hadi gari sen de gel
-
yakın zamanda sevcan orhan'dan dinlediğim, söz ve müziği hamit çine'ye ait türkü formunda eğlencelik ve komik eser. sözleri de şöyle:
yaylalardan ovalara
a yarim in de gel
yayan değil
kır atına
ay yarim bin de gel
anan geldi
baban geldi
dayın geldi
halan geldi
davul zurna
çalan geldi
hadi gari sen de gel,
koyun geldi
kuzu geldi
okuyucudan yazı geldi
hacı osmanın kızı geldi
hadi gari sen de gel
bacalardan duman geldi
arpa buğday saman geldi
komşu köyden imam geldi
hadi gari sen de gel
tarlalardan ayrık otu
ay yarim yol da gel
sarı inek kaybolmuş
ay yarim bul da gel
şırıl şırıl derelerde
ay yarim yun da gel
pehlivanlar güreş tutmuş
ay yarim yen de gel
(esasen düğünden kaytarmaya çalışan damada çağrıdır. herkesin yanlış anlama hakkı vardır.) -
izmirli birinin sarfetmesi muhtemel soz obegi
-
-
(bkz: makbule kaya)'nın albümünün adı
-
anadolu'dan geldik albümünde sümer ezgü tarafından öncesinde bir yayla havası ile okunan türkü.
-
-
sevcan orhan'dan ziyade makbule kaya'dan dinlemesi daha hoş olan cânım türkü. zevk meselesidir tabi.
makbule kaya'nın şiveli söyleyişi ile sözleri daha bir güzel:
yaylalardan ovalara a yarim in de gel !
yayan değil gır atına a yarim bin de gel !
anan geldi, baban geldi
dayın geldi, halan geldi
davul zurna çalan geldi
hadi gari sen de gel!
goyun geldi guzu geldi
okuyucudan yazı geldi
hacı osmanın gızı geldi
hadi gari sen de gel!
bacalardan duman geldi
arpa buydey saman geldi
gomşu köyden imam geldi
hadi gari sen de gel !
tarlalardan ayrık otu a yarim yol da gel
sarı inek gayıbolmuş a yarim bul da gel
(nak)
şırıl şırıl derelerde a yarim yun da gel !
pehlivanla güleş tutmuş a yarim yen de gel
(nak) -
içinde çin işkencesinden beter bir istek bulunduran türkü. o ayrık otunu yolmak ölümden beter arkadaş.
-
sanki makbule kaya söylesin diye yazılmış bu türkü. hacı osman'ın kızı bile gelmiş.
http://www.youtube.com/watch?v=ajapwzivapa -
türküde şöyle bir bölüm yer alıyor:
"koyun geldi kuzu geldi
okuyucudan yazı geldi
hacı osman'ın kızı geldi
hadi gari sen de gel."
burada dikkat çeken bir yer var: "okuyucudan yazı geldi"
bu türküyü her dinlediğimde ayrıca dikkatimi çeker bu söz çünkü günlük konuşma dilimizde hemen hemen kaybolan bir sözcük bu güzel türküde hâlâ duruyor: okucu.
"okucu" sözcüğü eski türkçe bir sözcük. eski türk kültüründe ok başı (temren) göndermek davet anlamına geliyor. bu daveti getirene de okucu, okığçı, okçu, okucu, okuğcu, okıma vb sözcükleri türetilmiş "davetçi, çağıran" anlamında. daha sonra da "yazı okumak" anlamıyla birleşip "okuyucu"ya dönüşüvermiş. dediğim gibi, aslında kökeninde "ok ucu göndermek" yatıyor. kutadgu bilig, dede korkut gibi eski türk metinlerinde de geçtiği biliniyor bu sözcüğün. örneğin, kutadgu bilig'te:
okığçı kelürke anunğu kerek (dâvetçinin gelmesine hazırlanmak gerek)
uzun yol yorırka itiñü kerek (uzun yol yürümeye düzenlenmek gerek)
biçiminde geçiyor.
türküde de, bir davetçinin düğün davetiyesi getirdiğinden bahsediliyor. belki bugün davetçi anlamında "okucu" sözü günlük konuşma dilimizden düştü ama türkülerimizde (ve tabii ki halk ağızlarımızda) hâlâ yaşadığını görmek çok güzel.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap