• alttaki son sözleriyle niyetini belli etmiştir.

    "diyelim özel tiyatrolarda argo kelimeler vardır ama devletin tiyatrosu daha iyi örnekler oluşturmak zorundadır. seyirciyle daha iyi ilişkiler kurmak zorundadıır. devlet tiyatrolarının geçmişten bu yana bir tarzı vardır. ilerde gelecek soru şudur: devlet hala bu kurumu taşımak zorunda mıdır? bugünkü türkiye'de devletin kadrolu sanatçısı olması gerekir mi? bunu bütünüyle özel kurumlara terk etsek harcadığımız cari gideri doğrudan sivil toplumun bu organizayonlarına mı versek? sanatın yoğunluğu bu şekilde artar. özel tiyatrolara yardım veriyoruz. cari giderlerden kurtulsak sivil toplumun faaliyetlerine destek versek daha faydalı olur. yılda 100 milyon tl cari masraflar var oysa 50 milyon tl'yi özel tiyatrolara dağıtsak her yer tiyatro sahnesi olur. devletin sanata asıl desteği böyle olur."

    "devlet sanatçısı sovyetler'den gelmiştir. sanatçının ne sanatçısı olduğuna halk karar verir. bu eski yapıları gözden geçirmemiz gerekiyor. acaba devlet tiyatrosu mu yoksa doğrudan doğruya devletin sanatı desteklemesi mi? önümüzdeki dönem bu gündemimizde olacak"
  • atatürk'ün "sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" sözüne nazire yaparcasına beyan edilmiş, ben böyle sanatın içine tükürürüm zihniyetinin örneği olan bir istek. ertuğrul günay'ın söylediklerinin aksine, kaliteli sanatı halka sunmak bence devletin görevlerinden biridir. her ne kadar eskişehir büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları gibi çok kaliteli örnekler olsa da türkiye'de kapanan özel tiyatro sayısı, yaşamayı becerebilen özel tiyatro sayısından çok daha fazladır. eğer ki kültürümüzü iyice yozlaştırıp milli benliğimizden bizi kopararak ülkenin yugoslavya örneğinde olduğu gibi çok daha kolay bölünmesi için zemin hazırlanmak isteniyorsa çok kısa zamanda gerçekleştirileceğinden hiç şüphem yok.
  • devlet tiyatrosu olmasa

    - bugün milyonlarca cocuk tiyatro izleyemeden büyürdü. sakız fiyatına kalite bir tiyatro biletini ancak dt sunabiliyor.

    - yüzbinlerce insan hayatı boyunca bir tiyatro klasiği (şekspir, aristophanes, düerrenmatt, brecht, çehov vb) izmeden ölebilirdi. çünkü özel tiyatrolar pahalı , kar odaklı ve populist kısımlarını onde tutan kuruluslardır. kimse sekspir oynamak istemeyecektir ozel tiyatroda.

    -dünyada her yerde state theatre denilen devlet tiyatroları vardır. tiyatro gibi desteksiz yaşaması zor olan bir alanı ozel sektore bırakmak türk tarihinin en büyük hainliklerinden biri olacaktır.

    buna sağcısı da solcusu da laik'i de dindarı da karsı durmalıdır. bu politik taraf olunmaması gereken bir duruş isteyen bir durum
  • eğitim ve kültür faaliyetlerinde türkiye'nin geneli ankara seviyesinde olsa haklı diyeceğim önerme. tabi yok böyle bişey. ankarada okuduğum yıllarda devlet tiyatrosunun oyunlarına giderdim. çoğunlukla yer kalmazdı. biletler son derece ucuz, oyunlar ve oyuncular da son derece kaliteli idi. dt kalksa birkaç özel tiyatro kalır, olan az geliri ile kültürel faaliyetlerden geri kalmak istemeyen insanlara olur.
  • sanat gibi özgür bağımsız olması gereken bir şeyi bile devletten bekleyen devletçi kafaların anlayamayacağı olay. devletin sanatla ne alakası var ki? zaten devlet sanata hizmet etmiyor sanata zarar veriyor. devlet memuru sanatçı nasıl bir ucubeliktir allah aşkına. devlet memuru sanatçı devletin resmi ideolojisinden başka ne düşünebilir ve ne yapabilir? zaten başka birşey yapamasın diye bu kurumlar var.
  • devlet sanatçısı tartışması hep olagelmiştir ve öyle sanıyorum ki gerçek sanat erbabı hiç kimse de bu payeye pek bir önem vermemekte. devlet sanatçısı denilince, bir zamanlar salkım hanımın taneleri etrafında yaşanan ucuz tartışmalarda, yönetmen tomris giritlioğlu ile dönemin trt'den sorumlu mhp'li devlet bakanı (adam yalan oldu, adını bile hatırlamıyorum) giritlioğlu'na "sen devlet memurusun, ben de senin amirinim" gibisinden bir hizaya getirme mekanizması olarak algılıyorum.

