• gariban, parasiz, yoksul kimseler için kullanılan bi kelimedir, tını olarak güzel bi kelime değildir. "fukara"larla fakir fukara fonu vb gereksiz dengesiz ibarelerle dalga geçilir.aslında halk'ın taa kendisidir.
  • fakirin cogulu..
  • boy fukarasi, beyin fukarasi seklinde kullanimlara sahip kelime.
  • whisky adli turkiyenin yetistirdigi en saglam hard rock grubunun bir sarkisi
  • söz müzik serdar çokuslu ya ait whisky şarkısı.

    ahan da sözleri;

    fukaranın düşkünü
    niye beyaz giuyer kış günü
    yoluna koyanlar işini
    bilmezler işin iç yüzünü

    oo.. fukara

    kimi görür sıcak çorba düşü
    kimi yer keklik eti söğüşü
    ekmek için fukaranın döğüsü
    nereden bulsun keklik eti söğüşü

    tok açın halinden anlamaz
    allah versin vurdum duymaz

    oo.. fukara
  • ula$ bardakçı'nın lakabıdir aynı zamanda.
  • onlar yanından geçip gidemediklerim benim.. gözyaşı dökmeden..

    benim, yaşadıklarımdan, okuduklarımdan, dinlediklerimden anladığım bu hayatta.. biz, bir ve birlik olmadan, biribirimizi çok sevmeden, biribirimizin elinden tutmadan ne o yoksullar, ne yoksulluk gidecek yeryüzünden.. bunun başka hiç bir yöntemi olmayacak artık. böyle inanıyordum. artık iyice böyle inanıyorum. işten eve dönerken içim iyice kandı buna, gideyim kardeşlerime söyleyeyim içimdekileri dedim.

    ama hayır. yanlış aktardım. yoksulluk ve çirkinlik yeryüzünden bir daha gelmemek üzere gidecek. bunlar oluyorken biz işin neresinde olacağız, sanırım buna karar vermemiz gerekecek. evet öyle.. böylesi daha adil. böylesi, adil bir yaratıcı kavramına daha uygun.

    yeni biri ile tanıştım.. geçen pazar onu 4,5 saat düşündüm..

    "25 şubat 1894 - 31 ocak 1969 yılları arasında yaşamıştır. 1894 yılında hindistan poona'da iran asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.. gerçek adı mervan şehriyar'dır.

    mervan şehriyar daha sonraki yıllarda sevenlerinin ona yakıştırdığı meher baba (şefkatli baba) adıyla dünyanın dört bir yanında tanınacaktı."

    19 yaşında yaşadığı olağanüstülükler ve babasına yıllar önce iran'dayken işaret edilenleri doğrulayan olaylar, geçirdiği eğitim evresi sonucu yaşadığı aydınlanma, ve sonrasında 7 yıl boyunca yaptığı seyahatler.. dünyanın en önemli ruhani liderlerini ziyaret eder, öğretilerini inceler.. onları överek yüceltir. "babajan'dan ilahi mutluluğu, shirdi sathya sai baba'dan ilahi gücü ve upasni maharaj'dan ilahi bilgiyi öğrendim" der..

    "1921 yılında meher baba fonksiyonunu tam olarak yerine getirmeye başlamıştır. dünyanın pek çok yerinde takipçileri vardır. kurduğu aşramda, her inançtan ve her sınıftan insanın çekinmeden gelebildiği, ruhu acıyanın, bedeni sızlayanın, yiyecek ekmeği, giyecek elbisesi olmayanın koşulsuz kabul edildiği ve hizmet verildiği bu aşramda fakirleri barındıran sığınaklar, ücretsiz hasta tedavi eden bir hastane ve dispanser bulunuyordu."

