• güzelinden bir alejandro zambra romanı.

    "çok etkileyici, aşık olunan bir insanın yüzü, birlikte yaşadığımız, tanıdığımıza inandığımız birinin yüzü, belki de yıllar boyunca çok kısa mesafeden baktığımız, tarif edebileceğimiz tek yüz - o yüzün bile birden beklenmedik şekilde yeni ifadeler takınabileceğini bilmek güzel ama bir taraftan da korkunç. daha önce hiç görmediğimiz ifadeler. belki de bir daha hiç görmeyeceğimiz ifadeler."
  • youth filminde, herkesin bir gün dönmek istediği bir "baba evi" olduğundan bahsediliyordu. bu naif kitap da, o eve dönmenin yollarını keşfe çıkıyor, geçmişin tozunu alıyor, anıları havalandırıyor. geçmişi ben de çok seviyorum, tıpkı filmleri sevdiğim gibi. çünkü tekrar tekrar ona dönüp, istediğim sahneleri tekrar tekrar izleyebiliyorum.

    "bu filmin var olduğunu, onu defalarca seyredebileceğimi, her zaman seyredebileceğimi bilmek ne kadar güzel."
  • " bir zamanlar hissettiklerimizi, istediklerimizi bu kadar kolay unutmamız beni hayrete düşürüyor. şimdi başka bir şeyi arzuladığımızı ya da hissettiğimizi dışavurabilme çabukluğumuz da. ama öte yandan aynı fıkralara gülmek istiyoruz. yeniden alacakaranlığın kutsadığı çocuklar olmayı istiyoruz, öyle olduğumuza inanıyoruz. "
  • o kadar guzel ki insan hic bitmesin istiyor.
  • kitap hakkinda yazmak istiyordum ama usengeclikten erteledim biraz. oncelikle cok samimi, dogal ve guzel bir kitapti. sirf bu sebepten benden gecer not alir zaten.

    latin amerika ulkeleriyle talihsizlik noktasinda cok benzer oruntuler tasiyan bir cografyanin insanlari oldugumuz icin bize hic de yabanci olmayan o kadar cok sey var ki icinde, sirf bu sebeple ortalama bir turk okuyucusuna fazlasiyla hitap ediyor zaten.

    detaylara gelince, ilk bolumdeki tempoyu bir daha yakalayamasa da( ya da belki beni bir daha o kadar alamadi hikayenin icine diyelim) surekli birinci bolumdeki heyecan ve merak geri gelsin istesem de diger bolumler de guzeldi. bir de ben gonul gozumle:p okudugumdan mi bilmiyorum raul'un kim oldugunu cok hizli tahmin ederek kendi kendime de surprizi kacirmis oldum ama esas mesele raul falan degildi zaten, hikayenin kalani da ilgi cekiciydi, fakat anlatim teknigi olarak hep ilk bolumdeki gibi devam etseydi daha cok hosuma gidecekti o kesin.

    cocukluga ve anilara dair bir seyler okumayi sevdigim icin kitabin cogunlukla bir cocugun gozunden anlatilmasi en guzel tarafiydi benim icin. hem cok sade ve gosterissiz duran hem de detaylarda onemli bir doneme isik tutan bir eser olmasi sebebiyle iddiasizligin iddiasini tasiyor aslinda. dusundugunuzden daha fazlasini anlatiyor olmasina ragmen, ilk bakista amaan nostalji falan iste, cok da buyuk beklentin olmasin demeniz istenmis. caktirmadan sampiyonluga oynayan underdog gibi.

    alinti falan da yapardim da hangi birini alintilayacagim. fakat belirtmeden gecemeyecegim kucuk bir fante havasi var bence zambro'da, ozellikle the wine of youth gibi fante'nin de cocuklugunu cocukca anlattigi oykulerindeki tad var biraz. hem kendine hem etrafina trajikomik bir bakis atmasi, sarkazmla karisik huznun icinde olan biteni cekinmeden aktarmasi cok sirin.
hesabın var mı? giriş yap