*

  • öğrenci kimliğiyle girilebilen kütüphanelerden farklı olarak sabah 08:00, akşam 16:30 arası açık; pazar ve pazartesi günleri kapalı olan; halkın yarısı işsiz, diğer yarısı da gece vardiyasında işçi olduğu için gündüzleri dolup dolup taşan kütüphanelerdir. mukremin citir gibi kütüphane müdavimleri yüzünden bitişikteki kahvehanelerin sinek avlamasına sebebiyet vermektedirler.
  • halkı programlamak için gerekli olan kütüphanelerdir. kullanmak için halk.lib ve halk.h dosyalarına ihtiyacınız vardır.
  • günlük hayatta da ilgi çekmediği gibi burada da ilgi çekmeyen bir konuymuş halk kütüphanesi.

    halbuki tenhalığından istifade ederek çok güzel sevişme ortamı sunar buralar. (bkz: kutuphane sevisgenleri)

    ayrıyeten porno dergileri okumak icin de ideal mekanlardır. üstelik raftan alınan bi kitabın arasına koyup gizlice okumak bile gerekmez çoğu zaman. kim görecek ki. bilgisayrlı kütüphanelerde porno izlemek bile mümkündür. (bkz: kutuphanede porno izlemek)

    her tür bilgi kaynagini barindirmasi ilkesiyle halk kütüphanesine muzır neşriyat alınsın kampanyası bile yapılabilir. zaten müşteri çekmek için kampanyalara başvurmak zorunda kalan kütüphane yönetimi, "belki arada kitap da okurlar" umuduyla ısrarlara fazla karşı koyamayacaktır.

    ayrıca bonus olarak (bkz: #5628517)
  • kadın, erkek, her yaşta her düzeyde ve meslekten okuyucunun çeşitli konularda hazırlanmış eserlerden ücretsiz ve serbestçe yararlanmasını sağlayan, hizmet verdikleri bölgenin kültürel, sosyal ve teknik alanda kalkınmasına yardımcı kaynak oluşturan kurumlardır. toplumun her kesimine hizmet verir. bulunduğu bölgenin özelliklerine göre kütüphane malzemeleri koleksiyonları hazırlamakta hizmetlerini okuyucuya daha iyi sunabilmek için kendisine bağlı şubeler ve ödünç kitap verme servisleri açmaktadır. büyük bir kısmı kütüphaneler genel müdürlüğüne bağlı olarak çalışmaktadır. bunun yanında, belediye ve özel kişilerin de halkın yararlanabileceği kütüphaneleri mevcuttur.

    (bkz: çocuk kütüphanesi)
    (bkz: milli kütüphane)
  • bilgi-belge, buluşma, sevişme ihtiyacı olanlara ev sahipliği yapmak gibi ulvi bir misyon yüklenmiş halk kütüphaneleri, bugünler de kamu hizmetlerini kar-zarar döngüsünden okuyanlar tarafından, pazarcı zihniyetiyle elden çıkarılıp belediyelere, özel idarelere, -bir adım ötesi- özel teşebbüslere devredilmeleriyle gündeme gelmekte. bu koşullar da yapılacak devirlerin, kitap yakmaktan hiçbir farkı olmayacaktır, yazık.

    (bkz: insana yatırım yapmak)

    (bkz: parasız kültür)
  • ilkokul yıllarında, yaşadığım ilçenin en güzel semtlerinden birinde konumlanmış kütüphaneydi.

    türk edebiyatının temel eserleri kadar dünya klasiklerinin tercümelerine de ilk kez, bu eski evden bozma kütüphanede mülaki olmuştum. o kitapların kokusu hala sızlatır burnumu hatırladıkça.

    hele kışın gittiğim zamanlar, odanın bir köşesinde yanan sobanın yanındaki masada kitap okumak zevkini şimdi hiçbir ortamda bulamıyorum.

    ve şuuraltı müktesebatımı oluşturan eserlerin de altyapısının o günlerde atıldığını şimdilerde fark ediyorum.

    mal, mülk neyse de; birkaç kitap olsaydı sobanın ateşini alnımda duyarak okuyacağım...
  • ödünç verme bölümleri ile insanların hayatını değiştirebilecek yerler olduklarını düşünüyorum.
  • nedense kimsenin akıl edemediği bir konuda yetersiz olmasından dolayı nasıl hizmet verdiğini ve özellikle kimlere hizmet verdiğini çalışma saatlerini bildiğimiz zaman bu mantığa kolayca ulaşabileceğimiz, gerçek görevini yapmadığı için bildiğiniz sıradan kamu binası özelliklerine sahip kurum.

    türkiye deki beyaz yaka yada mavi yaka fark etmeden işçi çalışma saatlerini değerlendirdiğimiz zaman haftalık çalışma saatinin 45 saat olduğunu anımsamalıyız önce, çalışma koşulları içinde cumartesi gününe kalan yarım günlük çalışma hakkı nedense iş verenin elinde olduğu için ya tam gün yada şanslıysak eğer yarım gün çalışmaktayız. hafta içi iş başı sabah 08:30 da olduğuna göre akşamda iş çıkışı 18:00 veya 19:00 da olduğuna ve bu saatlere yolda geçirilecek zamanı eklediğinizde kesinlikle iş yerinden özel izin almadığınız sürece asla hafta içi halk kütüphanesine gidemezsiniz, cumartesi günü çalışıyorsanız zaten hafta içi mevcut olan durum ile aynı noktadayız, yarım gün çalışılsa bile cumartesi günü yolda geçirilen zamandan dolayı kılı kılına yetişilebilir ve rahat rahat inceleme fırsatınız olmaz tabi yarım gün olan cumartesi günü yapılacak başka bir işiniz yoksa. pazar günü işçi tüm haftanın yorgunluğunu atmak için beklediği gündür. sevgilisiyle, dostuyla, ailesiyle hoşça vakit geçirme günüdür, gitmek, görmek istediği yerlerin planı vardır aklında, özel işlerini yapar ya da mecbur olduğu tamirat, alışveriş sorumlulukla alakalı işlerle meşgul olabilir.

    merak ettiğim noktada burası çalışan bir işçinin çalışma saatleri ile halk kütüphanesinin çalışma saatleri birbirine uymuyorsa bu kütüphaneden kim yararlanıyor? sanırım işsizler, yaşlılar, ev kadınları, emekliler ve öğrencilerin öğleden sonra eğitime giren kısmı zira öğrenci sabah eğitime gidiyorsa muhtemele eğitimi öğleden sonra bittiği için çok az bir zaman fark ile yetişebilir. bu arada işçiler dışında yararlanabilecek kişilerinde kütüphaneye gitme ihtimali çok düşük ve bu varsayımdan sonra geriye kalan bu kütüphaneler kimin için var ve hizmet ediyor.
  • 1954 tarihli george orwell - hayvan çiftliği'ni aldığım kütüphanedir. eski kitaplar güzel kokuyor bence.
  • ülkemizde önemsenmeyen kütüphanelerdir. mesela, kadıköy'de evlendirme dairesi olsun belediye olsun gayet büyük binalara sahip ve göz önünde bulunan mekanlardayken kütüphaneyi bulmak için baya araştırma yapmanız gerekiyor. halbuki bir belediye büyüklüğünde kütüphane merkezi bir yerde olsa, altında cafe vb. açarak halkın ayağının alışması sağlansa eminim kullanım oranı ciddi derecede artacaktır. ama 20 senedir kadıköyde olan ben bile 1 kere kütüphanenin önünden geçtim onda da şans eseri oldu, insanı çeken bir yapısı da yok.
hesabın var mı? giriş yap