iki buçuk

• orhan kemal'in çarpıcı "dolmuş öyküsü". dolmuşa, minibüse binenlerin çoğunun benzerlerini yaşadıkları bir durumu anlatır. psikolojik bir gerilime döner sonu.
  "işte gene hiç sevmediği bir duruma düşmüştü ! " cümlesiyle başlar. (bkz: orhan kemal)
• üçe kadar sayılma süresince yapılması istenen eylemin çocuk tarafından yetiştirilemeyecegi anlaşıldığında tanınan sürenin opsiyonel uzatma söylemi.
  
  opsiyonelligi buçuktaki uzatılan u'larda gizlidir.
• 02:30
  karşıyaka'da bir sokakta çöplerin toplama saatidir.
  en son paydos eden faytonun parke taşlara vuran izlerinin toplanma saatidir.
  dimağların ya yatış ya da kalkış saatidir.
  
  öyle ya da böyle; kirli bir saattir. üzeri bir cinayet gibi örtülmesi gerekir.
• çocukken okuyup da hayatım boyunca aklima kazinan öykülerdendir. önyargının insana ne senaryolar yazdirdigini sonra da hayatin aslinda ne kadar basit ve masum ilerleyebilecegini anlatir.
• nah işaretine argoda verilen isim.
• geleneksel olarak kırk para bir kuruş eder. yani 100 para 2.5^* yani iki buçuk kuruştur. bir de tarihle süsleyelim. atatürk ile ismet inönü'nün kayıtlara geçmiş bir diyaloğunda ismet inönü'nün söyle bir sözü vardır: "türk hava kurumu toplantısından geliyorum. hesaplarda kırk para (bir kuruş) açık var. çok üzüldüm. başkanı sıkıştırdım, bu bir kuruşu nereye verdiklerini bulamadılar. çok canım sıkıldı." (bkz: kırk para/@ibisile)
  
  (ilk giri tarihi: 22.2.2018)
  
  (bkz: ikibuçukluk/@ibisile)
  (bkz: üç buçuk)
• 0'dan baslayinca cok gibi gelir, ilerlerken nasil geldigini bile anlamazsin ama geldiginde gozunde buyuttugun kadar olmadigini anlarsin. sonrasi hakkinda bir fikrim yok sayip gorecegiz ama sayilari eskisi kadar iple cekmiyorum, hedeflerim sayilar degil artik, sanirim evrendeki her seyin dogru oranda bir araya gelip olusturdugu guzelligi sayilarla basitlestirmek cok yanlis oluyor. sayilar biriktirmek yerine mutlu anilar biriktirmek gerekiyor. gecmise baktigimda da zaten yuzlerce ani arasinda hicbir sayinin esamesi okunmuyor. bu sayiyi da bir kenara atip yasanmis ve yasanacaklari her seyiyle bize ayiriyorum.
• (bkz: the 900)