garsoniyer

• bir takim mekanlari kar$i cinsten biriyle para kar$iliginda cinsel münasebet kurma amaciyla kullanmak.bunun sanal olanlari da yok degil.ar nizam kalmadi memlekette.
• abdülhamit atlas sinemasını garsoniyer olarak yaptırmış...
• aslında yaşamını başka bir yerde sürdüren bir insanın (örneğin ailesi ile), genellikle sevgilisiyle veya arkadaşlarıyla serbestçe vakit geçirebilmek için kullandığı ev. adı; bu yerlerin sahipleri genellikle genç erkekler olduğu için, fransızcadaki "garson" (genç erkek) kelimesinden gelir.
• içinde sosiye servisi yapilan kap.
• (bkz: the apartment)
• garsonlarin yattiklari yer.
• garson yiyen mitolojik bir canavardir.
• genellikle bekar erkeklerin, "tek başına yaşıyorum" diye kullandıkları evler.
• çok beğendiğim bir kavram.. evlenmeme kararımdan caymazsam bile, bir şekilde hayata geçireceğim kavram.. tabi birsürü insan aç açıkta iken benim tek başıma iki ev işgal etmem ne kadar doğru olur bilemem de.. nedir yani çalmıyoruz çırpmıyoruz.. vergisini de veriyoruz fitresini de zekatını da.. yani bi heves geldi aklıma ama hemen insanı soğuttunuz ne yapalım yani toplayayım mı bütün evsizleri.. neyse yapmıyorum.. o kadar da güzeldi halbuki fikir
• karilarin goturuldugu yer