• fritz lang'ın 1954 yılında yönettiği muhteşem bir film noir.

    iyi ile kötü arasında zikzak çizen karakterleri oyunlaştıran glenn ford ile zehirli çiçek klasifikasyonundan gloria grahame'in oynadığı human desire, üstat emile zola'nın hayvanlaşan insan (bkz: la bête humaine) adlı ünlü romanından uyarlanmıştır. söz konusu romanı daha evvel maestro jean renoir da sinemaya uyarlamıştır. her iki film de izlenmelidir mutlaka.

    filme gelirsek:

    --- spoiler ---
    film noir için tipik sayılabilecek aşk üçgeni, sadakatsizlik, cinayet dürtüsü, ilkel benlik, yıkıcı insan ilişkileri lang'a özgü karakteristik detaylarla tasvir edilmiştir.

    açılış sahnesindeki tren çekimi, iç uzamlarda dar açı objektif kullanımı, dışavurumcu aydınlatma büyük teknisyen ve yüce sinemacı fritz lang'ın hollywood sinemasına diktiği anıtlardan birkaçıdır.

    femme fatale'in (gloria grahame) aynadan objektife (bize) baktığı ünlü sekans bugün hâlâ irkilticidir.
    --- spoiler ---
  • spoiler

    -her şey baştan beri yalan. ve kendimi kirlenmiş hissediyorum.
    -sen mi hissediyorsun? vicdanın benimle sevişmeni engelleyemedi, değil mi? ben senin kollarındayken vicdanın seni rahatsız etmedi. peki o zamanki hislerin? sanırım sadece carl gibiler sevdikleri için öldürürler.
    -senin için her şeyi yaparım.
    -o hariç.
    -evet. evet, o hariç.
    -önceden öldürmüştün.
    -önceden mi? savaş esnasında ha. unutmuşum. o yüzden öldürebileceğimi düşündün, öyle mi? ama arada fark var. savaş esnasında karanlığa, tepede hareket eden şeylere, mevzilere, uniformalara, düşmana ateş ediyorsun. ama evine gelen sarhoş, yardıma muhtaç bir adam... bu başka türlü öldürmek oluyor.
    -evet, başka türlü bir adamı öldürmek oluyor.

    fritz lang'ın klasik film noir'i. yeteri kadar film noir izlenmişse gidişat baştan tahmin edilebiliyor. lang burada gidişatı sadece finalde değiştirmiş, genelde noir formülünü aynen kullanmış. kocasından bıkmış, kötü bir kadın (femme fatale), karısını seven bir koca, bu kadının ağına düşen başka bir adam, kocayı öldürme planları, kadının film boyunca mağdur rolünü başarıyla oynaması, adamımızı seven başka (ama iyi) bir kadın... tüm klişeler sırayla geçit yapıyor. o yüzden açıkçası çok da keyif alarak izleyemedim. bu arada finalde adamımızın cinayeti işlememesi diğer noirlerden farklı olmuş. filmin tek sürprizi de kocanın öldürülmemesi galiba. bir de diyalogları, bilhassa yukarıdakini çok sevdim. diyaloglar iyi.

    spoiler
hesabın var mı? giriş yap