• üniversete koridorlarında görülen ve dikkati çeken bir ki$inin, koridorda ilerlerken birden bo$ bir sınıfa girmesi ve umarsızca osurması durumu. bu durumdan sonra olu$an inanılmaz dumurun çıkı$ noktası.
  • o da insan tabii gibi yorumlar yaparak kendinizi avutmaya çalı$tığınız içler acısı durum.
  • şahsen hayranlığımı bir kat daha artıracak hadise, eylem, yaklaşım.. eğer bir gönül meselesi ise bu hayranlık, hiç mahsuru yoktur, bilakis topluluk içinde osurmayan, yalnız kalmayı tercih eden bir yapının insanı olduğuna işaret eder. zaten osuruğun şiddeti de bu kişinin ne kadar zor durumda olduğunu ispatlar bir miktar. eğer sözkonusu kişi bir yazar ya da bilimadamı ise yine hissiyatım değişmez, bilakis sınıftan çıkınca "bravo" der tebrik ederim, bu tavırda bir felsefik yaklaşım arar bulurum, bu eylemin satıraralarında toplumun yerleşik yargılarına bir başkaldırı, bir manifesto, bir isyan okurum. (bkz: pöh)
  • -aciklamadan önce dur ve dinle ömer.... potopotopoto. ay gachayim
  • hayranlığın had safhalara ulaşarak, hayran olunan kişinin götünde dolanıldığını açıkça ortaya seren durum. başka türlü olmasına imkan yok. çünkü ne kadar şiddetli osurmuş olursa olsun dışarıdan birinin bu sesi duyabilmesi için osuranın götünde mikrofon olması lazım. veya hayran insan, osuran kişi sınıftan çıkar çıkmaz sınıfa dalıp onun bir kaç saniye önce havasını tenefüs ettiği yerde hayranlığını perçinlemek için derin bir iç çekmek istemeli ki kokudan anlasın, bunun da ne derece gereksiz salakça bir davranış olduğu tartışılmaz. yoksa boş sınıf, kim nerden bilecek osurulduğunu, kimin osurduğunu, hayran olan kişi, nasıl bilecek de hayalleri yıkılacak. eğer her boş sınıfa bir göz atıp çıkan osurdu zannedilip ardından polis köpeği gibi sınıf koklanıyorsa lanet olsun, kimse bişey bakmak için boş bi sınıfa girmesin. ondan evel başkaları kokutmuş olamaz mıdır sınıfı.

    sonuç olarak hayranlık o raddeye ulaştıktan sonra önemsizdir, ister osursun ister bilmemne yapsın.
hesabın var mı? giriş yap