• 1939 doğumlu italyan, trombon ile başladığı müzik hayatını miles davis'i dinledikten sonra trompet ile sürdürmüş.

    http://www.enricorava.com/
  • bu akşam aya irini'de iyi başlayıp kötü bitiren trompetçi
  • flügelhorn çalışıyla odayı dolduran, tekniği her açıdan özgünlük taşıyan italyan brass-man.

    günümüz post-bop tutkunları her ne kadar ecm'in son dönem contemporary masters grubuna [new york days'ten farklı bir albüm bilen biri çıksın!] dahil etseler de aslında trombonla başlayan kariyerinde george lewis tarzı avant-garde/free jazz etkilenimi mevcuttur mr. rava'nın. birçok kaynakta "miles davis'i duyduktan sonra trombonu bırakarak trompete geçtiği" söylense de bu nasıl bir etkilenim/geçiş anlayamadım. bana kalırsa tonuyla, tekniğiyle, pistonlarda dans edişiyle özel ve farklıdır enrico rava. altmışların sonunda alexander von schlippenbach önderliğindeki [kenny wheeler, manfred schoof, steve lacy, michel pilz, buschi niebergall, paul lovens ve albert mangelsdorff'la birlikte] globe unity orchestra'ya katılmış, genç yaşta doğaçlamanın en uç noktasında yer aldıktan ve archie shepp, gunter hampel gibi isimlerin favori sideman'i olduktan sonra bandleaderlık işini başarıyla sürdürmüştür.

    tıpkı saksofoncu/bas klarinetçi willem breuker [başlangıçta machine gun sessions'ın içinde, tam ortasında yer alırken son dönemlerde kurt rosenwinkel'a eşlik ediyordu!] gibi özgür doğaçlamayı bir gençlik tutkusu olarak yaşamış, kariyerinin olgunluk dönemlerinde contemporary/post-modal duayeni olduğunu kanıtlarcasına çalmayı sürdürmüştür. elbette doğaçlamayı ihmal etmemiş, seksenlerde cecil taylor'ın winged serpent'ında ve [cecil taylor unit'in altocusu, büyük usta] jimmy lyons'ın yanında görevini en âlâ şekilde yerine getirmiştir. [burada eklemek isterim; zamanında gunter hampel'la konuşurken kendisi "manfred schoof'un flügelhorn çalanına enrico rava dediğini" ifade etmişti. şimdi tekrar düşünüyorum da, haklıymış.]

    giovanni mirabassi ve enrico pireanunzi gibi chansonesque ilerler, o kıvamda çalar genelde.
    italyan olduğunu anlamak için illa richard galliano'yla çaldığı kayıtları dinlemek gerekmez; ilk anda anlarsınız rava'nın çaldığını.
  • dün akşam ankara caz festivali kapsamında türk japon vakfında dinlediğim trompetçi.

    pek anlamıyorum sanırım bu işlerden ama açıkçası beklediğimi bulamadım. trompetin daha ön planda olmasını beklerdim, gitarcı arkadaşı dinlemeye gitmişiz gibi oldu. sanatçının yeteneği ortada, ona söz yok ama çok sessiz ve çok az çaldı, çok geri plandaydı. şöyle salonu dolduran, parlak sesler duyamadık hiç.

    bu arada quartetteki diğer arkadaşlar da çok yetenekliyli. baterist elemanla gitardaki arkadaş çılgın attı.
hesabın var mı? giriş yap