• mide yanmasi olarak adlandirilan $ikayet .mideden yemek borusuna asidin geri kacmasiyla ortaya cikar .diger adi ise reflu ozofajitdir .
  • hastalar sorunu yıllarca farketmeyebilirler.göğüsteki yanma ve acı bazen kalp agrısı(bkz: angina pectoris) bile sanılabilir.sigara,kafeinli içecekler,çukulata yada biranda fazla yemek reflü atagını baslatabilir.kronik farenjitede yolaçarlar tedavi edilmezlerse.asit baskılayıcı ilaçlar (famotidin,lansoprazol vs.) olayı semptomatik olarak düzeltebilirler ama asıl altta yatan sebep bulunup o tedavi edilmelidir.stres,gastrit,ülser yada yemek borusuyla alakalı anatomik bir bozukluk sıklıkla reflüye yolaçar.
  • gastroözofageal reflü sendromu (görs) gelişmiş ülkelerde tıbbın en yaygın kronik hastalıklarından birisi olarak kabul edilmektedir. gerçekten de abd'de görs'nun tipik bulgusu olarak kabul edilen pirozise erişkin populasyonda rastlanma oranı %44 ayda bir ve %7 günde birdir .

    hastalığın ülkemizdeki durumu hakkında neredeyse hiç veri yoktur. belki de tek dolaylı bilgi geçen yıl yazılan toplam 3.5 milyon özofagogastroduodenal hastalık reçetesinden sadece %1.8'inin özofagus hastalığı grubu içerisine koyulmasıdır .
    hastalık gerçekten de bu kadar nadir midir?

    ege üniversitesi tıp fakültesi gastroenteroloji ve halk sağlığı bölümlerinin ortaklaşa yaptıkları bir çalışmanın ön sonuçları yukarıda bildirilen reçete bulguları ile çelişmektedir. izmir ili menderes bölgesinde (bu bölge sosyoekonomik anlamda oldukça geri kalmıştır) yukarıda belirtilen çalışmada (locke) kullanılan soru formu ile yapılan çalışmada haftada bir veya daha sık pirozis %10 civarında saptanmıştır . genel olarak her 10 erişkinden birinin reflü sorunu olduğu varsayılabilir ki bu taktirde yukarıda verilen reçete rakamlarında önemli hatalar olduğu anlaşılır.

    kanımca bu hatanın iki nedeni vardır:
    1. hastalığın halk tarafından bilinmemesi: halkımızın bu hastalığa ait bilgisinin hemen hemen hiç olmayışı hekimi yanıltmaktadır. görs tanısını objektif yöntemlerle koyduğumuz olguların (üst gis endoskopisi, intraözofageal phmetri vs) önemli bir kısmı yakınmalarını mide ağrısı veya gastrit şeklinde tanımlamaktadır. yukarıda belirtilen çalışmamızda menderes bölgesinde bireylerin "reflü hastalığını duydunuz mu?" sorusuna yanıtları %100 oranında "hayır" şeklindeyken aynı soru "gastrit" olarak sorulduğunda %47'si hastalığı tanımakta ve tarif etmektedir.
    2. hastalığın hekimler tarafından yeterli tanınmaması: tarafımızdan görs tanısı koyulan olguların çoğunun daha önce başvurdukları hekimler tarafından gastrit veya ülser başlangıcı tanısı ile yanliş olarak ve boş yere helikobakter pilori tedavisi aldiği gözlemlenmiştir. bu tedavinin maliyeti 20 milyonu aşar, sonuçta gereksiz antibiyotik alımı yanısıra ciddi ekonomik kayıp da söz konusudur. üstelik barındırdığı proton pompa inhibitörünün etkisiyle başlangıçta reflü semptomlarını ortadan kaldırır ve hekimi uygulanan tedavinin doğru olduğu yanılgısına düşürür. kaldı ki reflü olgularının yakınmaları eradikasyon tedavisi sonrası uzun dönemde kötüye gidebilir.

    unutulmamalıdır ki görs masum bir hastalık değildir. striktürden kanamaya, barrett özofagusundan ve özofagus adenokanserlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.

