• carmina burana'nın 185 numaralı şarkısı. yanlış anlaşılmasın, burada sözünü ettiğimiz carl orff'un bestesi carmina burana değil, geç ortaçağ şarkıları derlemesi carmina burana (ha carl orff, carmina burana'sındaki parçaların sözlerini bunlardan seçerek almıştır, o ayrı). ich was ein chint so wolgetan'ın ise ilginç hikayesine rağmen seçkiye girememesinin nedeni ne olabilir? hem de carl orff'un seveceği türden eski almanca-latince karışık olduğu halde? tabii bu konuda elimizden spekülasyondan başka bir şey gelmiyor, ama müstehcenlik bu konuda bir ölçü olmuş olabilir mi bilinmez... şimdi diyeceksiniz ki, "efendim carl orff'un carmina burana'sındaki sözler de az değil hani"... şu kadarını söyleyelim, burada iş "kollarla bacakların sonsuz dansı*" ile sınırlı kalmıyor, tasvirler de olayın gelişimi de o kadar şiirsel ve romantik sayılmaz. belki de (kimbilir) bu şarkıda sözü edilen cinselliğin rıza dışı boyutlara varması, carl orff'un ari alman ırkının saf ahlakına yönelik duygularını incitmiş olabilir.

    gelelim hikayesine: şarkıdaki hanım kızımız (çok iyi yetiştirilmiş, masum bir kızcağızdır kendisi şarkının başlığından a anlaşılacağı üzre) bir gün çayırlarda dolaşmaya çıkar, o sırada elinden tutup arkadaşlık etmek isteyen yağız bir delikanlı çıkagelir. ilerideki ıhlamurların altında müzik aletlerini bıraktığını, eğer kendisiyle gelirse ona güzel şiirler okuyup şarkılar söyleyeceğini anlatır. ıhlamurların dibine vardıktan bir süre sonra "gel oturalım konuşalım" diyen delikanlı kendine hakim olamaz ve "şehvet onu oyunlara sürükler". kız aslında naz mı yapıyor yoksa korkudan mı kaçar bilinmez ama iş, kızın elbisesinin yırtılmasına ve hayli grafik bir anlatımla "çiçeğinin koparılmasına" kadar gider. (araya giren latince tasvirlere** dikkat). adam işini bitirdiğinde oknu yayını toplar - iyi avlanmıştır (bkz: tevriye) ve oradan uzaklaşır (son bir ave/tschüss demiş midir sözlerden anlaşılmıyor), kızcağız da aldatılarak yoldan çıkmış, ortada kalakalmıştır...

    hanım kızımız sonunda ağlaşır ve ıhlamur ağaçlarını suçlar... ah o dolaşmaya çıkmışken kahrolası ıhlamur ağaçları* yoluna çıkmış olmasaydı, o da genç adama kanmayacaktır, başına da bunlar gelmiş olmayacaktır...

    sözlerini de yazalım tam olsun
    (not: şarkının bir dizesi eski almanca, bir dizesi latince olarak yazılmıştır, lütfen tarayıcınızın ayarları ile oynamayınız. sözlerin bütününü anlamak, belki de bir decameron havası yakalamak için hem almancadan hem latinceden anlayan suserlere* danışınız - gerçi onların ne diyeceğini biliyoruz. "ulan bunun ne almancası almanca, ne latincesi latince" doğrudur efendim, bu şiirin yazıldığı sırada almanca henüz yeni yeni şekillenmeye başlamış, ikinci ses kaymasını geçirmemişti, latince ise iyice bozulmuş, kanonik kurumlar dışında kurallı bir şekilde konuşulmaz olmuştu, ne yapalım idare edeceğiz artık)

    ich was ein chint so wolgetan,
    virgo dum florebam
    do brist mich div werlt al,
    omnibus placebam.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    da wolde ih an die wisen gan,
    flores adunare,
    do wolde mich ein ungetan
    ibi deflorare.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    er nam mich bi der wizen hant,
    sed non indecenter,
    er wist mich div wise lanch
    valde fraudulenter.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    er grait mir an daz wize gewant
    valde indecenter
    er fûrte mih bi der hant
    multum violenter.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    er sprach: „vrowe ge wir baz!
    nemus est remotum"
    dirre wech der habe haz!
    planxi et hoc totum.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    „iz stat ein linde wolgetan
    non procul a via
    da hab ich mine herphe lan,
    timpanum cum iyra.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    do er zu der linden chom,
    dixit: „sedeamus,"
    - div minne twanch sêre den man -
    „ludum faciamus!"
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    er graif mir an den wizen lip,
    non absque timore
    er sprah:„ich mache dich ein wip,
    dulcis es cum ore!"
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    er warf mir uof daz hemdelin
    corpore detecta
    er rante mir in daz purgelin
    cuspide erecta.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.

    er nam den chocher unde den bogen
    bene venabatur
    der selbe hete mich betrogen
    ludus compleatur.
    hoy et oe
    maledicantur thylie
    iuxta viam posite.
  • sözlerinin ingliizce karşılığı şu şekildedir.

    ı was once a good little girl,
    when ı was still a virgin;
    all the world sung my praise,
    everyone used to like me.

    once ı strayed trough the meadows
    to pick flowers,
    and a rough villain
    came to break my flower.

    he took me by the white hand,
    but not without civility;
    he led me past the marges
    full of evil cunning.

    he grasped my white dress,
    now no longer civil,
    took my hand and pulled me away
    impetuous in his actions.

    o dear o dear!
    damned linden tree
    by the path!

    he said: "let us go my girl,
    the woods are far away!"
    damned, cursed be that path,
    ı regretted it deeply!

    "there is a pretty linden tree
    not far from the path.
    ı left my lyre standing there,
    my psalter and harp."

    when ı came to the linden tree,
    he said: "lay down"
    - his passion drove him on -
    "let us play a game!"

    he grasped my chaste body,
    though a little tentative;
    he said: "ı will make you a woman
    how sweet your lips are."

    he pulled up my shirt,
    revealed my body,
    and took my little castle
    with his rigid ram.

    o dear o dear!
    damned linden tree
    by the path!

    he took the quiver and bow,
    and went hunting with all his might!
    but then he betrayed me after all:
    "now the game is over!"

    o dear o dear!
    damned linden tree
    by the path!
hesabın var mı? giriş yap