    onun için devletin sanatçısı olmaz fikrine katılsak da, bunun yerine sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi konusunda aynı şey söylemek için saf olmak gerekir.desteğin boşa gitmemesi için bir gecede düzinelerce fason stk'lar kurarlar bu topraklarda. lakin trt'nin durumu ortada; bir zamanlar bir nebze kültür sanat kanalı olan trt 2'de kimlerin at oynattığı malum, diyecek yok.
    bu destek lafların hedefi belli ve akp ideolojisiyle de gayet güzel bağdaşıyor; sosyal devlet misyonunu ortadan kaldırmak.
    eski mağdurlar artık muktedir, mağdurluk edebiyatı yapmanın da bir amacı kalmadı.

    ha bir de şu var bu devlet tiyatrolarını kaldırmak için sümeyye'nin sakızını mı beklediniz?
  • (bkz: integral almak) *
  • zamanında deniz baykal tarafından cevap verilmiş olan istek:

    -gel benimkini kaldır *
  • (bkz: #23042171)
  • savunanı da mal amınım... bir memleket "tiyatro masraf yahu" anlayışına geldiyse harbi tası tarağı toplayın gidek. gerçekten yaşamsal hiçbir şeye kıymet vermiyorsunuz demek ki... öküz gibi yaşayıp siktir olup gideceksiniz bu dünyadan. zaten bu iktidardaki taifenin de sanattan tek anladığı "beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısı... kafa almıyor demek ki... yapacak bir şey yok...

    yok tiyatroya gidiyormuş da, yok vergi veriyormuş da, "herkez"(!) sinemaya gidiyor da ne gerek var falan... yıllar geçti şu aptal dimağınız açılmadı la! vallaha sizin dünya görüşünüze falan şaşırıyorum artık. ama burda yazıyoruz çiziyoruz bir fayda etmiyor. öküz gibi yaşamaya gönülden bağlısınız. müptelası olmuşunuz.

    ayrıca devlet tiyatroları nerelerde var bir bakalım... olayı köküne kadar ajite eden arkadaşlar da öğrensin...

    ankara, istanbul, izmir, bursa, adana, trabzon, diyarbakır, antalya, erzurum, konya, sivas, van, gaziantep, malatya, elazığ, samsun, çorum, zonguldak, kahramanmaraş... zaten devlet tiyatrolarının güzelliği burada. bu işi özele verseniz kimse buralara gitmez. iş çirkin bir ticarete döner.

    buradaki insanlar ucuz tiyatro izliyorlar. talep var veya yok bilemem. o, oradaki insanların sanatla haşır neşir olmasıyla alakalı... ama ucuza tiyatro da seyredemeyeceksek ne diye yaşıyoruz kardeş. şimdi eskiden tiyatroya giderdik yalanıyla bu kararı savunanlar çoluğunu çocuğunu, eşini dostunu alıp bi tiyatroya gitsinler bakalım. insan gibi yaşadıklarını bi hissetsinler. belki bu hükümetin yarattığı baskıyı ve sansür kafasını anlarlar.

    ertuğrul'un azar yiye yiye bakanlık gidecek korkusuyla yaptığı çıkış işte. sümeyye yaptı diye nasıl da çırpınıyor zavallım "sanata saygısızlık yok sakızda ne var yau. asıl oyuncu sataşmış. onun emdiği südü burnundan getirecem". ulen sen değil miydin gençliğinde türlü ıstırabı yaşayan. ne bu makam sevgisi... ayıptır ertuğrul...
hesabın var mı? giriş yap