happening
-
dadaizmin tiyatral bir uzantısıdır. spontan sokak tiyatrosu bu türün en ilginç alanıdır. sloganı"her zaman, heryerde sanat" şeklindedir.
-
ing. olay
ayrıca: olmanın sürekli zaman hali -
allan kaprow'un tanimina göre, birden fazla yerde ve zamanda, tekrar olmaksizin ve bir plan dahilinde gerçeklestirilen sanatsal olaylarin tümü...
ayni zamanda emprovizasyon ve spontane davranis biçimleri barindirir...
sanatçinin verilen yer ve zamandaki performansi iki kistasa dayanir... hem özgürdür sanatçi kendi yaraticiligi içinde, hem degildir belli bir tema dahilinde hareket etmesi gerektiginden...
ipi tutulan uçurtma misali... -
performansın türlerinden biri. ayrıca, (bkz: fluksus).
-
turkce karsiligi yikiliyo olan bir ingilizce slang kelimesi.
-
izleyicinin aktif katılımıyla gerçekleştirilen ve bu yüzden ne yönde gelişeceği önceden belirlenemeyen performans çeşidi. modernizmin sağlam, anıtsal eserlerine karşı, uçucu, nesnesiz sanat üretme kaygısı duyan sanatçıların insanlığa armağanıdır.
-
-
oluyor.
-
kaprow'a gore izlenen yapıtla o yapıta bakan kişi arasındaki sınır sorundur.(aynı sorundan duchamp ve picabia gibi dadacılar da muzdaripler) bunu kaldırmak için ise en etkin yolun happening olduguna inanmışlardır lakin pek de uygulanan bir yontem olamamıştır. bir de soyle bir şey var:
(bkz: the happening) -
1950'lerde japonya, amerika ve avrupa'da, disiplinlerarası bir uygulama olarak ortaya çıkmış bir anti tiyatro biçimidir. resim, heykel, müzik, projeksiyon, monolog gibi malzemeleri kullanan, katılanların tepkileriyle oluşan bir plastik uygulama tekniği vardır. action painting, brütizm, dadaizm, bauhaus, vahşet tiyatrosu, beat edebiyatı gibi akımlardan etkilenmiştir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap