*

  • antalya'da bulunan bir baska doga harikasi.. sehrin kuzey batisinda korkuteli yolundan sapip bi sure tingir mingir gittikten sonra ulasilabilen bu yer 100+ metre derinliginde bir kanyonun tepesinde bi nokta esasinda.. kanyon nerden geliyor bilemiyorum ama daglari gecip acikliga kavusuyor bi yerlerde ki oradaki gozlem yerinden baktiginizda guneye dogru denizi gorebiliyorsunuz.. gozlem yeri de yukseklik korkusu olanlara kafayi yedirtecek cinsten bi yer, zira ucurumun ustunde bulunuyor kendisi (tahta ayaklarla kayaliklardan destek aliyor).. bu baglamda kafayi cevirip asagi baktiginizda super oluyor ama.. cevresinde piknik alani da var galiba ama pek insan olmuyor, nitekim cogu antalyali bile bilmiyor orayi..
  • antalyali uc kisiden ikisinin, ergen zamaninda cekilmis ucurumun tepesindeki gozlem yerinin tahta korkuluklari uzerinde oturur halde fotografi vardir.
  • temmuz sıcağında öğlen vakti antalyada açık havada üşüyebileceğiniz ender yerlerden birisi.
    muhteşem bir manzarayı ayaklarınızın altına sermesi çok güzel olsada. kanyonun içi hiç bir şeye değişilmez.
  • şöyle biryerdir: http://fav.me/d5uthjq
  • antalya'nın kanyonu.

    seyirlik teraslarından o kadar güzel görülmektedir ki, yer biraz tenha ve korkutucu da olsa ( biz gittiğimizde kimseler yoktu) manzara muhteşem.

    kanyonun bitimiyle uzakta kalan antalya'da harika gözükmekte.
  • devasa manzarası kibir ile çevrelediğiniz minik dünyanızda gerçekte bir hiç olduğunuzu hatırlatmakta pek bir mahirdir. ve aynı zamanda bisiklet gezileri için de birebir.

    antalya merkezde yaşayanlar için yakınlığı ile büyük bir nimet. parkur zorlu bir rotadan oluşur. bu sebeple antrenmanlı bacaklar ister.

    var olan yollar haricinde rotanızı doğaçlama belirlemek isterseniz kaybolmanız çok kolay. yön duygunuz kuvvetliyse bu seçeneği tercih edin. güzergah üzerinde su bulunabilecek yerler mevcut olmakla birlikte yine de yanınızda bir miktar su bulundurmak faydanıza.. köylere uğramayı ihmal etmeyin.

    bisiklet türünüz full süspansiyon bir mtb olursa keyfinize diyecek olmaz.

    en önemlisi.. tüm kışı sporsuz geçirip baharda ilk kez çim görmüş buzağı gibi kontrolsüzce bu tarz eylemlere girişmeyin. akıllı olun. salı günü 5 arkadaş yaklaşık 75 km'lik rotayı katettik. ve üzerinden 3 gün geçmesine rağmen halen bacaklarım sızlıyor.

    ayrıca geçen yıllara nazaran bu yıl yaban domuzu popülasyonu belirgin bir artış yaşamış. etrafta görmek mümkün. korkmanıza gerek yok. yaklaşmayın ve beslemeye sevmeye çalışmayın, yolunuza gidin.
  • güver uçurumu düzlerçamı denilen yeri geçerken ağaçların arasından 4-5 tane beyaz uçak gördük. sanırım pervaneleri vardı. bilen gören yeşillendirsin
  • antalya ilinin korkuteli - termessos istikametinde giderken, yolun solunda kalan, döşemealtı ilçesi sınırları içersinde bulunan kanyon/ uçurumdur.
    görsel , görsel , görsel

    ayrıca, 90'larda ve 2000'lerin başlarında piknik için ideal yerlerden biriydi.
    çocukluk yıllarımda inanılmaz yüksek gelirdi. hoş, hala yüksek ama tazı kanyonunu gördükten sonra artık burası normal geliyor.

    sonuç olarak mesafe/ tatminkarlık için gayet gideri olan yerdir.
    günübirlik kısa bir doğa turu için, şehir merkezine de yakın olması sebebiyle güzel bir alternatiftir.
  • uçurumun kenarına da çadır kurmadım demem . gene işten çıkmışım anlık arkadaşımın hadi sigara içelim teklifine yok ben sahilde sabahlicam derken bi yandan kendimi kamp çantamı hazirlarken buldum . yolda biralar içildi yaklaştığımızda sigara sarıldı derken kendimi kimseyi tanımadığım 10 kişinin arasında buldum kafam güzel bi şekilde. gece uçurumdan karşıya baktığınızda karanlıktan hayal mayal görünen dağlar ve yıldızlar manzarası mükemmeldi sabah çır çır böceklerinin normal dışı çığlıklarıyla uyansakta çadırın kapısından gördüğüm manzara tarif edilemez sanırım. çadırın kapısını açıyorsunuz uçurumun dibindesiniz karşınızda dağlar güzel anları yaninda huzurlu hissetmediğim insanlarla harcıyorum bu ara galiba hep bisey eksik ama hayat boyu da unutmam gece özgürce yıldızları izleyip sabah o manzaraya uyanışımi.
  • merakıma yenik düşüp "acaba aşağısı nasıldır? mutlaka inilen bir patikası vardır" diyerek, kayalara, dallara tutunarak 1,5 saatte kanyonun dibine ekipmansız inme çılgınlığını gerçekleştirdim.

    yukarıya bakınca "ben nasıl düşüp ölmedim?" dedirten korkunç bir manzara ile karşılaştım.
    telefon çekmiyor, bir allah'ın kulu yok, ölsem kimsenin ruhu duymaz.

    yukarı çıkışım daha kolaydı. asla aşağı bakmadım, tek düşündüğüm ölmeden oradan kurtulmak ve sevdiklerime kavuşmaktı.

    işte o dip

    bir diğeri

    bu da yukarıdan
hesabın var mı? giriş yap