    "meher baba, burada cüzzamlıları elleriyle yıkıyor, hastalara bakıyor, yoksullarla birlikte sofraya oturuyor ve hindistan'ın kast sisteminin en alt sınıfının tuvaletlerini temizliyordu. kendisinden ve fikirlerinden yararlanmak için onunla beraber olmaya özen gösteren mahatma gandhi, meher baba için "ben onun tırnağındaki kir bile olamam" demiştir. halen tüm dünyada sufizmin ve tasavvuf öğretisinin en büyük üstadlarından sayılan meher baba, öğretisinin kurumsallaşmasını istememiş, ölümünden sonra ise aşramın yıkılmasını istemiştir. bugün sadece mezarının bulunduğu meherabad'a binlerce ziyaretçi gitmektedir. kendisi ve takipçileri tarafından kaleme alınan pek çok kaynak olmasına rağmen bunlardan sadece iki tanesi dilimize çevrilmiştir.

    1925 yılında henüz çok gençken aldığı bir kararla tüm sevenlerini şaşırtacaktı meher baba. "cehaletin muazzam gücünden insanlığı kurtarmak için susuyorum" demiş ve tam 44 yıl boyunca buna sadık kalarak hiç konuşmamıştır. kendisini izleyenlerle bir kara tahta üzerinde alfabe harfleri ve şekillerle iletişim kuruyordu. oruç ve inzivalarını ileriki yaşlarında sağlığının bozuk olduğu dönemlerde de sürdüren meher baba aslında 1952 ve 1956 yıllarında geçirdiği iki trafik kazası nedeniyle yürümekte oldukça zorlanıyordu. buna rağmen uyuşturucuyla mücadele etme konusunda oldukça önemli çalışmalar yürütmüş.." 62 yılında batılı ve doğulu takipçilerini hindistan'da toplayarak bir doğu batı buluşması gerçekleştirmiştir. meher baba'nın düşünsel ve günlük yaşamını merak edenler için ise yine kendi ifade tarzıyla anlattıkları ilgi çekicidir: "benim düşünce ve uğraşlarımı bilmek isteyenlere ancak şunu söyleyebilirim: benim içsel dünyam ve yaşantım hakkında ancak tanrıyla bir olmayı deneyimleyebilenler ve istekli olanlar fikir sahibi olabilirler. dış etkinliklerim ise, bir öğrencim tarafından 'yayan yürüyenler' kitabında açıkça anlatılmıştır. oyun oynamaktan çok hoşlanırım, kriket, bilye, uçurtma uçurmak, dans etmek ve müzik dinlemekten. bunlar için seyrek fırsatım olmasına rağmen bu zamanları değerlendiriyorum. sinema filmleri seyrederim, özellikle komedi filmlerine ilgim var ve mizah öyküleri dinlemeyi çok rahatlatıcı buluyorum. ayrıca, sonsuz gücün ve ilahi görkemin kaynağı olan insan ruhunun türlü ikilikler içerisinde, bilgisizce ve bencilliğinin esiri olarak öylesine çaresiz görünmesindeki mizahı da izler dururum. arada sırada sohbetlerimde sevenlerime şarap ikram ederim. tanrısal esriklik veren ve o'nunla bir olmaya yardım eden şarabın üzüm şarabı değil de, aslında aşk şarabı olduğunu anlamaları için. ben hiçbir dine karışmam ve herkesin kendi inancını yerine getirmesine taraftarım. tanrıya duyulan sevgiyle karşılaştırıldığında, yapılan ayinlerin ve şeklinin fazla bir önemi yoktur. tanrıya duyulan sevgi, insanın kendini bilmesi ve özünü bulmasıyla sonuçlanır, bu hale gelmiş bir insan ayırt etmeksizin herkesi ve herşeyi sever.

    benimle yakın ilgisi olanlara ve isteyenlere tanrısal bilgi sunabilir ve ruhsal öğütler verebilirim. başlangıcı olmayan başlangıçtan bugüne ben, neysem oyum. başkalarının övgüleri ve karşı çıkışlarıyla bunun bir ilgisi yoktur. son otuz bir yıldır korumakta olduğum sessizlik, taşıdığım gerçeği örtmeye değil, onu göstermeye yöneliktir. gerçeği, varlığınızın özü olarak görmeye başladığınızda tüm korkularınızdan çaresizliğinizden kurtulursunuz. işte o zaman siz, yaşama sahip olan her şeyle bir ve bütün olduğunuzu bilirsiniz. tüm çekişme ve çelişkiler anlamsızlaşır. insanlığa diyorum ki: "iman edin" tam bir boyun eğmeyle tanrıya dönün ve tanrısal sevgiyi alın. keza siz, bir ve bölünmez olan ilahi yaşamın parçasısınız. bu tanrısal yaşamla birlikte titreşmeyen tek bir zerre yoktur. kimsenin umutsuzluğa kapılmasına gerek yok. ermişlerin en uluları kadar, günahkarların en büyükleri de aynı şaşmaz tanrısal güvenceye sahiptir."

    "yukarıda yaşamına dair bilgiler vermeye çalıştığımız meher baba'nın öğretisi yüz binlerce insan tarafından izlenmiştir. temeli tasavvuf öğretisine ve nefis terbiyesi ve denetlemesine dayanan öğretisi burada tamamen ifade edilemeyecek kadar geniş ve kapsamlıdır. (bu nasıl bir şeyse? neyse ki tasavvuf öğretisi ile çok içli dışlı değilim, sonuçta istanbul'da yaşayan bir başı dumanlıyım -çaylak sokak-) arzu edenler "tanrı konuşur" adlı eserinden detaylı olarak inceleyebilirler. biz kısaca temel konulardaki bazı görüşlerini anlatmaya çalışacağız burada.

    dünya barışı hakkında:

    bugün insanlar her yerde haklı olarak dünya barışı sorununa ilgi duyuyor. dünya barışı herhangi bir maddi güç veya dogmalar ya da ne kadar etkili olursa olsun, örgüt ve kuruluşlar aracılığıyla sağlanamaz. yalnızca tanrısal bir dokunuş insanlığı kurtarabilir. tanrı insanlığı hiç bir zaman karanlık ve kritik dönemlerinde yalnız bırakmamıştır. bugün insanlığın içinde bulunduğu en büyük tehlike kendisidir. insanlar arasındaki kardeşliği sağlayacak olan yalnızca yüksek idealler ve görev duygusu değildir. bundan çok daha fazlasını içerir. bugün birlik için en acil ihtiyaç sevgidir. sevgiyi doğrulamak için başka kanıt gerekmez, sevgi kendi kendini doğrulayacaktır. sevgi ve onun getirdiği anlayış derinliği insanın sonsuz zenginliğini ortaya çıkaracak ve bütün sorunları çözecektir.

    sevgi hakkında:

    sevginin kaynağı hepimizin içindedir. sevgi aynı zamanda içimizdeki sonsuz mutluluğun da özüdür. sefaletin süregitmesinin nedeni de yine hepimizin içinde var olan bencilliktir. hoşnutluk ve zevk bencilce işlerden elde edildiği sürece, sefalet hep var olacaktır. yalnızca tanrının sevgisi ve merhametiyle insan, yeryüzündeki sefaletin derslerini okuya okuya, sonsuz mutluluk kaynağının asıl kendi içinde olduğunu ve çekilen tüm acıların, kendi sonsuz özvarlığı üzerindeki örtüyü kaldırmaya yönelik bir sevgi çabası olduğunu anlamayı öğrenecektir."
  • halit arapoğlu'nun söylediği uzun hava

    aman küçük yaşta da alışır boyun bükmeye,
    namert kapısında çile çekmeye...
    gözyaşını katık eder ekmeğe,
    eller yerken kendi koklar fukara...

    gariban fukara...

    aman parası yok kimse bakmaz yüzüne,
    itibar etmezler de doğru sözüne...
    aman gine koskoca dünya dar görünür gözüne,
    eceli dört gözle bekler fukara...

    gariban fukara...

    aman hacım böyle garibanın halleri,
    ömür biter varlık görmez elleri...
    aman gine her mecliste kısa olur dilleri,
    ağrısını gönlünde saklar fukara...

    gariban fukara...
hesabın var mı? giriş yap