hidden fortress

• (bkz: akira kurosawa)'nın başyapıtlarından. orijinal adı kakushi-toride no san-akunin.
  
  (bkz: shichinin no samurai) yani türkçe adıyla yedi samuray'da deli samuray kikuchiyo'yu oynayan, yalnızca japon sinemasının değil sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi aktörlerinden biri olan (bkz: toshiro mifune) bu filmde general rokurota makabe'yi oynamıştır. yine yedi samuray'da lider kambei'yi oynayan bir diğer efsane (bkz: takashi shimura) da bu filmde yer almaktadır.
  
  bu çok da fazla bilinmeyen ama bir başyapıt olan film efsane bilim kurgu serisi star wars'ın çıkış noktasıdır aslında. birçok holywood yapımcı ve yönetmeni akira kurosawa'dan çok şey almışlardır, çok şey öğrenmişlerdir ve ona hayranlıklarını da tekrar tekrar söylemişlerdir. sinema tarihinin en iyi yönetmenlerinin zirvelerinde yer alan (bkz: george lucas) da efsane (bkz: star wars) serisini yaratırken bu filmden esinlendiğini açıkça belirtmiştir.
  
  filmde birçok sahnede bu detaylar görülebiliyor. aklıma gelenlerden birkaçı;
  sw serisinin başlangıcındaki c-3po ve r2-d2 hiddn fortress'daki iki şaşkın köylü matashichi ve tahei'dir aslında.
  
  her iki film de savaşla başlar ve her iki filmde de birbirinin yoldaşı iki karakter savaşın ortasında kalıp saklanırlar.
  
  sw'da prenses leia organa hf'deki prenses yuki'dir. devrik prenseslerin başkaldırışları ve gücü tekrar elde etme savaşı konu edilir.
  
  ve sw'ın efsanelerinden ben kenobi ve darth vader düellosu. orijinalinde yani hidden fortress'ta akisuki klanının generali rokurota makabe ile eski dostu yamana komutanı hyoe tadokoro'nun uzun düellosu vardır. fakat onlar ışın kılıçları yerine mızraklarla savaşmaktadır.
  
  birçok başka sahnede bu gibi esinlenmeler görülebilir.
  
  şöyle bir şey buldum;
  sw hf
  
  bu özelliğinin dışında kusursuz oyunculuk, kurgu, gerçekten inanılmaz kurosawa teknikleri, zamanının çok ötesinde verdiği mesajlar ile izlenirse pişman olunmayacak kusursuz filmlerden bir tanesidir. savaş sahnelerinde onlarca figüranı tek tek dikkatle izleyin mesela, birinde bile o sahnenin vermesi gereken mimiğin, oyunculuğun eksikliğini göremezsiniz.
  
  bu filmle akira kurosawa george lucas'a bir nevi "i am your father" demiştir.