• roadhouse blues sağ olsun, jim morrison şerefine:

    "well, i woke up in the morning, i got myself a beer
    i woke up in the morning, i got myself a beer
    the future is uncertain, and the end is always near."
  • bahsedilen sabah eğer 12 - 13 gibiyse anormal bir durum değildir. etler, patlıcanlar, patatesler hazırlanır, mangal yapılcaksa uygun vaziyete getirilir. 15 saat boyunca oturacağınız sofra düzeni alınır, hazırlık aşamalarında bir duble rakı ya da bira götürülür. gelenler, gidenler, içilenler, yenilenler bir bakmışsınız ertesi sabah olmuştur bile. yazın ve balkonda yapılması daha uygundur, arz ederim.
  • sağlam içici tabir edilen, halk arasında genellikle "pis alkolik" olarak adlandırılan kimselerin yapmasında herhangi bir sakınca olmayan; ve fekat sosyal düzeyde kabul edilebilir derecede içen bir kişinin yaptığı takdirde, işbu kişinin öğleden sonrayı göremeden klozetteki balıkları sayması ya da bizim evin halleri'nin trt'deki tekrarı bile başlamadan sızıp kalması ile sonuçlanması olasılığı yüksek durum.
  • dün geceden kalma ve sabaha devam etme durumları.. keş durumlarıda denebilir.. aman dikkat..
  • 2002 dünya kupası 'nı izlediyseniz, pek de garipsenmeyecek durumdur.

    malum, maçlar, güney kore ve japonya'da oynandığı için, saat farkından dolayı, sabah 9.30'dan sonra, tv'nin başına oturup (kahvaltıyı da bitirip), çerezinizi de hazır ederek, biranızı da alarak içmeye başlarsınız. örneğin, brezilya-almanya maçını çay içerek izlemek komik olurdu diye düşünüyorum. (sonra size tüm bunlar, o ay alınmış 4 kilo fazlasıyla, döner...)
  • trakya bölgesinde sürekli karşılaşabileceğimiz bir olaydır.

    edit:
    itiraf ediyorum, bu entriyi yazdıktan sonra arkadaş aradı ve içmeye gittik
  • trakyalı bir arkadasın sabah kahvaltısında bile içiyor olusunu aklıma getirmiştir.millet cay mı kahve mi diye dusunurken bu arkadas (bkz: recep ivedik) misali iki bira çakıp kendine gelmiştir...
  • saatli maarif takviminin sayfasını kıvırıp o günün götüne sokmaktır.
hesabın var mı? giriş yap