gardırop ^*

• genellikle yatak odasında bulunan dolap türü. yanlış olarak gardolap diye adlandıranlar bulunur
• hiç bi zaman düsenli olmayan eşyaları gözönünden kaldırmak için kullandıımız şey...
• fransizca, "garde robe" dan gelir. bunu goz onune alirsak, "gardolap" cok komik oluyo...
• fransızca "garde-robe" (elbise muhafaza edici diye çevrilebilir) un türkçesi.
• trendsetter dergisinin bosluk doldurmacali bolumu..
  
  ornekler:
  "karakterimi en iyi tanimlayan giysi ........ cunku .........................."
  "aksam cikarken mutlaka/asla ....................... sorarim/bakarim."
  "eger birinin gardirobundan bir sey asirsaydim, bu .............................. olurdu."
  
  ayrica bakmakta fayda var ki: gardrop.
• (bkz: gardolap)
• deprem tehlikesine karşı duvara sabitlenmesi gereken hacimli ev eşyası.
• ing. wardrobe
• kazulet gibi bir tanesine sahipseniz ve yerini değiştirmeyi kafanıza takarsanız cehennem azabı çektirme meziyetine sahiptir. demonte etmek zorunda kalırsanız durum daha da vahim bir hal alır. demonte olan gardropunuzu kafanızdaki yerine yerleştirip monte etmeye başladığınızda ise sinir sisteminiz zorlanmaya başlar zira mutlaka bir yerinde bir hata yaparsınız. sonunda monte işlemini bitirip de ne güzel oldu yahu burada diye gururla bakarken yine bir parçasının olması gereken yerde olmadığını görürür ve yeniden demonte edersiniz. bitmeyen eziyetler silsilesini size yaşatır. sonunda onu bu haliyle kabul eder ve bir gün bu hatayı düzeltiriz diyerek onu kendi haline bırakırsınız. sonuç olarak gardrop her zaman ilk koyulduğu yerde durmayı sever ve sizinle alay edercesine sinirinizi bozar.
• öğrenci evlerinde çoğu zaman içi boş olur. içinde olması gereken şeyler gündüz yatağın üstünde sereserpe iken yatağa girme vakti geldiğinde ise odada bulunan bir koltuk yada sandalyenin üzerine konulup odada yapay bir dağ oluşturulur.