• smiths şarkısı.
    sözleri şu şekildedir:

    girl afraid
    where does his intentions lay
    or does he even have any

    she says
    he never really looks at me
    i give him every opportunity
    in the room downstairs
    he sat and stared
    in the room downstairs
    he sat and stared
    i'll never make that mistake again

    boy afraid
    prudence never pays
    and everything she wants costs money

    but she doesn't even like me
    and i know because she said so
    in the room downstairs
    she sat and stared
    in the room downstairs
    she sat and stared
    i'll never make that mistake again
  • o kadar rahatca, zahmetsizce yazmis ki morrissey iki kisinin dile getirmediklerini, suskunluklarin nasil yorumlandigini ve ihtiyatli davranmanin hicbir seye iyi gelmedigini.. daha ne denir ki?
  • turkce meali,

    hatun urkek
    oglum senin maksadin ne lan
    ibne misin yoksa?

    hatun der ki,
    ay bu cocuk bana bakmiyor
    asagi kantinde
    her firsatta herifi kestim
    ama bence kesin ibne
    bir kere bile bakmadi kantinde
    artik ibnelere yazmiycam

    oglan urkek
    oglum kendine gel akilli ol
    bu hatunun gozu yuksekte

    hem lan bana kari mi yok
    kantinde kirk saat kestik
    hem beni de sevmiyor
    mal mal oturdu etrafa bakti
    yok dayi benden bu kadar
    tikky'e kanmam bir daha
  • hatful of hollow ve louder than bombs'dan bir the smiths şarkısı.
    morrissey'in o senaryolarından birisi daha...kendi yazıp oynadıklarından hem: moz, bir kız olur bir erkek

    tırnak içinde yazılası sözleri: genel geçer kaygıların günlük kelimelerle en güzel ifadesi - yazarının tartışılmaz yeteneği.
  • korkuyu asıl korkan üzerinden, çekinceyi ürkek olan üzerinden tanımlamıyor bu şarkı. karşıdakine şak diye yansıtıyor. dilin şımarık oyunlarına daha şımarık bir oyunla kısa bir cevap veriyor. iyi de yapıyor.

    (bkz: korkak)
  • bir şekilde, serbest çevirisi (haha) veya yorumu su tweettedir. tweet sahibi bana kızmaz umarım.
    https://twitter.com/…status/599945706162487297?s=09
  • iyisiyle kötüsüyle mutlu geçirdiğim gönül ilişkiler döneminin arka fonu bu parça. keşke hep bu 21 kalsam neyse

    ı'll never make that mistakes again! swh
  • iletişemeyen bir çifti anlatıyor bu parça.
    yalnızca iç monologlarını duyuyoruz. diyalog kurmuyorlar, üstüne bir de kafalarında kuruyorlar.
    (haha. -_- )

    oğlan ihtiyatlı yaklaşıyor kıza, niyeti iyi -güya.
    fakat bu, kıza bariz değil...

    kız niyetinden bihaber oğlanın.
    niteliğini geçtim, varlığından kuşkulu daha.

    oğlan biraz fazla temkinli gibi.
    kafası hesap kitapla meşgul.
    gözünün önündekini göremeyecek kadar.
    yoksa kendisine sunulmuş bunca fırsatı göz göre göre kaçırabilir mi?

    peki ya kıza ne demeli?
    kimse kimseden hoşlanmak zorunda değil tabii.
    yine de insanın yüzüne karşı söylenir mi?
    ayıp değil mi?
    sözleriyle tavırları tutmuyor hem birbirini.
    sadece kızınkiler değil; oğlan da açıkça aynı bokun laciverti.
    insan hoşlanmadığı insanın hoşuna gitmek ister mi?
    düşününce, mümkün gerçi.

    gururları incinmiş karşılıklı.
    reddedilmişliğin ve kıymeti bilinmemişliğin utancını taşıyıcınca...
    ikisinin öz güvenleri de eksik olunca...
    şaşırtıcı değil ilgiye, onaya muhtaçlıkları.

    sonuçta hata yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı yeğliyorlar.
    aynı odada, kendi kafalarında, apayrı dünyalarda yaşamaya kendilerini mahkum ediyorlar.

    ah bir açıkça konuşsalar...
hesabın var mı? giriş yap