gergef
-
islenen bisey. koylerde kizlarimiz isler.
-
-gergef-
yokluk i$liyor
bir yakici gergef gibi:
sabirli bir nakka$i,
sarho$ bir ebru sudaki:
ayilan, kagidimin us'ratinda
bitmeyen bir ekim
saliyor kendini:
aniyor ustad bir hattati
bir guzkedisinin biyiklarindan:
gune$, yalniz bir bro$ sogugun yanaginda
sandalyeler cekiliyorlar ko$elerine,
roden , du$unen adamini du$unuyor
kaybolan denizinde:
suda, yanan bir mum yuzuyor,
yanan mumda sonen bir su,
sonen suda yanan bir deniz …
reha yunluel / $iirhane -
uzerinde nakis, kanavice, etamin vs kolay islenebilsin diye kumaslarin gerilmesinne yarayan daire ya da dortgen bicimindeki arac.
-
-
dus sokagi sakinlerinin 2. kasetindeki gayret et güzelim sarkisinda gölge şeklinde anladigim nesne.
ayrica bu nesne lunaparklarda egimli bir tahta üzerindeki sigaralara atmak icinde kullanilir. -
(bkz: kasnak)
-
-
eski zamanlardaki en kıymetli el işlerinin fildişi sac üzerinde yapıldığı, portatif dört veya iki ayak üzerine kurulabilen birbirine geçmeli aksamlardan oluşan tezyin -süsleme konsepti.
-
dört ayak üstüne portatif sürme tahtalardan yapılanları olduğu gibi; fildişili, bağalıları da olan, el işleri ve oyalarının yapıldığı aletin adı. eskiden en kıymetli el işleri bu aletle işlenirdi. hemen her evde bulunur; genç kızlar çeyizlik ipekli, sırmalı, nakış, kaneviçe, etamin gibi işlemeleri bununla yaparlardı.gergef çeyiz ve işlemelerioluşturmak için de yapılır.
-
kumaşı nakış işlemek suretiyle gerdirerek işi kolaylaştıran kasnaklar, kanaviçe edevatı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap