• tdk sözlüğüne göre bezginlik. ayrıca erdem uygan'ın icq'daki nickiydi bi aralar.
    (bkz: fütursuz)
  • fütur olarak yazılmak koşuluyla, yeis, gam gibi anlamları olan bir kelimedir, öğrenilmiş çaresizlik durumunun betimlenmesinde başarıyla kullanılabilen bir sıfat da olabilir. (kelam edenin keyfiyetine bağlı olarak)
  • fransızca, gelecek (hem sıfat hem isim). isim olarak kullanıldığı sürece her zaman erildir ve bu şekilde yazılır (le futur). sıfat olduğu zaman eğer nitelediği isim erilse futur, dişilse future olarak yazılır.
  • (bkz: future)
  • (bkz: futur etmemek)
  • doğduğum yıl dijital kıyamet bekleniyordu. elektriklerin kesilmesi ve bilgisayarların dünyaya hakim olması gibi olayları bekleyen halk, yalnızca daha fazla havai fişek patlaması duydu. belki de dijitalinden de olsa kıyamet senaryosu fikri, sıkıcı hayatlarına renk getirecekti ama bunun yerine benim gibi binlerce vasat bebek doğdu.
    sene 2035. milenyum bebeği dedikleri adam 35 yaşına geldi. internetin ışıkla iletimi yaygınlaştıktan sonra insanların sanal ortamda varlığı reeldekinin daha da önüne geçti. sosyal ağlarda ünlülerle sıradan insanların aynı düzlemde buluşması, bitcoin’lerle somut paraların yerini dijital paralara bırakması yalnızca başlangıçtı. 2032’de bir amerikan vatandaşı gencin amerikan başkanıyla internet üzerinden tartışması sonrası işler iyice karıştı, o genç destekçileriyle birlikte kendi dijital ülkesini kurmaya karar verdi: “brook imparatorluğu”. çok geçmeden milyonlarca vatandaş edinen daniel brook, artık kendi yasalarına ve ticaret ağına sahip olmasından dolayı çoğu ülkeye söz geçirebiliyordu. global bir kaosu öngören devlet başkanları birleşerek kendi dijital imparatorluklarını kurmaya karar verdiler. ayakta kalabilmeleri için tek çare, insanlara istedikleri özgürlüğü vermeleriydi. her yasa, her politika internet üzerinden yapılan oylamalarla belirlenecekti. zavallı daniel kısa sürede elde ettiği büyük gücü bu birlik karşısında kaybetti. dünya artık tek merkezden yönetiliyordu. bu durum siyasi görüşü, dini inancı ne olursa olsun herkesi çok sevindirdi. eşitlik duygusu başta tüm dünyaya gerçek adaletin ve barışın temini için en doğru yol olarak görünüyordu.
    insanlar benim gençliğimde bir süre bir trendin peşinden koşar, eğlenir veya protesto eder, sonra bıkıp diğerine geçerdi. bugünlerde her şey çok hızlı gelişiyor. bir bebek uyurken esniyor, tüm dünya onu taklit ediyor. şiddetten uzak yıllar geçirdikten sonra dünya çok farklı bir durumla karşı karşıya geldi. 15 yaşında bir genç çektiği videoda, ona kapıdaki süt şişesini almasını söyleyen babasını çekmeceden çıkardığı bıçakla öldürüyordu. videonun sonunda ise yalnızca şunu söylüyordu:”kill the old guy!”. bu video daha sonra oy birliğiyle bir hareketin başlangıcı haline geldi. 30 yaşın üstündeki herkesi öldürmeye başladılar.
    internet ışık hızında olsa da, neyse ki bizim memlekete en son, en yavaş geliyordu. memleketin kopilleri daha yeni yeni olayın farkına varmış, mahalle mahalle dolaşıp keyifle dede kovalıyorlardı. yaşıtlarımın çoğu fitness delisi olduğundan kondisyonları epey iyiydi, çoğu kaçıp saklandılar. ben yıllarca alkol-sigara olayından uzaklaşmadım, kaçmama imkan yok. hiç sevmesem de sabah akşam sinekkaydı tıraş olmaya başladım. babamın evindeki gardıroptan arsız bela dinlediğim günlerde giydiğim rapçi pantolonlarını ve ejderli tişörtleri alıp güzelce ütüledim. en azından 10 yıl gençleştiğimi düşündüm. buraya kadar her şeyi uygulamıştım fakat sonrasında ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. son 15 yıldır bütün siyasi ve sosyolojik analizlerimi birlikte ürettiğim tekel bayii hüseyin abinin yanına gitmeye karar verdim. insanlar ekmeği bile internetten alırken hüseyin abinin hala dükkanda satış yapması 2 yıl önce earthnews bülteninde #retrocukamil heştegiyle servis edilmişti. hüseyin abiye giderken yolda beni gören ergenler genç olduğuma çok da inanmadılar ki beni takip etmeye başladılar. hüseyin abiye vardığımda altıma kaçırmak üzere olduğum kaka, henüz dışarıya koku salmamıştı.
    -abi götümüzü kesecekler.
    -kessinler gürberk, kessinler…
    -abi peşimdeler…seni de harcarlar… bi kaçış yolu bulmamız lazım!
    -(televizyona bakarak) yaanii…zor tabi, bak mesela ben 30 yıllık esnafım, kdv’nin günü gelmiş, nelerle uğraşıyoruz.
    -abi gençler geliyor?
    -ilhan cavcav güzel topçular alıyor ama bu ligde bu sistemde ilerlemeleri zor. globalleşen dünyamızda küreselleşen sermaye proleteryayı dümdüz etti. bugünkü gerçeklikte bunları kabullenmemiz gerekiyor.
    o esnada içeriye gençler girdi. kendi aramızda genç muhabbeti yapmaya çalıştık.
    -hüseyin abi geçen ne geyik döndü yaa di mi lol oldum resmen hahahah
    -aynen ya vefad resmen lelllllll
    gençler aralarında konuştular. fark edildiğimizi anlamıştık. can havliyle tezgahın arkasına uçtum. fiseyin abiyle siper aldık, artık ölümümüzü bekliyorduk. memleketin gençleri interneti, elektriği kötü olsa da masraftan kaçınmamış, antep sanayiden lazer silahı yaptırmış. silah oçoçoçoçoçoç diye ateş ediyor. bi tane oç omzumu sıyırdı. kan kaybediyordum. ölmeden önce son kez dinlemeliyim dedim. her kült filmde olduğu gibi, hayatımı görkemli bir şekilde sonlandırabilmem için fonda bi marş çalmalıydı. ismail yk- bas gaza açtım. projeksiyon özelliği sayesinde bize saldıran gençler duvarda ismayil abinin etrafındaki kızlarla kıvrak hareketlerini görüyordu. şarkının sonlarına doğru “ne olursun polis ağbii beni bir kerecik affeeet bi şans versen yaylan deeseen” dediği kısımda gençler keyfe geldi, oynamaya başladılar. o sırada fiseyini de sırtıma alarak dükkandan çıkmayı başardım. daha sonra kurduğumuz örgütlenmeyle tekrar dünya barışını sağladık. şimdi 2048 yılındayız ve dünya barışını ismail yk’ya borçluyuz.
  • fütur getirmek: bezmek
    fütur: bezme

    (bkz: bezginlik), bezme
    (bkz: fütursuz), meftur
hesabın var mı? giriş yap