• türkan elçi’nin, katledilen eşi tahir elçi için yaktığı ağıt.

    ağıtı yakan kadının kimliği, eşinin (ifade ettiği tüm evrenle birlikte) kimliği bir yana, dinlediğim yaratım sürecinden büyülendim diyebilirim.

    yas sürecinin ilk günlerinde ölümü anlamayan, "o çok üşürdü.. toprak soğuk.. nasıl yatıyor şimdi orada? ama o çok üşürdü? topraksa çok soğuk.." diye üzülen, belki eşinin evde giydiği terliği hırkayı seyreden kadının, eşinin (ve ölümünün) ifade ettiği tüm o evren nedeniyle kalabalıklarla mezarlığa gitmesi, ama o kalabalıkta acısını ifade edemeyişi, çünkü kaybettiğinin sadece onun eşi oluşu, kalabalığı atlatıp tek başına mezarlığa gitmesi, eşinin mezarında oturup taa çocukluğundan bildiği bir kürtçe ağıtı söylemesi, ancak o zaman, ancak bu şekilde kendi duygusuyla bağ kurması, yasla baş etme yolunun da yine bir kürtçe ağıttan geçeceğini söyler gibiydi.

    büyüleyen kısım bu değil. bu kahreden kısımdı.

    türkan elçi önceleri eşine, şimdi artık yokluğuna türkü söylediği o evde, bir an içinde bir şeyin "fokurdadığını" fark ediyor. tanımadığı bir ezgi yükseliyor içinden. ağzından çıkan sözler, sesler hiç bilmediği biçimde dizilmiş ama öyle bildiği bir yerden geliyor ki, kendini kaybedip hıçkırarak, boğulurcasına ağlıyor. başka bir gün aynı ezgiyi yakalıyor ruhunda, yine sese söze döküyor ama yine ağlayarak bırakıyor. hani proust artezyen örneğini verip "ıstırap kalbi ne kadar derin oymuşsa eser de o kadar yükseğe çıkar" diyor ya, türkan elçi'nin de ağzından öyle fışkırıyor bu ağıt.

    tahir elçi, ağıtın sadece nesnesi diye düşünüyorum. türkan elçi çocukluğundan beri babaannesinin kasetlerinden dinlediği ağıtlarla büyümeseydi, benzerlerini hayatı boyunca gittiği taziye evlerinde duymasaydı, ölümlerle büyümeseydi, ölümlerle yaşamasaydı, sığındığı, yaktığı bir ağıt olur muydu? bunun türküsü var, şarkısı var..
    türkan elçi ilk kez mi bir ölüme haksız demişti, ilk kez mi ölüme isyan etmiş, failine lanet etmişti? bir aşk şiiri nasıl tek bir kadına/tek bir adama yazılmamışsa, nasıl başkalarının izlerini gölgelerini taşıyorsa, türkan elçi'nin ağıtında da sadece tahir elçi'yi bulmayız diye düşünüyorum. tahir elçi'nin vurulduğu sokaktan daha eski o acının tarihi.
    acının, ıstırabın bir yaratıma dönüşmesi, iyi ki zarar verme gücünü de (bir ölçüde) azaltıyor. üretimin kaynağı olan derin ıstırap (zaten ne olabilir, hayal gücü mü/) bir çeşit sevince evriliyor yaratımın sonunda. videoda türkan elçi'nin gülümsediği, yüzünün mutlulukla aydınlandığı, acısının dindiği anlar da hep hewar'dan söz ettiği anlar değil mi? türkan elçi tutulduğu ateşte patlayan, açan bir mısır tanesi gibi acıdığı yerinden açıyor çiçeğini.

    ağıtı henüz dinlemedim (yayınlanmadı ya da rastlamadım henüz). kürtçe bilmiyorum, videoda alt yazı olmazsa anlayamayacağım. hewar ne demek onu da bilmiyorum, ahmed arif şiirinden bildiğim hawar vardı benim. ama bir yerde bir çığlık varsa, bir yaratıma da dönüşmüşse üstelik, ben onu dinlerim. anlamasam da dinlerim. bilmediğim yerini öğrenirim, bunca şeyi bu saatte niye yazdım.

    eser gülten kaya aracılığıyla kardeş türküler'e iletilmiş ve kardeş türküler'in kadınları düzenlemeyi yapmış. emeklerini, adlarını anmadan geçmeyelim.
  • hewar veya hawar.

    kürtçede imdat, yardım çığlığı. aynı zamanda bir uyanışa davet yönü de vardır bu kelimenin.
    mesela şu şarkıda, şivan'ın sesinde imdat çığlığının yanı sıra bir başkaldırı da vardır. uyanın der şivan:
    hey hawar veya şunda helepçe

    yine arjen arî bir şiirinde şöyle der:
    "qesab in!
    dest bi qezetore, keftar!
    segên har in segên har!
    hey hawar,
    miriyan jî dikujin di vî şerî de"
    yunus'un sesiyle: hey hawar

    ve bu isimle bir dergi çıkarıp "hawar dengê zanînê ye" diyen celadet alî bedirxan kürtçe için yeni bir çağı başlatıp uyumayın der "hawar" ile.

    şimdi en güncel olana geleyim türkan elçi'nin çığlığına, tahir elçi için yazdığı. burada da yine her ne kadar sakin sakin "hewar e, hewar e" denilse de beş yılı geride bırakmış bir davanın bu şekilde kapanmaması gerektiğini, unutulmaması gerektiğini dile getirir türkan elçi hüzünlü ama bir o kadar da inançlı bir şekilde. ve yine yukarıdaki duygularla benzerdir bu çığlık.
    kardeş türküler ile birlikte duyurur bu sesi: hewar
hesabın var mı? giriş yap