grung
-
ermenice'de turna demektir.
tarihlerinde göç olgusunun hayli önemli bir yer tuttuğu ermeniler, bu göçmen kuşu kendileriyle özdeşleştirmişler ve halk şiirinde, halk müziğinde ya da kilise müziğinde bu figüre sık sık yer vermişlerdir. -
aynı zamanda bir komitas vardapet şaheseri
türkçe'ye transliterasyonunu şöyle düşünebiliriz:
grung, usdi gukas, dzar'a em tzaynit,
grung, mer aşkharen khabrig me çunis,
intz badaskhan? çıdıvir, yelar knasir,
grung, mer aşkharen kına, herasir.
çevirisini de şöyle yapabiliriz:
turna, nerden gelirsin, sesine köle olayım,
turna, memleketten hiç haber var mı?
bana cevap vermez, uçup gidersin,
turna, uç git yurdumdan. -
anadolu'nun kayıp şarkıları çalışmasında bu muhteşem eser öyle güzel seslendirilmiştir ki, flora kazanjian, sona ghazarian, isabel bayrakdarian dahi böyle hisli okuyamamıştır kanımca. lakin albümde yer bulamamıştır kendisine, ne yazık...
-
melodisini ve sözlerinin sadece birkaç kelimesini hatırladığım bu şarkıyı bulmak için bir gece boyunca uğraştığımı hatırlıyorum. uğraşmaya da değiyor açıkçası.
-
ertan tekin tarafından yorumlanan hali için (izleyiniz: https://www.youtube.com/watch?v=lqz-_h88vjc)
(bkz: groovypedia)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap