gözbağı

• illusion/iluzyon'un turkce cevirilerinden biri.
• (bkz: gözdağı)
• ifade ettigi anlam du$unuldugunde gayet ba$arili bir ceviri.
  (bkz: yerdeniz buyucusu)
• (bkz: die augenbinde)
• yıldız teknik üniversitesi oyuncuları tarafından oynanmaktadır. belki de türkiye'de başka grup oynamamıştır. çok emin değilim, atmış olmayayım.
  
  not: gösterimlerine önümüzdeki sezon (ekimden sonra falan işte) devam edilecek.
• uyuşturucu : karanlığın çağrısı.
  gözüne gözlük değil de göz bağı takarak koşma ve uçma inadı.
• el çabukluğu ve beceriyle, gerçekte olmayan bir şeyi oluyormuş gibi gösterme sanatıdır. diğer adıyla illüzyon da denilebilir.
• türkiye işçi sınıfının mücadele sahnesinde öne çıkmaya başladığı 70’li yıllarda geçen, erol toy’un kaleme aldığı işçi edebiyatının en önemli örneklerinden birisi olan roman.
  
  --- spoiler ---
  
  romanın baş karakterlerinden hüseyin, henüz 18 yaşında işçiliğe başlamış, genç bir işçidir. onun işçiliğe başladığı türkiye cumhuriyetinin kuruluş yıllarında işçilerin sendika, sigorta, iş yasası ve emeklilik gibi hakları yoktur. fakat yasaklara rağmen tütün, tersane ve dokuma fabrikalarında çalışan işçiler, insanca yaşayabilecekleri ve çalışabilecekleri haklar talep etmektedirler. ücretlerinin düşürülmesine karşı çıkan istanbul tramvay işçileri de yasak olmasına rağmen iş bırakıp, greve çıkarlar. hüseyin’in roman boyunca okuyacağımız işçilik hayatı bu grevle başlar.
  
  romanın son sayfalarında nevres bey, hüseyin usta’ya fabrika ortaklığı teklif eder. patronun amacı hüseyin usta gibi bir işçiyi yanına çekmek, böylece işçiler üzerinde bir denetim kurmak ve “bakın işçiler de patron olabiliyor, siz de çalışın sizin de olsun” propagandası yaparak bilinçleri bulandırmaktır. romanın sonlarında, hüseyin usta nevres bey’in teklifini reddederken, isteğinin ne olduğunu şu cümle ile dile getirir: “kendim için hiçbir şey, sınıfım için her şeyi istiyorum.”
  
  (tanıtım bülteninden)
  
  --- spoiler ---
• en baskın duyumuzu engelleyen gayet feminen bir aksesuar.
  
  biraz gizem, gerilim ve hatta bir tehlike unsuru ile en baskın duyuyu ortadan kaldırarak diğer tüm duyuları ve libidoyu yükseltmeye olanak sağlar. bu yükseliş o kadar ahlaksız ve gizli bir şeydir ki kendimizden bile saklarız. belki bunun farkındayız ve sık sık bunun hakkında hayal kuruyoruz. belki de bir anda karanlık arzuları keşfetme cesaretini topladık. ama nasıl veya nereden başlayacağız?
  
  bence insanların tamamı gizli erotik fantezilere sahiptir.^* bu gayet normal ve doğal ve sağlıklı psikolojik bir fenomen. bunların çoğu özel kalır ve yalnızca zihinde oynanır. fanteziler seksle ilgili kaygıyı azaltma ve cinsel ilgiyi ve uyarılmayı artırma işlevi görür ve bastırılmış duygularımızın kapılarını açan anahtarlar olabilirler. bilinçaltımızın karanlık derinliklerinden kontrolümüz dışında yükselip bize sürprizler yapabilir bu duygular.
  
  kadınlar daha çok aklın diktatör egemenliğinden kurtulmuş romantik duygulara, ön sevişmeye ve dokunmaya odaklanma eğiliminde. biz kadınların fantezileri, kokular ve sesler de dahil olmak üzere duyular etrafında dönüyor. benim gözlemlediğime göre erkeklerin çoğu cinsel olarak baskın olma fantezisi kurarken, kadınlar tam aksi iradesi dışında "ele alınmayı", hatta zorlama, domine edilme fantezilerini içeren kontrolü teslim etme durumunu tercih ediyor. böylece ahlaksızca seks yapma özgürlüğü elde edip arzu nesnesi olabilir. bu şekilde, herhangi bir cinsel suçluluk duymadan zevke teslim olabilir ve gerçekte fanteziyi tamamen kontrol etmesine rağmen, güçsüz olduğu için hala “iyi” ve "masum" bir kız olabilir. işte gözbağı bu yolda kullanılabilecek tatlı bir aksesuar.
  
  "ben görmüyorum, bilmiyorum, ne yapıyorsan daha fazla yap" demenin kurnaz bir yolu. ve başka kimsenin bilmesine de gerek yok! ;)
• kadınlar öyle şeytani, seksi bakmayın çok belli oluyor niyetiniz, önce verecem sonra ben seni sikecem bakışlarına dayanamıyoruz,..