• neil simon'un yazdığı, istanbul devlet tiyatrosu'nun 2003-2004 sezonundaki yeni oyunlarından biri. dekorun iki defa tamamen değişmesi gibi hoşlukları barındırmakta; kimi zaman durağanlaşır gibi olsa da, iki huysuz ihtiyarın çatışmasının kattığı devinimle gayet keyifle izlenen bir komedi olarak karşımıza çıkmakta. "her saniyesine gülünüyor" demek mümkün değil; lakin alp öyken ve emin olcay'ın performanslarının, oynadıkları karakterlerle bütünleşik bir görünüm sergilemesi sayesinde gülümseyen ifadelerle salondan ayrılmayı sağlamakta. tiyatroya gitmeye pek meraklı olmayan, dolayısıyla da ağır oyunları kaldıramayacağı bilinen bünyeler için önemli bir "giriş seviyesi" oyun olarak hararetle önerilir.
  • yaşlılık ve arkadaşlıkla ilgili harika bir oyun. özellikle alp öyken ve emin olcay döktürüyorlar.

    birde hemşire var (bkz: öffffffff)
  • oyun boyunca 2 kez gulumsedigim; bir komedi oyunu beklentisi ile gidilmemesi gereken, ya da günümüz mizah anlayışı beklenerek gidilmemesi gereken (bkz: 30 yıl önce mizah) bir oyun. tabi (bkz: zevkler ve renkler)

    ayrica hemsire icin (bkz: taş taş)
  • emin olcay tek kelimeyle muhteşem. konuşmadığı zamanlarda bile güldürüyor.
  • oyuncuları harika iş çıkarmış olsalar da, insana "keşke necdet mahfi ayral" yaşasaydı da bu oyunda oynasaydı" dedirten sevimli oyun. minik bir ziyafet.
  • emin olcay ve alp öyken in yanında ezilmeden oynayan bir diğer aktör için (bkz: canberk uçucu)
hesabın var mı? giriş yap