    ülkemiz açısında bir başka önemli nokta da şudur: gelişmiş ülkelerde yapılan prevalans çalışmalarında son 25 yılda mide distal bölge hastalıklarının (antrum ülser ve tümörleri, duodenum ülserleri) azaldığı fakat proksimal mide (kardia) ve özofagus alt uç hastalıklarının (özofajit, barrett, özofagus adenokanseri) ise dramatik olarak arttığı gösterilmiştir. araştırıcılar bunu helikobakter pilorinin gerek sanitizasyonun düzelmesi ve gerekse de eradikasyon ile azalmasıyla açıklamaktadırlar . bu veriler ülkemiz koşullarına uygulandığında bakterinin eradikasyonunda gözlenen çabalarla önümüzdeki 10-20 yılda görs sıklığında ciddi artışlar olması beklenebilir.

    yapılması gerekenler çok basittir. her basamaktaki hekimin mide yakınmaları ile başvuran hastalarına kısaca:
    "göğüs kemiğinizin arkasında yanma veya rahatsızlık hisseder misiniz?" "ağzınıza acı-ekşi su veya yedikleriniz gelir mi?"
    sorularını sorması tanıyı koyduracaktır. bu soruları rutine sokan bir hekimin görs tanısındaki artışlar şaşırtıcı oranlara ulaşacaktır.
    ilginç bir nokta bu hastalık için halkımız tarafından kabul edilebilen, uygun bir ismin bulunmasının şart olduğu ve bunun hastaya öğretilmesinin gerekliliğidir. ingilizce konuşulan ülkelerde çok yaygın bir kelime olan ve pirozisin tam karşılığı olarak kullanılan "heartburn"ün dilimizdeki karşılıkları anlam kargaşasına yol açabilir. göğüste yanma veya ağrı şeklindeki isimlendirmeler kalp kökenli hastalıkları akla getirecektir. kanımca en uygun isim "reflü hastalığı" olup umarım yıllar içerisinde "gastrit" kadar yaygınlaşır.

    kaynakça : doç. dr. serhat bor -ege üniversitesi tıp fakültesi gastroenteroloji bilim dalı
  • ilaçlardan daha faydai olan tedavisi kesinlik süt içmek ve sigarayi minimum a indirmektir.
  • reflü nedir ?
    reflü, yemek borusu ile mide arasındaki kasların görevinde bozulma sonucunda ortaya çıkan, midedeki asidin ve gıdaların hazmedilmesini sağlayan bir madde olan pepsin'in mideden yukarı doğru, yemek borusuna ve boğaza (yutak ve gırtlağa) yükselmesi ve bu bölgelerde tahrişe neden olmasıdır. normalde, gıdaların yemek borusundan mideye geçmesinden sonra yemek borusuna geri gelmemeleri gerekir. mideden yemek borusuna doğru olan kaçak, sadece yemek borusunun alt kısmına olduğunda buna "gastro-özefageal reflü", gırtlak seviyesine kadar olduğunda "larengo-farengeal reflü" adı verilir.

    reflünün belirtileri nelerdir ?

    reflü bulunan hastalarda mideyle ilgili hiçbir belirti olmayabilir veya aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı birlikte bulunabilir:
    * midede yanma
    * göğüs kafesi arkasında yanma
    * mide suyunun yemek borusuna doğru yükseldiğinin hissedilmesi

    belirtiler sadece boğaz (yutak) ve gırtak (ses kutusu) ile ilgili olabilir. aşağıdaki belirti ve bulgulardan biri veya birkaçı birlikte bulunabilir:
    * boğazda takılma ve yabancı bir madde varmış hissi
    * yutkunma güçlüğü
    * sık boğaz ağrısı
    * aralıklı veya sürekli ses kısıklığı ve diğer ses problemleri
    * boğazda yabancı bir madde veya şişlik varmış hissine bağlı sık sık boğaz temizleme alışkanlığı
    * nedeni bulunamayan müzmin öksürük

    reflü olan bütün hastalarda mide ile ilgili şikayetlerin bulunmamasının nedeni nedir?

