hell bent for leather
-
judas priestin 1978'de cikardigi ikinci album olan killing machinede yer alan sarkilarindan biri
seek him here, seek him on the highway
never knowing when he'll appear
all await, engine's ticking over
hear the roar as they sense the fear
wheels! a glint of steel and a flash of light!
screams! from a streak of fire as he strikes!
hell bent, hell bent for leather
hell bent, hell bent for leather
black as night, faster than a shadow
crimson flare from a raging sun
an exhibition, of sheer precision
yet no one knows from where he comes
fools! self destruct cannot take that crown
dreams! crash one by one to the ground
hell bent, hell bent for leather
hell bent, hell bent for leather
there's many who tried to prove that they're faster
but they didn't last and they died as they tried
there's many who tried to prove that they're faster
but they didn't last and they died as they tried
hell bent, hell bent for leather
hell bent, hell bent for leather
hell bent, hell bent for leather
hell bent, hell bent for leather -
glenn tipton bestesidir, güzel bir solosu vardır. annihilator coverlamış, coverlamasa daha iyi olurmuş.
-
annihilator'in mukemmel $ekilde coverladigi $arkidir. set the world on fire albumunun tarzina cuk diye oturmu$, hatta dinleyene bir an icin grubun kendi $arkisi oldugu hissini vermi$ olan $arki. kanimca judas priest'in en iyi $arkisidir ve grubun her konserinin olmazsa olmazidir.
-
27 ocak 2010 tarihinde audio fidelity tarafından remaster edilmiş sürümü piyasaya çıkmış albüm. şu anda beni dinlerken gençliğime geri götürmüş, bünyede hoş bir naiflik yaratmıştır. bu albümden bi haber cahil yeni nesillier için tracklisitini koyayım ben yinede şuraya:
01. delivering the goods
02. rock forever
03. evening star
04. hell bent for leather
05. take on the world
06. burnin' up
07. the green manalishi
08. killing machine
09. running wild
10. before the dawn
11. evil fantasies -
rawhide'da da geçen bir söz.
-
battle cry versiyonunda bir chopper motor sesi ve feedback ile başlar, uçurur sonrasında. kısa ve gaz bir priest parçasıdır.
-
en hızlı şekilde, pervasızca ve son sürat ile anlamlarında kullanılan deyim. deyimin hell-bent kısmı korkusuzca, gözü karartmış şekilde anlamı verirken, leather sözcüğü de atın eyerini ve ata binmeyi (hızlıca uzaklaşma) ifade ediyor. kaynak
peki ben bunları nereden biliyorum? şarkıyı kaç zamandır sahnede bağıra bağıra söyledikleri halde acaba bu ne demektir diye düşünmemiş sevgili arkadaşlarımdan. gece saat ikide sahne sonrası çorba içip yola koyulmuşken sordum, bu ne demek diye. sonrası fikir uçuşmaları; yok efendim deri pahalıymış da, parayı temsil ediyormuş da, para karşısında cehennem bile diz çöküp tövbe istermiş de. sahneye hiç çıkmamış olan ben bu anlamsız çıkarımlardan sonra hemen telefonuma sarılıp deyimin anlamını daha önce hiç merak etmemiş sevgili dostlarıma anlattım.
şarkılardan yabancı dil öğrenmek diye bir şey var, inanıyorum ayrıca başka türlü asla öğrenemeyeceğin yabancı dil detaylarını şarkılardan öğrenmek diye bir şey de var. -
efsanevi isim frankie laine'nin 1961'de piyasaya çıkan albümünün adı. albümde bilinen şarkılarının yanı sıra benim şu sıra favorim olan wanted man'de yer alıyor. ilginç sözlere sahip bu şarkı haftalardır dilimde. aşağıya bırakayım işiniz kolaylaşsın.
till ı became a wanted man,
ı never owned a gun,
but now they hunt me like a mountain cat,
and ı'm always, always, always on the run
ı killed poor jed bryant
ın a bad laredo fight,
killed him with my bare hands
for the girl ı loved that night.
jed's brother's out to get me,
he's comin' with a gang
ı'd rather shoot it out, by god, than let 'em see me hang
bullet in my shoulder,
blood runnin' down my vest,
twenty in the posse,
and they're never gonna let me rest.
till ı became a wanted man,
ı never owned a gun,
but now they hunt me like a mountain cat,
and ı'm always, always, always on the run
spangles on her red dress
laughter in her voice,
when he tried to put his hands on her
my heart left me no choice.
but was she really worth it?
ı guess ı'll never know,
she'll be drinkin' someone else's rye when ı'm six feet below.
bullet in my shoulder,
blood runnin' down my vest,
twenty in the posse,
and they're never gonna let me rest.
till ı became a wanted man,
ı never owned a gun,
but now they hunt me like a mountain cat,
and ı'm always, always, always on the run.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap