gaste

• tdk'nın günlük konuşmada gaste denebilir, ama yazarken illa gazete dediği kelime.. olmalı.. şimdi kaynak verebilicek durumda değilim.. çok yalnızım çook..
• gastecinin sattığı kokuşmuş haber dizini.
• s kart sahipleri icin hazirlanmis, ucretsiz olarak dagitilan iki aylik gazete.
• gazete -> gazte (ikinci hecedeki e harfi vurgunun olmaması dolayısıyla düşer)
  gazte -> gaste (sert sessiz olan t ile yanyana gelmiş olan z sertleşir)
• şu günlerde cüneyt zapsunun piyasaya çıkartacağı söylenen, for you mağazaları aracılığıyla da dağıtımı yapılacak olan türk dil kurumunu kahredecek olan gazete..
• istanbul da 1 milyon a yakin basilip bedava dagitilmasi planlanan gazete.
  http://medyatava.com/haber.asp?id=42312
• istanbulda metro ve iskelelerde kalabalık bir ekip tarafından ücretsiz dağıtılmaya başlanan günlük gazete.
• yeşil giyimli adamlar tarafından ucretisiz olarak dagitilan, istanbul buyuk sehir belediyesini pohpohlamayi kendisine distur edinmis, bunyesinde hic bir kose yazari bulundurmayam gunluk gazete.
• bünyesinde köşe yazarı bulunduran bir gazete. içerik doyurucu gibi, en azından ücretsiz dağıtılan bir gazete için. ancak vapura binmeden önce değil de sonra dağıtmaları bana çok iyi geldi, ben de "yürürken ne okusam?" diye düşünüyordum.
• taksim meydanında almamak için birkaç engeli aşıp oh be kurtuldum dedikten sonra kafamı kaldırdığımda metronun merdivenlerine gidene kadar sürüsüne bereket dağıtıcılarının olduğunu gördüğüm, kendisinden kaçamadığım ücretsiz gazete. hava soğuk ellerim cebimde eldivenim yok, ellerimi sıcacık yuvalarından çıkarmak için çok çabaladılar, almayanı dövebilirler sanırım. aldığım gaste'yi de çantama koyamadım, çünkü bir kaç adım sonra bir yeni engel çıkıyor, alıp çantama koysam gaste'den edinmediğimi sanıp peşime düşecekler, elimdekini görünce bir daha yanaşan olmadı çok şükür. eve dönerken de aynı taktiği uygulamayı düşünüyorum.