heba etmek

• boşuna harcamak, ziyan etmek..
  
  haydaa
  (elimizdeki az miktarda kaynakla, sınırsız sayıdaki arzumuzu gerçekleştirebilmek için) kaynaklarımızı doğru, yerinde, verimli kullanmamız gerekir. "parasını ben veriyorum bu faturanın istediğim kadar su akıtırım sanane!" diye çemkirmeye lüzum yoktur.
  
  evet para senindir (ki aslında para diye birşey yok), faturayı sen ödüyorsun (ki fatura diye de bir şey yok), keyif senin (hay ben böyle keyfin içine).. lakin ve maalesef su senin değil. üstelik salt su değil, dünya'daki önemli kaynakları verimli bir şekilde kullanmak gerekir. tırntt. (af buyurun hayat bilgisi kitabı'nın sayfasını çevirdim) para senin, keyif de senin. ama senin keyfin için benim çocuğum daha kıt kaynaklara sahip bir dünya'da mı yaşasın.
  
  galata kulesi
  dünya'nın kaynaklarından başka, sahip olduğumuz, "kazanılmış hak" olarak da düşünülebilen varlıkları istediğimiz gibi tüketebiliriz. buradaki sorumluluk çerçevesi ise "6 milyar insan"dan 4-5 kişiye doğru daralır. bütün ay çalışıp kazandığımız maaşı istediğimiz gibi harcayabiliriz. bu da keyfimize bağlı. lakin "sorumluluk" hissettiğimiz insanlar yoksa. bir eş, bir çocuk veya bakmakla yükümlü olunan varlıkların sorumluluğu yoksa harcayalım istediğimiz gibi. hatta boşu boşuna. saçalım banknotlarımızı "galata kulesi"nden aşağı, hepsiyle kumar oynayalım veya yarısını bir küçük ayrıntıya yatıralım.
  
  eee
  ancak bir sorumluluk ile bağlı olmasa da, dikkatli kullanmak ister insan parasını, zamanını, enerjisini. ve daima [ xheba = alınacak zevk/harcanacak varlık] oranı hesaplanır durur. x'in büyüyerek sonsuza doğru uzaması, harcanacak miktarın ise olabildiği kadar aşağıya kadar çekilmesi istenir.
  
  yeteeer
  "boşver o arabayı, harcadığımız paraya değmez. yılların emeğini onunla heba edemem."
  "ne yapacağız mardin'de, zaten 2 hafta iznim var. mardin'de heba edemem."
  "nee bu mp3ler 3 gb mı tutuyor. hard diskimi bunlarla heba edemem."
  "bütün gece televizyon mu izleyeceğiz. cumartesi gecemi böyle heba edemem."
  "bilgi entrysi girersem şukela alamam. yok kardeş karma'mı böyle heba edemem."
  
  rararara
  aman maddi/manevi hiçbir varlığınızı heba etmeyin. verimli kullanmaktan öte, hiç kullanmayın. öbür tarafta lazım olabilir. cumartesi gecenizi tv başında geçirmeyin, çıkın dışarı, gezin çilgin atın, alemlere akın. dünya'ya eğlenmek koşmak coşmak ve tüketmek için geldin sen.. mutluluğu ve keyfi, küçük ekrana beraber bakan iki çift göz'de değil, yüzlerce gözün arasında ara.
  
  girme bilgi entrysi falan. ne gerek var canım. "ulan markinzes de neymiş" deyip hayvan arattığında çıkan bilgiyi de cinlerle periler yazdı zaten. bir sen akıllısın, bir sen biliyorsun. hard diskini heba etme tabi. ne gerek var canım. indir elle altmış tane "midi". hem her biri de küçücük şeyler. çalar çalar dinlersin.. mardin. ne yapacaksın mardin'de bu karda kıyamette. sana akdeniz'deki tatil köyleri, maldivler yakışır. sliplerini çeker güneşlenirsin bol bol. bütün sene, o iki hafta için çalışmadın mı, bol bol gezersin işte.