• rousseau'ya göre siyasal bütünü ya da egemen varlığı kuran tüm vatandaşların ortak iradesi. genel irade herkesin ve kamunun çıkarını gözetirken, özel irade kişisel çıkarlar üzerine kuruludur falan filan. bu yüzen rousseau tek meşru yönetimin genel iradenin yönetimi olduğunu söylemiştir. (personal comm. mehmet müderrisoglu)
  • volonte general'in türkceye yanlis cevrilmis halidir. volonte general kelime anlamiyla ortak/genel istek/irade anlamina gelirken, volonte de tous yani herkesin iradesinden ayri bir kavramdir. türkiye'de cevirmenin hatasindan olacaktir, herkes "vatandaslarin ortak iradesi" olarak algilar ve yanlis yaparlar, cünkü rousseau dikkatle okundugu zaman "volonte general" ile ne denmek istedigini anlasilir.
    volonte general, toplumun bazen kendisi icin neyin iyi olduguna karar veremedigi icin aydin kisiler tarafindan düsünülen ilkelerdir. ve bu ilkeler herkesin ortak iradesi olmadigi gibi cogunlugun da iradesi (volonte de tous) olmayabilir.
    aydin kisilerin görevi halkin bir kisminin bu ilkelere uymamasi halinde onlari egitmektir, cünkü toplum bazen sacmalasa da yine de egitime aciktir.
  • örnek icin (bkz: atatürk ilkeleri)
  • iki yorumu vardır. biz demokrasiye açık olanını yeğleyelim: çoğunluğu ve azınlıklarıyla birlikte ortaya çıkan irade. bireysel iradelerin birleşmesinin ürünü olan, ama ondan çok daha öte olan bir şeydir.
  • özel iradenin olmadığı yerde tahsis edilebilinir olan. (bkz: jakobenizm)
  • bizim aşina olduğumuz milli irade dir.

    ve cahil halkın koydugu iradenin de yerinde olması akla yatan bir durum değildir.
    iradeyi yönlendirmek hususu da siyasilerin işidir. yönlendirmede siyasal bir ahlak normumuz/kistaslarimiz olmadiği için hile, alatma, yaniltma falan mübah görülür.

    ama tecelli eden irade millidir. yersen!
  • rousseau'ya göre halktan halka değişebilen, bir ülkede genelken diğer ülkelerde genel olmayan, ama tekil olan irade. *
  • topluluk ve devlet için iyi olan şeyi ifade eden kavramdır. yani birin değil bütünün iyisidir. rousseau, bir devlet otoritesi altında topluluk içerisinde yaşayan bireyin hem özgür olabileceğine hem de o devletin yasalarına itaat edebileceğine inanır. bu özgürlük ve itaat düşüncelerinin birbirleri ile karşıtlık içinde olmadıklarını düşünür. örneğin insanlar düşük vergi ödemek ister. fakat bu genel iradeye bir örnek değildir. yani sorulduğunda herkesin ne istediğini söylemesi, rousseau'ya göre genel irade değildir, herkesin iradesidir. bu durumu herkesin iradesi olarak adlandırır. genel irade ise, toplum içinde bencilce salt kendini düşünmek değil, tüm toplum için iyi olan ve herkesin istemek zorunda olduğu bir şeydir. dolayısıyla kendi çıkarımızı göz ardı etmemiz ve bütün toplum iyiliğine, yani ortak iyiliğe odaklanmamız gerekir.

    rousseau'ya göre insanların toplum içinde hakiki anlamda özgür kalabilmesinin yolu, bu genel iradeyle örtüşecek yasalara itaat etmesidir. ona göre bu yasalar zeki bir yasa koyucu tarafından oluşturulur. dolayısıyla bizim çıkarlarımızı bizden daha iyi bilecek birisi tarafından tasarlanır. insanların çıkarlarını bu genel irade ile aynı paydada tutmalarını sağlamak, bu yasa koyucunun görevidir. yani arzularımız herkes için en iyi olanla örtüşmeli ve mevcut yasalar da bencilce davranmamızı önlemelidir. bunu kavrayamayan kişi ise özgür olmaya zorlanmalıdır. genel iradeye karşı çıkmak yasaya itaatsizlik olacağı için, bu kişiye yasaya itaat etmenin toplum çıkarına olduğunu söyleyerek onu aslında özgür olmaya zorlamak gerekir.

    aslında bu kavram pek çok yönüyle, gündelik hayatta bile sürekli karşımıza çıkarılan genel ahlak kavramıyla da benzeşir. zira benzer şekilde genel ahlaka uymazsak zarar görebileceğimizi, dolayısıyla özgürce yaşayabilmek için genel ahlakın dediklerini yapmamız gerektiği söylenir. bu düşünceye göre tamamen uyumlu olduğumuzda, kimsenin bize karışacağı bir durum zaten olmayacaktır. dolayısıyla her ne kadar genel iradeye uymakta zorlansak bile rousseau’ya göre ancak ona uyduğumuzda hakiki anlamda özgür oluruz. fakat bu özgürlük değildir, bu sadece normal olmaktır. normalin ne olduğunu belirleyen ise belirli bir hakim sistemin normlarıdır. o normlara ne kadar itaat edilirse o kadar değerli, ne kadar az itaat edilirse o kadar değersiz olunur
  • rousseau'ya göre, eşit ve özgür bir ideal topluma ulaşmak için insanlar birleşmeli ve sosyal bir sözleşme yapmalıdır. tüm bireyler tüm haklarını topluma devreder ve böylece birleşik bir irade ile kolektif bir beden (kamusal kişilik) ortaya çıkar. halk yasama yetkisini egemenliğin sahibi olarak elinde tutar. insanlar, katıldıkları yasalara uyma yükümlülüğü altındadır. roussau toplumun ortak iyiliğini önemser. sosyal sözleşme ile kurulan devletin "genel irade" ye dayanması gerektiğini söylüyor genel irade, toplumun ortak aklı ve ortak iradesidir. bireylerin refahı toplumun refahına bağlıdır. kamu yararı bireysel çıkarlardan önce gelir. bireyler kendilerini toplumun ayrılmaz bir parçası olarak görürler. genel irade dokunulmazdır. tüm vatandaşlar, toplumun genel iradesinin egemen otoritesine uymak zorundadır
hesabın var mı? giriş yap