glycerine

• glycerine
  
  must be your skin that i'm sinking in
  must be for real cos now i can feel
  and i didn't mind
  it's not my kind
  not my time to wonder why
  everything's gone white
  and everything's grey
  now you're here now you're away
  i don't want this
  remember that
  i'll never forget where you're at
  don't let the days go by
  glycerine
  
  i'm never alone
  i'm alone all the time
  are you at one
  or do you lie
  we live in a wheel
  where everyone steals
  but when we rise it's like strawbery fields
  
  if i treated you bad
  you bruise my face
  couldn't love you more
  you got a beautiful taste
  don't let the days go by
  could have been easier on you
  i couldn't change though i wanted to
  could have been easier by three
  our old friend fear and you and me
  glycerine
  don't let the days go by
  glycerine
  
  i needed you more
  when we wanted us less
  could not kiss just regress
  it might just be
  clear simple and plain
  that's just fine
  that's just one of my names
  don't let the days go by
  could've easier on you
  glycerine
• şarkının akustik versiyonunun bitiminde, lp versiyonundan faklı olarak gavin rosdale çok içli bir şekilde "ooooh my glycerineee," der . . . bu, akıllarda kim bu glycerine ve birisine neden glycerine denir acaba diye düşüncelere yol açar . . . kafanız yeteri kadar hastaysa kimya kitapları hatta ansiklopediler falan karıştırırsınız glycerine'e ait çok belirgin kimyasal bir özellik bulmak adına . . . patlayıcılarda sıkça kullanılması¿ . .
• bush'un yavas sarkilarindan biri.. guzel olmasina guzel ama cok tekduze oldugu gercegini de degistirmiyor bu.. bush'un bu parcayla unlu olmasina imkan vermek zor, alternatif ortamlarina akitan everything zen, little things, machinehead vs. dururken.. yaylilari kullandiklari her ani severim ama..
• (bkz: gliserin)
• beni sigaraya başlatan, feleğimi şaşırtan hatun kişi, abohor güzeli. sözlüğe hoşgelmiş.
  
  aynı zamanda bush'un en sevdiğim şarkılarından biri olması bir raslantı mıdır acep? (bkz: hey gidi bob marley)
• tango dersleri sayesinde tanidigim etrafina nese sacan insan. su an altinci nesil caylak, hosgelmis.
  
  (bkz: sozlukteki kibrislilar)
• eski pra, mustakbel hostes, altinci nesil yazar. sohbeti hos insan ornegi.
• bush'tan arda kalan uc bes guzellikten biri.
• dans etmekten en cok hoslandigim uc^*, muhabbet etmekten en cok hoslandigim bir kac insandandir kendileri.
• kibris zirvesi 3 'e katilan tek bayan olarak zirveyi senlendiren cocuk ruhlu kisi. ^*