eren uluergüven

• pera tiyatro okulunun zımba öğrencilerinden. aslan gibi çocuk.
• doritos'un yeni reklamında gördüğümüz genç tiyatrocu...ne kadar acı şimdi o reklamı izlemek.sahne aşkıyla ölüm böyle olsa gerek.
  (bkz: meslek aşkı)
• aynı tiyatro'yu paylaştığım , dünyadaki en iyi insanlardan birisi , bizi serviste en çok güldüren insanlardan biriydi.
  
  bugün ölümünü duyduğumda yıkıldığım , kendimi çok yakın hissettiğim insanlardandı.
  
  selcuk uluerguven'in oğludur , çok yazık oldu kendisine.
  
  böyle iyi insanlarin dünyadan göçüp gitmesi çok acı , çok trajik.
  
  özel ortadoğu koleji mezunudur ki , okulu , tiyatroyu sevmemin sebeplerinden biriydi eren.
  
  elveda dostum , başka bir sahnede elbet tekrar görüşeceğiz.
  seni seviyorum.
• lisede okula beraber gittiğim, eve beraber döndüğüm, dobrinja'da düğün adlı oyunun provasında yaralanan, beyin ölümü beklenen iyi insan, lise arkadaşı...
• hitnet'e uzun sure yazmi$, tanidik bildik bir insandi.. topragi bol olsun..
• hayata pamuk ipliğiyle bağlı olduğumuzun acı kanıdı. gencecik yüreğindeki tiyatro aşkı umarım birçok gencimize örnek olur da, o toprağında huzurlu yatarken inanan ruhu tiyatro sahnelerinde yaşamaya devam eder.
• insanın hayatının sonlandığı yer, bazen, bir yanıt olur.
  bir oyunun son hazırlıkları sırasında, zannedersem inandığı, sevdiği, yaparken varolduğu bir işi yine yaparken, tamamlarken, çalışırken.. ölümün avuntusunu aramıyorum. resmine baktım tiyatrosunun sitesine girip. baktım yine yüzüne. ışıldıyan bir genç adam. hala ışıldıyor. güç veriyor. inandıklarını yaşamak için güç veriyor yüzü. aklıma dizeler getiriyor yüzü.. tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
  bütün iş tahirle zühre olabilmekte yani yürekte.
  meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
  ölümün yanında bütün sözler iğreti duruyor.. büyük sözlerden korkarım hep. ama bu şiir geliyor aklıma.
  
  bir kitaptan bir cümle bir de.... "ben hem ölüm hem yaşam olmak isterdim hep..."
• babası selçuk uluergüven'in dün söylediğine göre henüz 21 yaşında imiş.
• densiz bir takım medyanın "beyin ölümü gerçekleştiği belirtilen eren uluergüven x hastanesinden y hastanesine nakledildi.." haberini verirken, aynen anlattıkları haldeki^* nakil görüntülerini verdiği, anasına babasına çok çok acı olan, zavallı kadıncağızın "madem yetiştiremedim, iyileştiremedim, neden doğurdum, ben çocuk doğuracak kadın değilmişim" diyerek beni ağlattığı. pek bir zavallı pek bir iç burkan bu berbat hikayenin başrol oyuncusu.^*
• kuru yerde sele giden genç insan. o dekor parçası durduk yerde kendi kendine mi düşmüştür, onu oraya kim takmıştır, bu işin bir sorumlusu yok mudur, merak eder dururum.