• seneler önce sinemada the crowseyrederken altyazılarda görüp "anaaaa danalara bak aynen duyduklarını yazmışlar anlamayınca yuh be" diye aklımca dalga geçtiğim, türkçeye de girmiş olduğunu ancak geçen sene fark ettiğim söz öbeğidir.
    zaten kulağıma hala salakça gelmektedir, bir de beni salak konumuna düşürdüğü için iyice nefret etmekteyimdir. nedir o öyle fayrap mayrap? tüüüdür, allah kahretsindir.
    (bkz: entry girerken duygusallaşmak)
  • kemal tahir'in esir şehrin mahpusu isimli romanındaki adını hatırlayamadığım kahramanlardan birinin lakabı.
  • izmir limanı nizamnamesi fasıl 8 madde 73-74:

    // fasil viii

    liman dahilinde fayrap

    madde 73 - liman içinde yatan veya seyreden gemiler, limanın civarında ika-
    met edenleri rahatsız edecek veya liman seyriseferini güçleştirecek derecede duman yapmıyacaklardır.

    ana ve yardımcı kazanlarda yakılacak ateşlerin, daimi ve kesif bir duman
    yapmıyacak surette idare edilmesi lazımdır.

    limandan ayrılan gemiler, fazla istim tutmak için daha fazla fayrap etmek
    mecburiyetinde iseler, bu ameliyeyi ancak izmir limanını dış limandan ayıran
    karşıyaka - salhane hattını garba doğru kat ettikten sonra yapabilir.

    madde 74 - liman içinde çalışan buharlı vasıtalar, rıhtım ve iskeleler ya-
    kınında fazla duman yapmıyacaklardır. //

    bakanlar kurulu kararının tarihi : 2.3.1935, no: 2/2081
    dayandığı kanunun tarihi : 14.4.1925, no : 618
    yayımlandığı r. gazetenin tarihi : 14.3.1935, no: 2954
    yayımlandığı düsturun tertibi : 3, cildi: 16, s.614

    kaynak:

    www.yargitay.gov.tr/bilgi/kanun_liste/pc2022081.hm3.text.html
  • argoda herhangi bir isi hizlandirmak manasinda kullanilir. tek basina soylendiginde hizli sevisme anlamina gelir.
  • (bkz: fayrap etmek)
  • atlılar dergisinin yeni karargâhı.
  • aylık edebiyat dergisi
  • 3 aylık edebiyat dergisi
    edit: artık aylık edebiyat dergisi
  • 10. sayısıyla adeta hayal kırıklığı oluşturan dergi. klişeye karşı demişler kapakta, eyvallah... iyi de kardeşim o kadar emek verip, böyle bir sayı için mi klişeye karşısınız. şiirlerin çoğu ya dökülüyor yahut vasat. gerisini okumaya kalbim dayanmadı, inşallah düzyazılar iyidir. bu arada merak ettiğim, hakan arslanbezer ev ödevi olarak mı verdi "şampiyon" kısmını. hayır, fikir güzel, orijinal, ama bir fenerli olarak diyebilirim ki sonuç tam bir fecaat.

    düzgün halleriyle görmeyi beklediğimiz güzide neo-epik dergimiz vesselam.
hesabın var mı? giriş yap