*

  • yakinda mc donalds gibi tum dunyaya yailacagini umdugum, ''hay durum'' , ''hay chicken'' olarak yeni atilimlar bekledigimiz kebap salonu.. ilk subesi istiklal caddesinde katharsis in arka sokagindadir.. kopuzlarin yakinlarinda da hayri usta 2 tadinda biyer acilmistir.. servisi iidir.. tavsiye edilir..
  • en ilginç kebabçılardan biridir kendisi.bu kadar alakasız tipte insanı bi burda görebilirsiniz herhalde.beyaz çoraplısından türbanlısına,rockçısından punkçısına kadar hertür insan bulunur.katarsisten sonra acıkılıp hala açıksa 2 adana yenip doyulan mekandır..
  • fiyat performans oranı ile şaşırtıcı olan , oturma yerleri , masalar falan vasat olsa da gidilesi ,dürümü yenilesi bir kebap salonu.
  • kotulemek olmasin ama gecen gun bir arkadasimin urfa'sinin icinden komur cikti hayri usta'da, adama gosterdik komuru adam bize "yanlishlikla olmustur, insanlar yururken oluyolar" dedi. gulsek mi aglasak mi bilemedik.

    ayni zamanda bu mekana biz nedense (bkz: kedici) diyoruz. niçin kedici dendigini bilen varsa beri gelsin.
  • maça gitmeden önce tıkabasa yenilen ardındanda biralar kapıldığı gibi inönüye gidilen mekanlardan birisi..
    kalbimize giden yolda afacan ile liderlik için kapışan yegane mekan..
    tek sorunu 8-9 kişi gidildiğinde biraz oturma sorunu çıkması.. onun harici doyum..hemde tıka basa doyum
  • 2 sene önce sadece zemin katta hizmet veren, geçen sene üst kata da insanları tıkmaya başlayan bu sene ise bahçesiyle işi iyice abartan mekan...
    (bkz: yürü be)
    (bkz: paraya para dememek)
  • klasik bir taksim gecesinin ba$lama mekani hayri usta; biti$ mekani ise kizilkayalardır.
  • katharsise gidilmeden önce "abi aç karnına da içmeyelim" düşüncesi ile yola çıkılır en yakın, en ucuz ve en doyurucu mekan aranır ve girilir.
  • tavuk dürüm'ü; urfa dürüm'ünden pahalı olan mekan?! (bkz: nası yani)
  • içeri girildiğinde ilk olarak derme çatma masaları ve tabureleri dikkat çeker. bir sonraki aşamada oturursunuz ve garson " ne istiyn abi büyür" der. siparişinizi verdiğinizde önünüze amerikan servis tadında bir saman kağıt koyar. bu kağıt şu andan sonra garsonlara bu adam kebap ısmarladı önüne kebap koyulacak mesajı veriri. önünüzde bu kağıt olmadan yemek yiyemezsiniz. siz tam etrafı kesmeye "ulan ne deişik bir kitle var burda" demeye başlamışken "oyrööen"* diye bir sesle irkilir köpükten görünmeyen, metal bardaktaki beyaz içecekten alırsınız. yine hafiften etrafı kesmeye dalarsınız. tabiki bütün konuşmalar aynı konu üzerinedir . "abi ben derim kedi zaten bak etrafa varmuı bir tane?" "olm nerdeyse miyavlıyo len ehi ehi.." "olm kesin martı yoksa nasıl satçaklar bu fiyata?" "yok olm adamların işi gücü yok damlara çıkıp martımı yakalıycak? bence kasaplardan tırnak, toynak göt derisi gibi bin tane şeyi çekip bol baharatla yoğurup önüne koyuyolar.." bunları duyup kaçmakla kaçmamak arasında gidip gelirken "büyröööen" diye tabağınızın üstüne kalın pide içinde; ince, ne kırmızı renkli nede beyaz renkli bir kebap bırakılır. cesaretinizi toplayı koklamaya başlarsınız. koku güzel gelmekedir. tekrar etrafınıza bakar ve kebabını görüpte sevinmiş miyav miyav diye ses eden kişilerin kebaplarını sarıp sarmalamaya, duayenlerinin ise direkt boğazlarına indirmeye başladıklarını görürsünüz. korkarakta olsa aynı hareketleri yapar ve ilk ısırğınızı alırsınız. bu noktadan sonra ucuz, lezzetli yemek yapan bir mekana kavuşmuş olursunuz. tek kötülüğü mekanda ballandıra ballandıra reklamı yapılan künefenin çok boktan, hatta "ulen ucuza bunuda yerim" mantığıyla denendiğinde kusturabilecek derecede kötü olması.
hesabın var mı? giriş yap