• fransız yazar ve düşünürü montesquieu' nun(1689 -1755 ) soğuk iklimlerde yaşayan insanların sıcak iklimlerde yaşayan insanlara oranla daha başarılı olduğunu savunduğu ve bugüne değin bilimsel olarak hiç kanıtlanamamış teorisi.
  • mantığı aslında basit olan teori.

    şöyle ki, eğer hayat zorsa insanlar arasındaki bağlar -mecburiyetten- güçlenir. eğer bir toplumun çevresindeki şartlar, o toplumdaki herkese yetecek kadar yiyecek üretilmesini sağlıyorsa, insanlar başka şey için pek çabalamaz. demek istediğim ekvator'daki bir kabilenin üyeleri her canları istediğinde ağaçtaki bir muza uzanıp açlıklarını giderebiliyorlarsa çiftçilik yapmalarına gerek kalmayacaktır. yine aynı şekilde hava asla belli bir sıcaklığın altına düşmediği için el ele verip kuvvetli barınaklar yapmak zorunda kalmayacaklardır. keza her gün yağmur yağan bir memlekette insanlar kıt su kaynaklarını paylaşabilmek için işbirliği içinde bulunmaya zorlanmayacaklardır.

    buna karşın iklimin elverişli olmadığı yerlerde insanlar birlikte hareket etmek zorunda kalacaklardır. yağmur azsa, su kaynakları kıtsa insanlar mecburen o kıt su kaynakları çevresinde toplanacaklardır. bu durumda istemeden de olsa beraber yaşayacaklardır, dolayısıyla işbirliği gelişecektir. kış diye bir mevsim olduğu için, ve bu mevsimde yiyecek bulmak zor olacağından, insanlar geliştirdikleri işbirliğini yiyeceği muhafaza etmek için kullanacaklardır. bu sayede tarım da gelişecek, her şey çok güzel olacaktır.

    yillar sonra gelen edit : tamamen gotumden anlamisim bu teoriyi. fakat yine unuttum tamami neydi. bence benim dedigim de acayip mantikli ..
  • iklim teorisini okurken aklıma game of thrones dizisi geliyor ve dizi üzerinden biraz saçma bulunan teorisini kanıtlamak istiyorum.

    " kuzey'e doğru çıkıldıkça avlanmağa seyahata, savaşa ve şaraba
    düşkün, fakat dürsüt, samimî ve erdemli bir "genel ruh"a sahip toplumlarla
    karşılaşılır. " (bkz: stark hanesi)

    "sıcak iklim kuşağında yaşayanlar ise tam aksine hareketsiz,
    tembel, teşebbüs yeteneğinden yoksun, zevk ve şehvete son derece
    düşkün insanlardır. bunlar korkak, fakat son derece kurnazdırlar;
    sonsuz bir hayal gücüne sahiptirler, bu yüzden de suça son derece eğilimlidirler.
    sıcak güney'e inildikçe ahlâktan uzaklaşılır." (bkz: lannister hanesi)

    bence çok mantıklı. eyyorlamam bu kadar
  • cografya hipotezi olarak da bilinir. tropikal iklime sahip ulkelerin tembellige egilimli, merak duygusundan yoksun ve de dolayisiyla despotlar tarafindan idare edilmeye egilimlidir buyurur. montesqiue tarafından ortaya atılmıstır.
  • toplumları coğrafya temeline dayanarak sınıflandıran teoridir. coğrafya, kültür ve hukuk ilişkisi hakkında düşünmek isteyenlerin de baktıkları ilk teoridir.

    tarihin hiçbir döneminde cezaların artırılması suçları engellememiştir. çünkü suç sadece hukuk tarafından ele alınacak bir kavram değildir. örneğin yasaya uymanın (suç işlememenin) kültürel kökenlerini bilmemiz gerekir. montesquieu’den beri kurulan bu kültür-hukuk ilişkisini hala görmezden geliyoruz. bir toplumda yaşayan insanların iktidarla, kanunla kurdukları ilişkiyi bilmeden yasa yapmak beyhude bir çaba gibi geliyor bana. polisten değil babasından korkan insanlarla, babasının da polisin de ona hukuk içinde kalması koşuluyla dokunamayacağını bilen insanlar arasında ve bu insanların kanunları arasında bir fark olması gerekmez mi?
hesabın var mı? giriş yap