*

  • eskiden airfix, hasegawa gibi maketler cok pahaliydi.. o zaman hesaplamistim asgari ucretin ¼'ine falan geliyordu.. sonra bigün milliyet'in kartondan f4 savas ucagi vericegini duydum sabahin korunde kalktim bakkala gittim.. e-golay aldim.. tek tusla takir takir internet.. neyse sonra heyecanla yapmaya koyuldum maketi.. oyle acaip bisi oldu ki annem geldi ve "gazete bugün karga mi verdi?" dedi... ama yilmadim sabah'in verdigi karton dunya küresini basariyla tamamladim.. ama eksen cubugunu sokarken dünya patladi
  • ülkelere göre ev verirlerdi, çin evi, amerikan evi, avustralya evi, hede evi...
    babamla pazar gunleri o evleri yapmak çok eglenceliydi...
  • sene 1988 ya da 89du yanlış hatırlamıyorsam, hürriyet o zamanın ünlü futbolcularının maketlerini veriyordu. rıdvan, metin, prekazi, tanju, simoviç falan. onları odamın bi köşesine koymuştum, bakar bakar gururlanırdım. sonra milliyet gazetesi şato verirdi, meclisin maketi vardı, otobüs maketi verirdi, kuzenlerle oturur yapmaya çalışırdık. çocukluk zamanları işte.
  • oturup buyuk zevkle o ev maketlerini yapardim. sonra da mimarliga girdim, simdi omrum onlari yapmakla bi de ustune tasarlayip cizmekle geciyor. bari cocukken daha farkli seylerle oynasaymisim ..
  • ilkokuldayım, sene 1988
    malzemeler: seksengen bir dünya (altmışgen de olabilir emin değilim) ve imzalı bir rıdvan* maketi (evet o zamanlar fenerbahçeliydim).
    yapılış aşamasını hatırlamasam da bakıp bakıp mutlu olduğumu salonun en güzel köşesine yerleştirdiğimi ve misafir çocuklar geldiğinde almasınlar diye köşe bucak sakladığımı hatırlarım, ki rıdvan'ımı koca bir adam almıştı elimden ben ona yandım hep.

    ortaokuldayım, sene 1993
    malzemeler: kardeşlerimin minicik ufacık karton bebekleri ve onları giydirmeye yarayan karton elbiseler (e ben büyümüşüm artık).
    yapılış aşamaları hala aklımda çünkü kardeşlerimden "siz yapamazsınız eğri keserseniz yanlış kesersiniz" diyip aldığım bebekleri itinayla giydirdiğimi ve bakın ne de güzel oldu dediğimde coşan ve elbiseleri elimden alıp yeni kreasyonlar denemek isteyen bu kardeşlerin rengarenk giysileri özellikle kat yerlerinden parçalayarak kullanılmaz hale getirişlerini dün gibi hatırlarım.
  • gazetelerin verdiği karton maketler değil de; zır deli bir gazetenin verdiği kartondan parti genel başkanı maskelerine bakınız vermek istiyorum.
    zamanında bu konuyu irdeleyen bir başlık vardı. ancak katılım yoktu. türkiyede mesut yılmaz maskesi takan tek gerizekalı mahalle arkadaşım mert miydi diye hayıflanmıştım.

    (bkz: siyasi lider maskesi) diye vereyim bakınızı, hatırlayan olursa doldursun, ihya etsin beni.
  • yapması en zor ve zevkli olanı, aşırı uhu tükettireni süleymaniye camii maketi olan elişi uğraşısı. kimi zaman baskı hatası sonucu kesme yerleri kaymış gelir, pırıl pırıl bünyeler yıpranır, asabi olurdu. bakkal amca sizi seviyorduysa beleşe yeni ve düzgün karton alınır, sevmiyorsa parasıyla yeni bir gazete daha alınırdı, tasarrufun teşvik edildiği ve öğretildiği yıllarda pek üzerdi genç bedenleri beyhude alınan gazeteler.

    diğer bir husus da milliyet gazetesi bugünkü denya formata geleceğinin sinyallerini bu maketlerle vermiştir, lakin o zamanlar yaşça küçük olduğumuzdan bu sinyali alamamışız ne çare.
  • cocukken cok buyuk biseymis gibi heyecanla alinan, her yeri batirarak yapilan, anneden azar isitilmesine sebep olan ve en sonunda annenin "eee yaptinizda ne ise yariyor bu" soylenmeleri sonucunda cope giden, el becerisini gelistirdigi soylenen nesneler.
  • kucukken hep babamin kesip yapistirdigi ve benim el becerimin gelismemesine neden olan promosyon..
  • ev araba gibi 3d özellige sahip maketler her zaman keyif veriridi lakin gelin gorunki maketlere aksesuar olsun, yeni bir tad doku kazandirsin,birazda soole hareket versin diye ev maketlerinin bahcesinde duran tek boyutlu,sadece alt kısmından kıvrılarak yapıstırılan agac.insan figurleri tüm ambiansı bozar ve tadımızı kacırırdı..
hesabın var mı? giriş yap