gezi olayları

• hakkinda sozlukte konusup da "yeaaa ben de sizin gibi dusunuyorum, ama bu manzara cok yanlis, cok ayip" diye serzeniste bulunanlar vardir.
  ulen azcik akli olan ahmet atakan'in o catiya niye ciktigini degil de o polisin tomalar akrepler ve gaz bombasi ve kimyasal suyla o mahallede ne isi oldugunu sorgular. sanirsin yunanistan'i isgal etmeye gidiyorlar.
  
  ayrica gezi hakkinda demokrat imaji verip de manzarayi elestiren bir kac -belki sayilari bir kac yuzdur bilemiyorum- gotveren de (evet aynen gotveren) mesaj atma yontemi ile cirkin propogandalarini yapmaktadir.
  bunlari en basta kaale alip ciddi ciddi cevap veriyordum, sonra kisaca "siktir got" diyip mallar listesine eklemeye basladim.
  hep ayni agizdan yazilmis argumanlar, birbirini tekrar eden savunma politikasi, arada hoca efendi laflari da serpistirilir, hoca efendiye saygi uyandirmaya calisirlar.
  
  edit:geziciyim, küfürbazım, ahlaksızım. siz ahlakliysaniz ben almiyim kalsin.
• (bkz: gezi direnişi)
  
  (bkz: aramaya azıcık da olsa inanmak)
• suriye'ye müdahele kararı alan abd bile bu kararını karşı tarfın teklifi ile askıya alabiliyorken hala savaş isteyen hükümetin aynı stratejiyle ülkesinde de yarattığı kaosun başlamasına sebebiyet veren haklı olaylardır.
  
  ana akım medyanın bir kere bile bu olaylara katılan gerçek kişileri canlı yayına konuk edip tartışma ortamı yaratamaması bu olayların ne kadar haklı bir sebep üzerine kurulu olduğunu ispatlamaya yetecektir.
• çok şükür devletimiz tarafından bastırılmıştır, bastırılmasa çok daha kötü olaylar olabilirdi.
  
  başbakanımızın gezi olaylarıyla ilgili son açıklaması:
  http://www.youtube.com/watch?v=uimia9tuqak
• -hiç dayak yemedim.
  -niye? bu devletin polisi çalışmıyor mu?
• türkiye hükümetinin dünyadaki itibarını sıfırlamış olduğu hala anlaşılamayan olay.
• bazıları istediği kadar alevi-sünni çatışması desin,pkk lılar sokağa döküldü desin,komünistler olayları çıkarttı desin.istedikleri yalana kendilerini inandırsınlar. gezi olayları bir halk hareketiydi.biz alevisi-sünnisi-türkü-kürdü,devletin iktidar uğruna yıllardır vurduğu,evlatları bir hiç uğruna öldürülen, emeği sömürülen halk olarak gencinden yaşlısına oradaydık! çünkü biz birilerine yalakalık yaparak,paraya pula taparak ömrünü harcayan yaratıklardan değiliz.insanız ve içimizdeki sevgi ve iyiliğe tahammülünüz yok. siz bencilliği seçtiniz,biz insanlığı.aramızdaki fark bu!
• malum devrim deyince kanı kaynayan bir milletiz. önce bir sistem kuruyoruz ve yıllarca bu sistemi savunuyoruz. sonra karşıt görüşlü olduğumuz biri bu sistemin başına geçiyor ve hem sisteme hemde bize tecavüz etmeye başlıyor. en sonunda kendi kurduğumuz sistemi yıkmak için ayaklanmış bir kalabalığın içinde buluyoruz kendimizi.
• sorumlular zabıtalardır diye yazmışlar. vallahi doğrudur
• aradan geçen bir yılda değeri daha iyi anlaşılan, belki de son 80 yıl içinde bu topraklardan çıkmış olan en güzel "ses".
  
  hikayeyi biliyorsunuz; birisi gezi parkı' nı avm ve camiye çevirmek istiyor ve bir grup çevreci "bunu yapmamalısınız" diye oradaki ağaçların başında nöbet tutmaya başlıyor. sonra polis bu gruba karşı, nedeni anlaşılmaz şekilde güç kullanıyor ve türkiye' nin her kentinde, insanlar sokağa çıkıp eylemlere katılıyor.
  
