• mükemmel bir dekora sahip yıldıray şahinler 'in yazıp,yönettiği denizci hikayeleriyle süslü harika oyun.erkan caniçin daha ne kadar övgüler yağdırsak bilemiyorum ama yine aynı cümle : sırf oyunculuğunu izlemek için bile bu oyuna gidilir.
  • vasat bi oyun öyle çok harika falan değil yani. oyunda ara oldu şimdi. aradan bildiriyorum. erkan can disindakilerde pek bi numara yok. oyun sonunda fikrim değişirse yazarım. oyun basliyor hadi görüşürüz. ha bi de yanımdaki yalnız kız çok hoş ben 7. sıranın 3. koltugundaydim sen 7. sıra5. koltuk. bana ulaş. oyunun 2. bölümü çok hoştu oyunu kurtardı. izleyin derim.
  • erkan can başrolde diye büyük ümitlerle geldiğim oyun. tam anlamıyla hayal kırıklığı. metin o kadar vasat ki oyunculuk ne kadar iyi olursa olsun olmamış. 4 kişi geldik, 3 arkadaşım arada gittiler. tek başıma bir ümit devam ettim ama gene çok kötü.

    bi de biletleri grupanyada 25 tlymiş. olur da giderseniz ki gitmeyin ama yine de giderseniz benim gibi biletixten 46 liraya almayın.
  • erkan can'ın başrolde olması nedeniyle ilgimi çeken ve dün akşam izlediğim oyun. oyuna giderken hemingway'ın "yaşlı adam ve deniz" kitabındaki gibi bir karakterle mi yoksa mahallenin muhtarlarındaki temel gibi bir karakterle mi karşımıza çıkacak diye ikileme düşmüştüm. karadeniz ağzıyla konuşan bir balıkçı olsaydı eminim kötü bir oyuna dönüşürdü. tam olarak her ikisine de benzememekle birlikte kitaba yönelik çağrışımlar vardı. sahne dekoru çok güzeldi, salona girer girmez konukların beğenisini topladı. erkan can'ın da yıldıray şahinler'in de oyunculukları çok keyifliydi. oyunun sonunda yıldıray şahinler'in yaptığı, tiyatronun sinemadan farkını ortaya koyan, teşekkür konuşması çok tatlı ve sıcaktı. kesinlikle izlemeye değer.
  • balık çorbasının nasıl olması gerektiğini pek bir güzel şekilde anlatıldığı oyun.

    erkan can var diye arkadaşlarımı sürükledim ama oyun kimseyi memnun etmedi.
  • yılın başından yılın en vasat oyunu olacağı bellidir, dekorlar gerçekten güzel amma velakin geri kalanı için aynı övgüyü haketmiyor ne yazık ki
    güzel bir oyun için :iyi geceler desdemona, günaydın juliet
  • yılın en iyi oyunu olmasa bile en vasat oyunu da olmayan oyun. iyi bir dramaturgun sihirbazlığıyla neler olur neler.

    ön sıralardan bilet alın gidin ve erkan can'ı seyredin. ama arkalardan alacaksanız boşverin daha iyi bir şey bulun.
  • erkan can'ın başarılı oyunculuğu ve anlatımıyla, sahne tasarımındaki başarısını tekrardan ispatlayan barış dinçel'in hazırladığı dekorla sizi gerçekten açık bir denizdeymişsiniz gibi ihtiyar bir balıkçının denizle, yaşamla mücadelesinin içine çeken bir oyun. ama buna rağmen oyunu çok beğendiğimi söyleyemeceğim. daha doğrusu oyunu beğenip beğenmediğimi bile anlayamadım çünkü izlediğim bir oyunu ilk defa tam olarak anlayamadım. yıldıray şahinler'in canlandırdığı karakter hayal miydi, gerçek miydi yoksa gençliği miydi çıkaramadım. belki ben duyamadım ama zaten okuduğum diğer yorumlarda da oyunun sonunda erkan can "seyirci ile tamamlanır oyun" diyormuş. yani seyirciye bırakılmış pek çok şey aslında. bu da oyunla ilgili taşların tam olarak oturmasına engel oluyor.

    insanın yaşamla ve kapitalist düzene* karşı olan mücadelesini, balıkçının denizle mücadelesi üzerinden sembolleştirerek anlatıldığı oyunda; özellikle oyunun birinci perdesinde sürekli balıkçılık, gemicilik ve denizcilik üzerine terimlerin ele alınması bu konulara ilginiz yoksa size yabancı geliyor ve bir yerden sonra sıkmaya başlıyor. ancak; daha önceden hiç balık çorbası içmememe rağmen erkan can'ın anlatımıyla öyle güzel tasvir ediyor ki balık çorbası tarifi insanın canını çektiriyor.

    dekor oldukça başarılıydı ancak böylesine güzel bir dekorda neden gemi dümeni yok. barış dinçel'in böyle bir detayı atlayacağını sanmıyorum ve neden dekora eklemeyi tercih etmediğini anlayamadım. denizde ilerleme sahnelerinde hoş bir detay olurdu ve dekoru daha da başarılı kılardı.

    yıldıray şahinler'in hem yazıp hem yönettiği hem oynadığı oyun aynı zamanda. hemingway'in eserinden esinlenmediğini dile getirmiş ancak neden oyunun ismi bile birbirine bu kadar benzerlik gösteriyor anlamak güç. kendisini eseri, oyuna uyarlayan olarak gösterse ne kaybederdi ki.

    kitabını okumadıysanız, denizcilik balıkçılık üzerine pek ilginiz yoksa ve tiyatroya karşı da pek ilginiz yoksa sırf erkan can var diye tercih etmeyi düşünüyorsanız sıkılıp oyunu terketmeniz mümkün. zaten oyunun yarısında oyunu terkeden pek çok kişi oldu. ayrıca oyunu izlemeden önce en azından kitabın konusunu okumak da fayda var. yoksa benim gibi özellikle final sahnesinde bir anlamsızlığa düşebilirsiniz. gelecek sezonlarda da devam ederse yine de iyi seyirler şimdiden.
hesabın var mı? giriş yap