• sibelius'un ilk bombası. aslında tam olarak bilinmiyor ya hikâyesi. bir epik tat, biraz da finlandiya bırakıyor damaklarda. dinleyicilerle ilk buluşmasından sonra ziyadesi ile elden geçirilmiş. sibelius senfoni no 1'den evvel yazılmış, sibelius senfoni no 2 zamanında allanıp pullanmış. bendenizin pek leziz bulduklarından, eklemeden geçmeyeyim...
  • sibelius ’un erken dönem eserlerinden. 1891 de basladi ise, baslangicta daha ufak kapsamli bir oktet olarak düsündügü bu parcayi bir türlü son haline sokamadi önce, nedeni belki de bu kez somut bir kuzey efsanesini anlatmamasi, bu yüzden de daha genis bir orkestra parcasi halini almasiydi 1893 de ilk calindigi halinden sonra, 1901 de bir daha derinlemesine gözden gecirdi. sibelius’un onulmaz bir mükemmeliyetciligini düsününce insan sasirmiyor zaten. onun bu konuyla mesguliyetinin kolay bitmeyecegini gösteren , sonraki yillarda (1907) iyice rafine bir sekilde sunacagi "nächtlichen ritt" ve "sonnenaufgang" ’dan izler var.
    sibeliusun „anlik ruhi bir durumun disa vurumu“ diye adlandirdigi en saga belki de adorno nun keskin elestirilerini bir süreligine unutup sibelius’a giris icin en uygun parcalardan birisi.
    parcanin icinde kesinlikle bir hikayeyi anlatan kisimlar olsa da, daha cok sanki kuzey ormanlarinda bir yolculuk. isteyen kuzey mitolojisinin icine de dalabilir, ama daha cok binlerce gölün gümüsü isiginda , ormanda bir gezinti gibi, zaman zaman hizlanip, zaman zaman nefeslenen bir temposu var. cok stressli gecen bir günün icinde kisa bir ara vermek baska seyler düsünmek gibi. icindeki rüzgarlar karanlik ve ürkütücü degil henüz. kahramanlar, kahramanliklar yok, yer alti dünyasinin karanliklari simdilik uzak, kuzey mitolojisiyle, finnlandiya tarihiyle de ugrasmiyoruz.
hesabın var mı? giriş yap