  başbakan, danışmanları ve hükümet ise olayları önce önemsemiyor; çok daha uzlaşmacı bir tutum takınarak "tamam, bu işi bir düşünelim" ya da "peki, çevreye karşı olan duyarlılığınızı önemsiyoruz, gelin şuraları betondan kurtaralım, avm yi de şuraya yapalım" demek yerine "biz kararımızı verdik, siz kimsiniz" diyor. halk da "kim olduğumuzu merak ediyorsan bunu gösterelim" diyor. başbakan pek üzerinde durmuyor bunun ve fas ziyaretine gidiyor. yine başbakanın, tüm olaylar bittikten sonra bile "dik durduk, dikleşmedik" dediğini hatırlatmakta fayda var.
  
  olaylar büyüyor ve eylemler yayılıyor. polise daha sert talimatlar veriliyor. halbuki burada insanlarla zıtlaşmanın iyi bir fikir olmadığı bir türlü anlaşılamıyor. polis 3 kişiye gaz sıkıyor, karşısına 5 kişi geliyor; 5 kişiye gaz sıkıyor, 10 kişi geliyor. şiddetten kaçan insanlar bir camiye sığınıyor, doktorlar oradaki insanlara yardımcı oluyor. sonra "camiye ayakkabıları ile girip bira içtiler" diye bir yalan söylenmeye başlıyor. caminin imamı "böyle bir şey olmadı, ben bir din adamıyım ve yalan söyleyemem" diyor. kabataş' ta, hayal gücü geniş bir kadın, "türbanlı olduğum için üzerime işediler, cinsel organlarını yüzüme doğrulttular" diyor; yalan olduğu ortaya çıkıyor.
  
  başbakan tüm bunlar olurken sürekli yanlış yönlendiriliyor ve kendisine yakın medya tarafından gezi eylemleri görmezden gelinmeye, aşağılanmaya ve karalanmaya çalışılıyor. buna rağmen insanlar sokakta durmaya devam ediyor.
  
  başbakan sürekli eylemlerin kimin tarafından örgütlendiğini bulmaya çalışıyor, onun bu çabasını gören kendisine yakın medya ise bunun bir dış güç oyunu olduğunu, alevi hareketi olduğunu, yahudi lobisi, faiz lobisi oyunu olduğunu söylüyor. bir gün başbakan' a gelip "ekşi sözlük te kutsal değerlerimize hakaret ediliyor" dendiğinde başbakan' ın ilk olarak "sahibi kim" şeklinde verdiği refleks burada da, hareketin sahibini aramak şeklinde gerçekleşiyor.
  
  şimdi bir "ayasofya çıkarması" ndan ve fetih ruhunun geri gelmesinden bahsediliyor. bu tür hareket "ruhlarının" özelliği, bir anda ortaya çıkmaları, bir amaç içermeleri ve birbirinden farklı insanları biraraya toplamalarıdır. gezi ruhu böyle bir şeydi işte ve dinamikleri açısından daha önce uzun yıllar boyunca eşi benzeri görülmemiş bir hareketti. insanlar yalnızca seslerini çıkarmak için, "siz kimsiniz" sorusuna cevap vermek için ve kendilerinden yıllar içinde alınmış olan özgürlüklerini hatırlatmak için sokaklara döküldü. kimse kimseyi örgütlemedi; insanlar zaten oradaydı ve o ruh aslında hepsinin içinde vardı.
  
  o ruh hala var; o meydanlarda o gün ölen, yaralanan ya da acımasızca dayak yiyen insanların olması bir şeyi değiştirmedi. bilakis o günlerde eylemlere katılmış, sesini duyurmuş ya da sesini duyuramasa bile bunu önemsememiş insanlar çok önemli bir şeyi anladı; haklı olduklarını ve kendileri gibi insanların her yerde olduğunu.
  
  karşı taraf ise anlamadı ne olduğunu, hala da anlamıyor ve muhtemelen anlamayacak. hala eylemin kim tarafından örgütlendiğini düşünmekle meşguller.