• yaparken izleyen herkesin bende yapabilirim dedigi sey.
    (bkz: beyin)
  • (bkz: muhasebe)
  • istenen sonuca ula$mak icin yapilan aritmetik i$lemler butunu..
  • yemek sonrasında ödenmesi gereken pusula
  • abakus kullanma tekniklerinden.
  • bir problemi çözmek için verilmiş girdileri kullanarak bir algoritmayı işletmek.
    daha genel anlamda algoritmik her sürecin bir hesap (computation) yaptığını iddia edilebilir. yani "computation" yapmak için illa da bildiğimiz intel işlemciye veya hesap makinesine ihtiyacımız yoktur. elmalar portakalarla da computation yapabiliriz. zaten bu yüzden charles babbage'ın 1800'lerin sonunda tasarladığı ama inşa edemediği analytical engine isimli alet modern bilgisayarların atası kabul edilir. eğer inşa edilseydi her ne kadar mekanik bir şekilde civatalar ve vidalardan meydana gelecek olsaydı da, çok sonraları john von neumann ve alan mathison turing'in sağlam bir teoriye oturtacakları hesap işini formal bir şekilde yapabilecekti ve her türlü hesap işini yürütebilecek şekilde düzenlenebilecekti. (bu "aletin" satranç bile oynayabileceğini söylediği iddia edilen ve tarihin ilk programcısı kabul edilen şahsiyet için: ada lovelace)
    fiziksel süreçlerin de algoritmik olduğu dolayısıyla tüm evrenin evrensel turing makinesi (universal turing machine) oldugu dusuncesi bilgisayarcilar ve fizikciler arasinda yaygindir.
    konuyla alakali gelen ve ukteci arkadasa yardimci olabilecegini dusundugum basliklari asagida bulabilirsiniz:
    (bkz: theory of computation)
    (bkz: hesap kurami)
    (bkz: turing makinesi)
    (bkz: quantum turing makinesi)
    (bkz: universal turing machine)
    evrende (daha dogrusu insan zihninde) algoritmik olmayan bazi sureclerin oldugunu iddia eden bilim dunyasinin samar oglani icin de (bkz: roger penrose).

    daha genis baglamda hesap işinin sınırları için de
    (bkz: kurt godel)
    (bkz: incompleteness theorem)
  • sayıların çeşitli matematik işlemlerindeki kullanımını konu alan ilim. hesab kelimesinin aslı arapça hisab olup “sayı saymak” anlamında mastar, “sayı yeterli ölçüde çok olan şey” anlamında da isim olarak kullanılmaktadır. arapçada hisab ile “çakıl taşı” anlamına gelen “hasab” arasında görülen ses benzerliği sadece bir ses yakınlığı değildir. bu iki kelime ile “sayma” anlamındaki “ihsa” kelimesini de benzer özellikler açısından karşılaştırmak mümkündür. zira çakıl taşı yazının icadından önce ve okuma yazma bilmeyen her insan topluluğu tarafından bir sayma aracı olarak kullanılmıştır. böylece sayılan nesnelerle çakıl taşları arasında sayma çerçevesinde karşılıklı bir ilişki kurulmuştur. bu durum latince kökü çakıl taşı ile alakalı olan calculus kelimesinde ve bu kelimenin günlük hayatta kullanılması açısından diğer dillerde de görülmüştür.

    harizmi’nin hint hesabı tekniğini işlediği “kitab-u hesab-ul hindi” adlı eserinin en önemli özelliği ilk defa islam dünyasında 0la beraber hint rakamlarını ve ondalık konumlu sayı sistemini kullanmış olmasıdır. kitap 12. yüzyılda “algorithmi de numero indorum” adıyla latince’ye çevrilmiştir. alman filozof leibnitz algoritma kelimesini “ bütün hesap işlemlerinin bir düzenle çözümü” şeklinde tanımlar. neticede harizmi’nin yukarıda zikredilen hesap tekniği içeren kitabı onun ismiyle anıla gelen sayı düzenlerine öncü olmuştur. daha sonra napier 17. yüzyılda yeni bir hesap tekniği geliştirdiğinde farklı bir isimlendirmeye gitmemiş sistemine düzenli hesap tekniği içermesinden dolayı basit bir harf değişikliğiyle logaritma adını vermiştir.
    kaynak:tdv islam ansiklopedisi
hesabın var mı? giriş yap