• (bkz: naum gabo)
  • sinema ya da televizyonda isigi kontrol etmek icin kullanilan malzemelerdir. projektorden goruntuye giren ancak los veya tam karanlik kalmasini istedigimiz bolumlere, isigin gitmesini engellemek adina kullandigimiz, hafif metallerden, plastikten, kartondan, strafordan ve hatta benzeri malzemelerden uretilen aksesuarlardir bunlar.
  • kıbrıs ağzında araba kaputu.
  • 2015 yapımı, nobel ödüllü gabriel garcia marquez'in hayatını anlatan belgeseldir. bu esnada tabi ki kolombiya, küba, ispanya ve amerika gibi ülkelerin tarihine de değinir. örneğin bill clinton gabo'yu çok sevdiğinden dolayı başkanlık dönemlerinin birinde ciddi ciddi ambargoyu kaldırmak istemiş. fakat kongre meclisi'nin izin vermediğinden bahsediyor bill bu belgeselde. gabo'nun arkadaşları da: "ambargonun kalkacağı filan yoktu, ama biz şunu gördük, bir yazar bazen dünyayı değiştirecek güce sahip olabilir."

    --spoiler--(belgeselin neyi spoiler olcaksa ajswjd)

    neşeli, ortamcı bir beyefendi gibi görünüyor belgeselde gabo. fidel castro ile çok yakın bir dostlukları var. bir röportajda fidel: "gabriel'e komünist demek haksızlık olur. ben 30 yıldır yapmaya çalışıyorum hala beceremedim. gabriel zenginleştikçe bu amacımı gerçekleştirmek daha da zorlaşıyor tabi." diyor baya kahkaha attım orada.

    ölümün insanlara haksızlık olduğunu belirtiyor, uçaktan da aşırı korkuyormuş anladığım kadarıyla. nobel'i de keşke almasaydım, tam kitap yazıyodum dikkatim dağıldı bir sürü iş çıkardınız başıma diyor soelkfelr. bunu kendini beğenmişlikten söylediğini düşünmüyorum, nobel'in bir yazarın alabileceği en güzel şey olduğunu sürekli belirtiyor çünkü zaten.

    son dönemlerde pablo escobar şerefsizinden sonra gabo'ya "bu konuyla ilgili bi şeyler yaz" diyolar, reddediyor. insanlar yazı yazdıkları için öldürülüyorlar ben bu riski almam diyor. baya kızıyolar adama. sonra bir gün adam gözyaşları içinde bi yere çökmüş bulunuyor bir arkadaşı tarafından. noldu? diyolar, "ben size söylemiştim işte böyle olacağını, guillermo'yu(guillermo cano/yakın dostu ve gazeteci) kurşunlamışlar" diyor. o olaydan sonra gazete açıyolar sanırım, gazeteci eğitmeye başlıyor.

    bunun yanı sıra kazandığı bir ödül hakkında bir gün arkadaşına: "bunun hepsini bir insan hakları derneğine bağışlamak istiyorum." diyor. arkadaşı "ne insan hakları lan burda hak mı var dernek olsun" minvalinde bir yanıt verince "tamam, sen kur o zaman." diyor. ama o dernek hiçbi zaman kurulamıyor. kolombiya böyle bir yere dönüşüyor sonuç olarak...

    --spoiler--
  • (bkz: kaput)
  • diyarbakır'da bulunan ve vejetaryen menüsünü tamamen vegana çevirip yoluna devam eden harika mekan. empati gücü yüksek , yaşam hakkına saygılı, ırkcılığa karşı dururken türcü olmanın iki yüzlülüğünden kurtulmuş iyi insanların çalıştırdığı bir mekan.yemekleri mezeleri tatlıları her şeyleri çok güzel.bazen salih abiyi uyandırmaya kıyamadıklarından perşembe pazarından qiti alamazlar, çiçeksiz ölürüm kısımları ve unutma bahçeleri vardır ,bir de arsız hanım vardır ki 4 yıldır dükkanı o açar kapatmaya gelince ne yapar bilmiyorum, demem o ki gabo kitchen güzeldir, iyidir, hoştur.
  • sadece dönerden ibaret bir yemek kültürünün hergeçen gün daha yaygınlaştığı diyarbakırda çığır açmış bi mekandır. kahvaltıda paça yiyen bi insanım belki bana gelmez fakat farklı duruş ve üstlendikleri misyon takdir edilmeyi hak ediyor

    çalışanlarının nezaketi ve devam edemediğim yemeği “neden bitirmediniz” diye sormaları bile beni doyurdu
  • ankara bahçeli 'ye açılmış şubesiyle vegan gönüllerde taht kurmuş ve vegan olmayıp merak edenlere de lezzet, çok uygun fiyat ve büyük porsiyonlarla hizmet veren kazancının bol olmasını dilediğim mekan.
    yahudi köftesi, mantı, humus,muffin , çikolatalı kurabiye, zeytinyağlı tabağı mutlaka denenmeli.
    instagram adresi
    (bkz: go vegan)
  • popülaritesini hiçbir yere kaptırmayan. sadece apaçi popülasyonunun azaldığı ofis semtinin güzel vegan cafesi.

    mahallenin kedilerine babalık da yapıyorlar. modern ebu hureyreler diyebiliriz *

    ben vegan değilim. ciğer, mumbar bulunca affetmem çökerim; ama yine de bu vegan tatlardan mutlaka denenmeli bence. ankara’da da şubeleri varmış. yolunuz açık olsun güzel insanlar.

    p.s
    o güzel apaçiler bmwlerine binip 75’e gittiler.
hesabın var mı? giriş yap