• mücadeleler sonunda en uygun olan birimin yaşamaya devam ettiği ve toplumu etkilediği anlayış.
  • (bkz: darwin)
  • faşizm,ırkçılık için kullanılan bir terim. bazı ırklar daha iyidir ve iyi olan ırk yaşar.
  • soz konusu kavram sadece fasizm ya da benzeri ideolojilerde degil, liberalizm gibi yenir yutulurlarinda da mevcuttur. pazar despotizmi nihayetinde guclu olanin yasamasindan baska nedir?
  • "...kışları soğuk ve yağışlı geçen rusya, kuzey avrupa gibi yerlerden iyi yazarların çıkmasının nedeni, burdaki insanların uzun kış gecelerinde eve kapanıp canlarının daha çok sıkılması, kendilerini okumaya yazmaya, bilime düşünmeye adamalarıdır, oysa mesela afrika'da öyle mi? sabah bir kalkıyorsun, pırıl pırıl bir gün, akşama kadar atraksiyon, ordan karşına uzun yeleleriyle kükreyen bir aslan çıkıyor, nefes nefese ondan kaçıyorsun, bir ağaçta iki maymun görüyorsun onlara taş atıyorsun, onlar sana hindistan cevizi atıyor, onu açıp afiyetle içiyorsun, derken rengarenk tüyleriyle bir papağan karşına çıkıyor küstah kuş bişeyler bişeyler diyor, onu yakalamak için ağaca tırmanıyorsun, tırmanmışken iki muz, üç avokado (artık ağacına göre) aşırıyorsun, derken akşam oluyor, berrak gökyüzü mehtap ve yıldızlar, yorulup bir köşede yatıyorsun...ilkbahar yaz, sonbahar kış bu her gün böyle; oturup iki satır yazıyı icat etmeye, edilmişse yazılanları okumaya hiç ama hiç vakit yok, neticede gelişme, evrilme hakgetire!" şeklinde bir görüştür...
  • sosyal darwinizm toplumu oluşturan sınıfların da kendi hallerine bırakılmasını savunur, çünkü sosyal yardımlar toplumun güçsüz kesimlerinin yararına çalışırlar ve evrim sonucu yok olması gereken bu sınıfın 'çektiği işkenceyi' uzatırlar. bundandır ki sınıf çatışmasına sosyal darwinist bir yaklaşımla sosyal devlet toplumun zararınadır.

    bu sebepten dolayı özellikle atlas okyanusunun öteki yakasında pek bir rağbet görmüştür ancak avrupada pek tutunamamıştır.
  • uluslararası ilişkiler boyutunda da "survival of the fittest" ilkesine dayandığı için güçlü ülkelerin yediği her haltı* meşru gören, bu sebeple neo-liberalizm'e çanak tutmaktan başka bir işlevi olmayan düşünce.

    ayrıca ülkemizde de "adam güçlü, istediini yapacak tabü amua goyum!" tarzı söylemlerde vücut bulmuştur. bu düşünceye sahip olanlar, güçlünün güçsüzü ezmesini doğanın gereği olarak görürken, güçsüzün kendini savunmak için bir takım taktikler* geliştirmesini doğa kanunu olarak görmezler nedense. onlara göre küçük balık kendisini yemeye çalışan büyük balıktan kaçmamalıdır, büyük balığın onu yemesi için beklemelidir.(bkz: teslimiyetçilik)
hesabın var mı? giriş yap