*

  • (bkz: ferhan sensoy) kapağında pipo içen resmi var...
    imho oteller kitabi daha güzeldi...
  • aynen aktarıorm..

    "georges perec'in yaşam kullanma kılavuzu için enis batur'un yazdığı perec kullanım kılavuzu'nun tam olarak anlaşılması için el kitabı" isimli bir kitap yazılabilir. bu birinci seçenek. ikinci seçenek daha yalın, bununla uğraşacağına başka kitap yazabilirsin.
    işte bu kitap, böyle bir endişeyle,1994 haziranının ilk günü yazılmaya başlandı.
    (bkz: ferhan şensoy)
  • zekice ve dili eğip bükerek yapıldığında geyiğin ne kadar zevkli bir şey olduğunu gösteren kitap.

    aslında belki de sadece küçük bir kısmı geyik. ama dimağınızda bıraktığı tat bahsettiği ciddi meselelerin çok ötesinde.

    ferhan usta ona buna laf soktukça kahkahalar atıyor, dille ve kelimelerle oynadıkça zevkten dört köşe oluyorsunuz.

    kitabı sadece okumuyor, izliyorsunuz da. sanırım ferhan şensoy da bu kitabı sadece yazmamış aynı zamanda oynamıştır.
  • türk tiyatsosu'nun ağ babası, yazar ferhan sensoy'un kaleminden yontulmuş, kasim 1998 ilk baskılı, ortaoyuncular yayınları'nın 11. kitabı.

    yazdığı kitapların kapağına resmini ekletmeyi çok seven yazar bu kitabında ağzında piposu, clak gable şapkası - ki beyefendi bu şapkayı yanından ayırmaz- , gülümseyen suratının önünde bir duman bulutu ile okuyucusuna "afiyet olsun" bakışı fırlatmaktadır.

    kitap; yarım çuval para ödeyip aldığı kitapları okumadan evinde süs olarak biriktiren kişileri sevindirecek bir kalınlığa sahip. toplam 375 sayfaya bölünmüş 107 farklı konu ve yaklaşık 1 kiloluk devasa ağırlığı ile obur bir görüntü sergilemektedir.

    kalın görüntüsü kullanılan font karakterinin büyük basım olmasından kaynaklansada kitap içerik olarak çok daha fazlasını okuyucuya vermektedir. "bertolt brecht'in ağbisi kel hasan efendi'den, karadenizden manş denizine giden fındık kabuğuna" birbirinden farklı konuları sade, okuyucuyu gıdıklayan, argo kokulu anlatım tekniği ile bulabileceğiniz bir fikir atlasıdır.
  • birbirleriyle kiyaslanma gerektirmediginden, bunu ferhan sensoyun kendisinin de yapmadigindan emin oldugumdan digerleri ile kiyaslamayacagim ama okudugum lezzeti her okuyucunun da okudugunda tadacagindan emin oldugumu soyleyebilecegim bir "usta" kitabidir bu.. rahatsiz oldugu, irdeledigi, dusundugu, hayal ettigi, aklının bir kosesine mihladigi ve yeri gelince bu kitapla ortaya cikardigi, ya da mihlamadigi halde direkt olarak ortaya cikardigi* ne kadar konu varsa bunu ferhan sensoy edebiyati, kelimeleri ve yaziniyla bu kitapta bulabilirsiniz.. kendisine karsi onyargi beslemeyen herkesin sevecegi, kendisini seven herkesin "evet iste bu adami bunun icin seviyorum ve ona bu yuzden hayranim" diyecegi turde bir kitaptir.. sevenler icin soyluyorum; kendisiyle goruslerinizin,dikkat ettiklerinizin benzerligine sasiracaksiniz..
  • her zamanki gibi severek ve hızlı bir şekilde okuduğum ferhan şensoy kitabı.. aslına bakılırsa kitabı aldığım tarih ile okuduğum tarih arasında bir hayli fazla zaman var.. ama yine de çok memnunum çünkü iyi ki şimdi okumuşum diyorum. ruh halim, espri anlayışım, zihnimin dinginliği tam ferhan şensoyluk kıvama gelmişti cuk diye oturdu..
    dilimize yeni kelimeler katma alışkanlığı bu kitabında da sürüyor, kelime oyunları yine yerli yerinde .. mesela gel gör ki yerine gel dikiz ki kullanması gibi (ki kitapta çok sık rastlıyoruz...) örnekler söz konusu..
    eğer ferhan şensoyu ve onun yapıtlarını seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim
  • bana 'ben bu adamı neden daha önce keşfetmemişim' dedirterek ferhan şensoy'u sevdirmiş süper matrak bir kitap.
  • --- spoiler ---

    kanuni dolmabahçe sarayının penceresinden istanbul'a bakar ve;

    - istanbul'un boku çıktı vesselam.

    --- spoiler ---
  • bülent arınç'ın bir kopyasını engin ardıç'ın kitaplığından istemesi gereken kitap.
  • ''türkiye'de solun, sosyalizmin, hatta hümanizmin başına gelen bütün felaketler, bu düşünceleri savunan kesim içindeki kot kafalardan gelmiştir. dinle sınırlı değildir yobazlık. eceli gelen komünist gidip berlin duvarına işiyor. izmirli bir avukatın zenci hırsıza zulmeden beyaz amerikalı ferhan şensoy'un insafsızlığını konu eden faksını okuyorum. beni dolapdereli esmer vatandaşlara zulmeden bir beyaz amerikalıya benzetiyor. daha da ıkınsa bu ülkenin o esmer vatandaşlara ait olduğunu biz beyazların çok uzak ülkelerden deniz yoluyla kasımpaşaya ulaşıp buraları işgal ettiğimizi de yumurtlayacak. bu adam hukuk fakültesini bitirmiş. demek ki hukuk fakültesini bitirmenin de ciddiye alınacak bir konumu kalmamış.''

    bu kitap 1998 yılında yazılmış ve yukarıdaki kısım kitabın içindeki bir bölüm. 2015 yılında istanbul üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisiyken o yıl bir hocamız öğrencileri ferhangi şeyler oyununa götürdü. dini konular eleştirilerek sahnelen oyunda bazı öğrenciler salonu terketti fakat bazı öğrenciler ise burada dinimize küfredildi diyerek bağırmaya başladı. salondaki diğer öğrenciler ise bu tutuma karşı sanata saygı duyun şeklinde tepki gösterdiler diğer grup ise duymasak döverdik zaten diye karşılık verdi. işte geldiğimiz nokta bu ferhan şensoyun hayat görüşünü beğenmiyor olabilirsiniz o zaman oyunu izlemezsiniz salonu terkedenler gibi terkedersiniz yada yazdığı kitapları okumazsınız. ifade özgürlüğü, insan hakları denince hukuk fakültesi öğrencilerin bu konumda olmaları gerçekten çok üzücü. demek ki hukuk fakültesi bitirmenin de ciddiye alınacak bir konumu yokmuş gerçekten.

    kitaba gelirsek mizahi dille yazılmış yer yer hayattan kesitler bazen absürd hikayeler arada gerçek dışılık barındıran çok eğlenceli bir kitap. kitabı okumadan önce öyle kah kah güleyim diye düşünmeyin öyle her dakika komiklik yok. çünkü ferhan şensoy komik olmaya çalışmıyor haberiniz olsun ona göre okuyun. evet bu kadar yazacaklarım şimdi dağılabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap