gelişmiş ülkeler

• (bkz: developed country)
• kendilerinin ne olduğunun farkında olmayan yeni nesil neoliberallerin itibarsızlaştırma için kullandıkları argümanlardan biri... özellikle toplumsal mesaj kaygısı taşıdıkları ve birine haddini bildirecekleri anların olmazsa olmazıdır. genel formül;
  
  = cümlenin öznesinin gerçekleştirdiği eylem + gelişmiş ülkeler + aynı eylemin gerçekleştirilmesi + topa tutulmak
  
  şeklindedir.
  
  işin komik yanı bu söz öbeğini cümle içinde kullanan zümrenin bir kısmı kendini sosyal demokrat, bir kısmı da muhafazakâr diye tanıtır. oysa bir kısmı mark jacobs'la tanıştığı gün, diğeri babasının yeni x6'sını alıp gezdiği gün, cümle içinde bolca sarfettiği gelişmiş ülkelerin vatandaşları gibi hissetmiştir.
  
  not: son paragrafın öznesi olan güruh 25-40 yaş arasındadır. bunların 70 öncesi doğmuş eski solcu, yeni sağcı ya da oldum olası sağcı olanları çok daha korkunç olduğu için, işbu entryi yazan yazarımızın onları betimlemeye götü yememiştir.
• kendi içinde sosyal ve uygar, dışa karşı ise emperyalist ve anti-sosyaldir
• aynı zamanda 1. dünya ülkeleri olarak da anılıyorlar. bu ülkeler çoğunlukla oecd üyesi olup içlerinde türkiye dahil 34 ülkeyi barındırıyor.
  
  bu tanımlama genelde kişi başına 15 bin $ geliri aşkın ülkeleri kapsıyor. ancak gelişmiş ülkeler arasında 4 oecd ülesi ve güney afrika bu geliri yaratmıyor. imf'de aynı tanımı kullanıyor ancak bu 34 ülkenin içinden türkiye dahil^*, 4 ülkeyi çıkarıyor.
• lüksemburg, isviçre, danimarka, izlanda, avustralya, hollanda, avusturya, belçika, birleşik krallık, fransa, japonya. en gelişmiş olanlarıdır gözümde
• konu içmeye, özgürce sevişmeye, fikrini ifade etmeye gelince “s*ktir git o zaman o ülkede yaşa” diye cevap veren insanların, iş hayvanları yok etmeye, serbest piyasa uğruna emekçi hakkı yemeye, doğayı katletmeye, sosyal devlete gelince “e ama gelişmiş ülkelerde de öyle” diye savunduğu ülkeler.