gulu gulu dansı

• bu olaya hiç tanık olmamayı tercih ederdim. leyla tekül ile rüstem batum'un birlikte söyledikleri şarkı ve klip. necmettin erbakan'ın susurluk skandalı'nın aydınlatılması için yürütülen çabaları küçümsemesi ve "gulu gulu dansı" demesi üzerine böyle bir muhalif çıkış yaptı, bu iki değerli sanatçımız. ama ne çıkış. hatırladıklarım sadece şunlar: şarkının bir yerinde "gulu gulu gelecek dertler bitecek" deniyordu. sonra da "gulu gulu gulu gulu" diyorlardı ve feci ama çok feci bir dans yapıyorlardı. genel mantığı iktidarı eleştirmekti. ama zaten tam da o günlerde sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemi susurluk'la ilgili olmaktan çıkmış, laiklerin refahyol hükümeti'ne tepki gösterme eylemine (biraz da kendiliğinden) dönüşmüştü. dolayısıyla bu gulu gulu dansı da daha çok o çerçevede değerlendirildi halkımızca. zaten tahminimce leyla tekül ve rüstem batum da susurluk skandalından ziyade genel olarak erbakan'a sinirlendikleri için böylesi bir işe girişmişti. neyse, ne diyordum, berbat bir şarkı ve kliptir. ha bu arada şunu da eklemek isterim, erbakan'a karşı o dönemde zaten yoğun bir kampanya olduğu için susurluk soslu böyle muhalif işler rahatlıkla yapılabiliyordu. ama ben bu ve buna benzer sanatçıların yüksek sesli muhalif çıkışlarını başka iktidar dönemlerinde de göremedim nedense..
• (bkz: hula hula holo holo dansi)
• (bkz: mumsondu oynuyorlar)
• patates dininden insanların yaptığı bir dans türü.
• deniz baykal'ın bu sabah milliyet'te yayınlanan açıklamaları sayesinde tekrar hatırladım, sabah sabah beni güldürdü yine. artık nasıl bir dans olarak düşündüyse bunu mücahit erbakan.
  
  "bu bizim için sürpriz değil. ibrahim şahin’in kim olduğu belli. bu silahların çıkmasına şaşıranlar, biz susurluk olayıyla mücadele ederken, ‘bunlar faso fisodur, glu glu dansı yapıyorlar’ diyenlerdir."
• "ite kaka ite kaka birileri gidecek" diye sözleri vardı bu şarkının.
  hoş erbakanın gaflarını tarih affetmedi ama leyla ile rüstem de benim kişisel tarihime darbe şakşakcısı olarak geçtiler.
• olayın yıllardır beni en çok güldüren tarafı şudur ki; necmettin erbakan sadece gulu gulu dansı dememiş; "ugandalılar gibi gulu gulu dansı" demiştir söyleminde. bu söylemin hemen akabindeki günde ise, evde oturmuş rahmetli babaannemle tgrt öğlen haberlerini (12:00) izlerken spiker beni benden alan haberi sunmuştur:
  
  "necmettin erbakan'ın sözlerine en büyük tepki, uganda-türkiye ortak ticari ilişkileri başkanı hebelübü hedehüdü'den geldi" ^*
  
  o zamanlar sozluk falan yoktu. şimdi ise ne babaannem var, ne de necmettin erbakan hayatta. tgrt bile yok hatta. hebelübü hedehüdü'nün akıbetiyle ilgili ise bir fikrim yok.
• işte gulu gulu dansının esrarı :/
  
  (bkz: şappi şappi gulu gulu yandan)
• (bkz: televole)
• yıllar sonra erbakan'a neden bu benzetmeyi yaptığı sorulduğunda "gulu gulu dansı zencilerin yaptığı bir danstır, zenciler de kültürsüzdür" demiştir.
  
  (bkz: son darbe 28 şubat)