gangren

• kan gitmemesi sonucu vucudun belli uzuvlarinin bade olmasi hali.. amputasyon ile sonuclanir..
• doğrusu "gangren" olan kelime olsa da kan ile de ilgili bisey olması nedeniyle kolayca deformasyona uğramış, "kangren " diye söylenir olmuştur.
• kuru yaş ve gazlı olarak üç çeşidi vardır.gangrene sebep olan bakteriler de mevcuttur.kuru gangren genellikle aseptiktir ve kemik dokuda gelişir.yaş gangren septik olabilir ve yumuşak organlarda gelişir.gazlı gangren ise %100 septiktir ve bir gangren etkeni tarafında yaratılır.oldukça kötü kokar.
• (bkz: kangren)
• bir ayağınızı altınıza alarak oturuyosanız ve leğen kemiğinizi doğru yere (serçe parmağın başlamaq noktası) yerleştirirseniz bi süre sonra ayak değiştirmeye karar verdiğinizde serçe parmağınızın morardığını görürsünüz. sanırsınız ki serçe parmağınız kangren olma yolundadır. hayırlı uğurlu olsun. ^*
• kafada olusmasi durumunda kesin olumle sonuclanan durum.
• altay oktem'in penguen dergisi'nde bu hafta ayarimsi birsey verdigi sozluk yazari.neyse ki altay oktem, ece erken gibi degilmis.
• muhabbeti komik, "aha simdi ne diyecek?" diye beklenen, dost, zipcikti, dusunceli kisilik. anahtar kelimeler: fotograf, gitar, kedi, orijinal kufur... dobermanlar pek hazetmez kendisinden.
• sezercik'in küçücük bir yavruyken erol taş tarafından kaçırılıp dilenci yapıldığı filmde, erol taş, kaçırdığı diğer bir bebeğin koluna bir ipi sıkı sıkı bağlar. amaç bebeği kangren yapıp, kolu kesmek, böylece sakat bir dilenci yaratabilmektir. bebeğin kolu morarmışken sezercik onu kurtarır. ama bu sahne benim çocukluk kabusum olmuştur. çorabım azıcık sıksa ya da pantalon dar gelse kangren olcam diye korkardım. şimdilerde bu korkum yok ama filmin bu sahnesinin etkisi halen üzerimde.
• kesip atmakla tedavisi bitmeyen hastalık.vucudunuza bi kere girmişse tamamen kurtulamazsınız.zamanla sizi yine yoklar,belki de bütün bünyenizi sarar.işte o zaman kesip atmak çözüm değildir.