• mina urgan'in hatiralarinda belirttigi uzre hocasiymis.
  • (bkz: mimesis)
  • 1934-1940 yılları arasında istanbul üniversitesi'nde ders vermiştir. 1937'de arkadaşı walter benjamin'e yazdığı bir mektupta; cumhuriyet modernleşmesinin batıyı hem ideal bir model hem de bir korku kaynağı olarak görmesinin yolaçtığı içsel huzursuzluğunun, kültürel şizofrenisinin, ikiye bölünmüş bilincinin ipuclarını verir bize:

    " [atatürk] yaptığı herşeyi, bir yanda avrupa demokrasilerine karşı, öte yandan da eski panislamist sultan'ın ekonomisine karşı karşı mücadele içinde yaptı; bunun sonucu, fanatik biçimde gelenek-karşıtı bir milliyetçiliktir: varolan bütün[islami] kültürel mirasın reddi, ilksel bir türk kimliğiyle fantastik bir ilişkinin kurulması, nefret edilen ama yine de beğenilen bir avrupa'ya karşı kendi silahlarıyla zafer kazanmak amacıyla avrupai bir teknolojik modernleşme[...] sonuç: uç noktada milliyetçilik ama aynı zamanda tarihsel milli karakterin yıkılması."
  • lukacs okudum anlamadım mı diyorsun, dilthey beni tarif edilemez derin acılara mı saldı diyorsun, öyleyse auerbach'a gel, aradığın her şey onda. derinlemesine bir açıklayıcılık, sade ama aynı zamanda edebi bir dil, karşılaştırmadaki düzen ve en hassas konulardaki nokta atışı, aynı zamanda mutlaka teknolojinin ana rahminde kalmış halinde olmaması tercih edilen bir hoparlör ile dinlenmesi gerek bir sestir o.
  • michigan üniversitesi'nden kader konuk'un araştırma konusu olan ünlü karşılaştırmalı dil bilimci. araştırma east-west mimesis: auerbach in turkey adını almıştır. pek yakında metis'ten çıkması bekleniyor. ayrıca mehmed uzun hayatını kaybetmeden önce de onun ismini taşıyan ve heviya auerbach (auerbach'ın umudu) olarak bir roman çıkaracaktı ama olmadı. sürgün olmanın, dışlanmanın ve zorlu geçen bir yaşamın dışa vurumu belki de auerbach. ama ne yazık ki fazla incelenmemiş türkiye'de.
  • zulfu livaneli'nin serenad isimli kitabinda da bahsi gecen filoloji profesorudur. kendisinin adalet, iktidar ve devlet konusunda soyledigi asagidaki sozlere hayran kalmamak elde degil:

    --- spoiler ---

    “adil olanin pesinden gidilmesi dogrudur, en guclunun pesinden gidilmesi ise kacinilmazdir. gucu olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan guc ise zalim. gucu olmayan adalete mutlaka bir karsi cikan olur, cunku kotu insanlar her zaman vardir. adaleti olmayan guc ise tohmet altinda kalir. demek ki adalet ile gucu bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek icin de adil olanin guclu, guclu olanin ise adil olmasi gerekir.
    adalet tartismaya aciktir. guc ise ilk bakista tartisilmaz bir bicimde anlasilir. bu nedenle gucu adalete veremedik, cunku guc, adalete karsi cikip kendisinin adil oldugunu soylemisti. hakli olanin guclu kilamadigimiz icin de guclu olani hakli kildik.”

    --- spoiler ---

    edit: sozler blaise pascal'a ait; auerbach alinti yapmis. rouxburg'a tesekkurler uyarisi icin.
  • auerbach'ın baş yapıtı olan 'mimesis: batı yazınında gerçeğin temsili” adlı kitap ahmet cemal'in çevirisiyle 2014’ün ilk yarısında ithaki yayınları tarafından basılması planlanıyor.
  • spitzer’in 1936’da istanbul üniversitesi’ne kendi yerine auerbach’ı önermesiyle aynı yıl göreve başlayan auerbach 1936–1947 yılları arasında istanbul üniversitesi roman filolojisi profesörü olarak yabancı diller okulunun müdürlüğünü yapmıştır.

    istanbul’da kaldığı dönemde kütüphaneleri yetersiz bulan auerbach, bu yetersizliği kendi üretkenliğini harekete geçiren unsur olarak görür. savaş döneminde istanbul’da yürüttüğü araştırmaları için kütüphanelerin yetersiz oluşunu avantaja dönüştürmüş ve mimesis adlı eserini yazmıştır.
hesabın var mı? giriş yap