• renk körlerini iplemeyen tutum (bkz: çok ayıp).
  • hugerism'in rengi pembe olsa gerektir. askin, sarilmanin, sevginin rengi...
  • ister coca-cola olsun, ister komunizm, ister cumhuriyet; kirmizi rengin kattigi anlam tamamen aynidir. mavi de ayni sekildedir, yesil de, turuncu da, beyaz da, siyah da, sari da. rengin kattigi anlam cok temeldir ve bu temellige siginarak saf bir temsili yansitabildigi icin "bayrak" nesnesi de renkler ve sekiller uzerine kuruludur.

    cesitli kullanim alanlarindan orneklemek gerekirse;

    kirmizi:
    birlik > kurallarin ustunlugu > cumhuriyet > komunizm (totaliter birlik havasi)

    mavi:
    bireysel basari > ozgurluk > demokrasi > liberalizm (saman altindan oligarsi)

    yesil:
    etik-ahlaki birlik > sivil toplum > katoliklik > cevre-doga > seffaflik > yesiller (ne yapacagini sasiran duyarli vatandaslar buraya mum diksin havasi)

    beyaz
    esitlik > utopyacilik > bencil durtuleri ortak fayda icin bastirmak (bu rengi tek basina kullanmayan butun uluslar, kendilerinin de buna pek inanmadigini gostermistir. utopyaya mavi ya da yesil ya da kirmizi giydirerek yol gostermeye calismak anlamsizdir. zaten yapilmaya calisilmis olan sey de beyazi vurgulamak degil; beyazin kanatlari altinda diger iki ideolojiyi kaynastirmaktir.)

    turuncu:
    kullanildigi kimi yerlerde "burayi isgalden kurtarana kadar anamiz agladi, en son yalvar yakar masada aldik, karsiliginda da mazlum bilincini koruma zorunlulugunu ustlenmis olduk" anlamina gelse de;
    degisim > progresif ogretiler > degisim yanlisi tarafini goze sokan iyi/kotu her sey (krishnacilik/protestanlik)

    mor:
    marjinaliz. cok zekiyiz ve hicbir seye "inan"masak da mistik bir hava katmaktan hoslaniyoruz olaya.

    siyah:
    ya karanligin ustundeki bir baska degerli rengi vurgulamaya ve bu sekilde kendi kendisini yermeye, ya siyah tenliligi temsil etmeye, ya da bir figuru daha belirgin gostermeye yarar. ayni zamanda, anti-utopyayi; anarsiyi temsil eder.

    sari:
    muhtesem anlamlara gelir ama kimse sevmez bu rengi. ancak gunes gibi parlayan bir ruh bu rengi benimseyebilir utanc duymadan.

    pembe:
    en cool renktir, ama once kadinlara yakistirildigi icin, erkeklerden sadece degerini gercekten bilenler kullanabilir. (bkz: pink panther)

    [deneysel bir boyuta tasiyip orada devam edersek bir de sunlar cikabilir karsimiza;

    kizilalti: "kirmizi"nin kurallarinin sindirildigi ve artik otoriteye gerek kalmadigi bir durumu; yani anarsist utopyayi ya da devletsiz ve sonlanmis komunist utopyayi temsil edebilir.

    morotesi: herkesin "farkli" marjinal ve alternatif degerleri benimseyecek duruma geldigi anda tum bu "fark"larin referanslarini yitireceklerinden anlamlarini da yitirecek olmasi halinin boslugunu temsil edebilir.]

    tum bu renkler ve tabi burada bahsedilmeyen "sekiller", kullanildiklari yerde bu gibi temel durtmeler yapar. elbette yerel anlamlar kimi durumlarda one cikabilir. ornegin japonya'da kirmizi ambalaj gormek zor olabilir raflarda, ve bu durum, yerel bir kirmizi-kan-olum baglantisi tabusundan kaynaklanir. ayni sekilde, herkese kendisini alternatifsizmis gibi gostererek pazarin en buyuk dilimini kapmis olan tum dev markalar kirmizi logolara sahiptir. "koc", bunun sadece turkiye'deki degil, dunyadaki en buyuk orneklerinden biridir. kimi markalar da bu durumun tam tersini yapmaya calisip yemyesil bir arayuzle karsisina cikar musterinin ki, musteri, paragoz bulmasin bu kisileri ve guvenle harcama yapsin; sanki bir hayir kurumuna para bagisliyormus gibi. zaten yesil markalar da bilincli tuketiciye sempatik gelir. bu da onlarin pek de o kadar bilincli olmadigini gosterir. mavi ise, "secilmis"lerden oldugu surece ozgurlukcu olan insanlarla ilgilidir. turunculara zavalli, kizillara ilkel, yesillere naif, beyazlara da utopyaci derler. bir de "favorite three" mantigi vardir; cok tutmustur anglo-sakson ve frank diyarlarinda kirmizi-beyaz-mavi uclemesi. italya'nin "yesil"i ise napoleon'un sevdigi renk olmasi acisindan, iktidari dize getirmekte kullanilir katolik kilisesi ve yesiller tarafindan.

    bana kisisel tercihimi sorarsaniz, herkesin, kendi yatak carsafindan baska bir sey sallandirmadigi bir dunya istedigimi soyleyemem; zira bana ne kimin ne sallandirdigindan. isteyen istedigini sallayabilsin isterim. bilmem anlatabiliyor muyum...
hesabın var mı? giriş yap