    reflü olan hastaların bir kısmında asidin yemek borusunda neden olduğu tahriş nedeniyle midede veya göğüs kafesi arkasında yanmalar görülebilir. ancak, larengo-farengeal reflüsü olan hastaların çoğunda bu şikayetler yoktur. bunun nedeni, tahrişe neden olan asidin yemek borusunda çok uzun süre kalmamasıdır. ancak asit, daha hassas olan gırtlak ve boğaza yükseldiğinde bu bölgeler kolayca tahriş olmakta, bunun sonucunda da mide ve yemek borusu ile ilgili şikayetler olmadan ses ve boğazla ilgili şikayetler ortaya çıkmaktadır.

    reflü olup olmadığı nasıl anlaşılır ?

    reflünün gırtlak ve boğaz ile ilgili belirtilerinden biri olduğunda ve özellikle sigara içiyorsanız bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmanız gerekir. muayenede doktorunuz gırtlağı ve ses tellerini inceleyerek asidin neden olduğu tahrişi arayacaktır. muayene sonucunda doktorunuz reflüyü araştırmak üzere bazı incelemelerin yapılmasını isteyebilir.

    reflüyü araştırmak için hangi incelemeler yapılır ?

    reflü araştırmasında kullanılan testlerin amacı teşhisi kesinleştirmek, reflü komplikasyonlarının olup olmadığını incelemek ve en iyi tedavi seçeneğini belirlemektir. reflü teşhisinde en sık kullanılan incelemeler, yemek borusunda 24 saatlik asit (ph) tayini, yemek borusunun ilaçlı röntgen filmi ve yemek borusu-mide-oniki parmak bağırsağı endoskopisidir.

    yemek borusunda 24 saatlik asit (ph) tayini, burundan geçirilen ve taşınabilir bir bilgisayara bağlı olan ince bir tüple yemek borusunda 24 saat süreyle asit miktarının kaydedilmesidir. bu inceleme reflünün kesin teşhisini sağlar ve reflünün günün hangi saatlerinde ve hangi durumlarda ortaya çıktığını belirler. bu inceleme ile reflü tespit edildiği taktirde aşağıdaki iki incelemenin de yapılması gerekecektir.
    * yemek borusunun ilaçlı röntgen filmi, boğazda ve yemek borusunda herhangi bir daralma ya da anormallik olup olmadığını gösterir. bütün yutma mekanizması hakkında yararlı bilgiler veren bu inceleme için, röntgen ışınları altında görünebilen bir ilacı içtikten sonra filmlerin çekilmesi gerekecektir.
    * yemek borusu-mide-oniki parmak bağırsağı endoskopisi, ağızdan yutulan bir endoskopla iç yüzeylerin görülmesini sağlar. bu inceleme, özellikle yemek borusundaki tahrişin şiddetini belirlemede ve reflü ile birlikte bulunabilen gastrit ve da ülserlerin teşhisinde yararlıdır.

    detaylı bilgi için :
    (bkz: larengo farengeal reflu tedavisi)
  • 7 ocak 2004 günü sabah gazetesine manşet olan hastalık. (bkz: hey allahım)
  • mide asitinin mideden yemek borusuna kaçmasi hastaligidir. genelde yemek borusundaki bir fitik buna neden olur. sürekli agizdan gaz çikarma, yemek borusunda yanma hissi, gögüste yanma agri hissi (çogu zaman kalp sikayetleri ile karsistirilir). tedavisinde proton pompasi inhibitörleri kullanilip asidik ortam nötrlenir. ameliyat iskencelidir pek tavsiye edilmediginden tedavisi yok gibidir. yatak basini 30cm yükseltmek, yatmadan 3 saat önceye kadar birsey yememek, midenin dilinden anlayip dokunan yiyecekleri yememek en etkili-geçici çözümdür.
  • akademi türkiye özgür'ün "röflü" olarak telaffuz ettiği rahatsızlık. (bkz: röfle)
  • (bkz: panthec)
    (bkz: pantoprazol)
  • gönlünce yiyip içmek isteyen gencin dilinden anlamaz. ilerki aşamalarında mideye gönderdiğini zannettiğin yiyeceklerin ağıza geri gelmesi de görülebilir ve arkadaşlar arasında geviş getirme özelliğinle alay konusu olmaya başlarsın. bir de hastalığın tanı aşamasında endoskopi yaparlar ki o güne kadar tüm yediğine yiyeceğine bin saydırırsın.
hesabın var mı? giriş yap