*

  • ayn rand'ın the fountainhead'de felsefesini vurgulamak için yarattığı uç karakterlerden biridir. hatun, tavrını belli etmek için mükemmel adam howard roark'un yanında -yoksa karşısında mı demeliyiz?- peter keating ve ellsworth m. toohey gibi karakterler bulundurmuştur. peter keating hababam yalan söyleyen ve sahtekarlık yapan ama görüntüde son derece saygı gören bi adam tiplemesidir, herkes onu dürüst ve namuslu bir adam zannederken aslında son derece dandik bi adamdır, üstelik başkalarının kendisine gösterdiği saygı ile kendini adama sayacak kadar da kolay kandırır kendisini. o büyük olmak değil büyük görülmek ister. başkalarının gözünde ne olduğu önemlidir, gerçekte ne olduğu değil. bu roark'un başkaları için yaşayan adam modeli dediği adam tipini simgeler. keating bencil değildir, onun bir "ben" i yoktur sadece.

    bu karakterin karşısına, belki de bunun pozisyonunu vurgulamak için (tabii bu yoruma göre değişir) çıkartılmıştır ellsworth m. toohey. peter keating'in yavuklusunun amcası, dayısı tadında biridir bu. kendisinden aşağı pozisyonda ve daha az şanslı olanlara acaip yoğun sevgi besleyen, insanın varlığının amacının diğer insanlara hizmet olduğunu düşünen, ama bu başkalarını düşünmecilik ayaklarını aslında yine kendi menfaatleri için kullanan bir şahıstır bu da. aslında yaptığı şey, kendinden aşağıdakilerle birlikte olarak kendi kalite ve pozisyonunun ortaya çıkmasını, vurgulanmasını sağlamaktır. bu ve bunun gibiler kendi mızmız kişiliklerini karşılarına her çıkan insana püskürtmeleriyle tanınırlar. yazarın da burada bu şahsiyeti kullanarak yaptığı, bu insan tipini afişe etmektir. bunlar güç manyağı insanlardır ama bi türlü farkına varamazlar ki gücün arkasına gidenler aslında kendi içlerinde zayıf olanlardır. ayn rand' a göre bunlar dünyanın en kötü ikinci el yaşayan insan tipleridirler. çünkü bunlar prestij ve gücü kendileri için değil, başkaları için isterler. bu yüzden de hayatları boyunca acı çekerler. mutluluğu arar ama asla bulamazlar çünkü hiç bir zaman samimiyetle kendileri için kişisel bir istek duymuşlukları yoktur. tüm istekleri, hayalleri, tutkuları vs. başkaları tarafından belirlenir.

    yazar bunların karşısına howard rowark gibi yaratıcı ve bencil bir adam çıkartır. amaç burada gücün tek kaynağının insanın içinden gelen motivasyon ve kendinden güdümlü olmak hali olduğunu okuyucunun gözüne sokmaktır. bu adamlar kimseye hizmet etmezler, kendileri için yaşarlar, bu vesileyle de insanlık için büyük adım olan hadiseleri başarırlar*. yalnız bunların bencil olması hadisesi, başka insanları kullanmaları (örneğin ellsworth'den itinayla uzak durur roark, yanlış anlaşılmak istemez, eyvallahı yoktur) ya da başkalarının onayına ihtiyaç duymaları anlamına gelmez. tam tersi başkaları bunlardan sebeplenir. roark acaip güçlü karakterli ve bireysel bi adam olarak yazılmıştır, bireyselliğe inanır, hiç bir işin kollektif yapılamayacağına da inanır. bildiği gibi takılır. zaten kitap da onun bildiği gibi takılmasının hikayesidir.

    uktecinin az acılı karakter analizi talebini bildiren notuna karşılık, fakültede, sınavda, "yazar burada ne demek istemiş" sorusuna cevaben ne yazdıysam aynen* yazdığımı beyan ederim.
  • (bkz: hincal uluc)
  • the fountainhead'in antagonist karakteri. neyin doğru olduğunu protagonist howard roark'tan öğrenirken neyin yanlış olduğunu da bu karakterin karaktersizliklerinden öğrenirsiniz. kitapta bazı bölümlerde insanların ruhlarını sattığı şeytan gibi konuşur, daha çok her türlü kollektivist düşüncenin felsefi kaynağı olarak platon'u temsil ettiği söylenebilir. zaten kendi konuşmalarında ruhani atalarım falan diye ya da onların başaramadığını başardım diye en çok platon'a referans verdiği düşünülürse bu bağlantı gerçekçidir, hatta bir yerde de mağara mitosuna bir gönderme vardır kitapta.

    ismi tesadüfen seçilmiş değildir, "ellsworth" "else worth" ile aynı şekilde okunur ve "else worth" "diğeri değerli" demektir. kitap boyunca ve en sonundaki monologda da (o ne muhteşem monologdur) kendi kelimeleriyle ellsworth toohey insanlar üzerinde iktidar kurarken kullandığı stratejiyi hep aynı şekilde açıklar. değerli olanı gözardı edip değersizi yüceltmek, hakedeni değil haketmeyen kimse onu övmek ve böylece hakedenleri demoralize edip, haketmeyenleri sırf övgüyle haketmedikleri yerlere getirip kendine bağlamak diye, rand ablamız adamın isminde bi espri yapmış yani.

    "diğerine değer vererek" bağlama taktiğini anlamayanlar bunu şöyle düşünsün: mesela iki kız var, biri güzel, biri ortalama ve bu çok bariz ve her ikisi de bunu biliyor. siz hiç sebep yokken ve her ikisine de asılabilecek durumdayken güzele değil ortalama olana asılırsanız güzel olan bunalıma girer, ortalama olan da uçar ve size çok bağlanır gibi bir mantıktır bu. oysa tersi durumda güzel olan sizinle eşit bir ilişki kurardı ve yürümediğinde de bırakırdı. böyle bir taktiği uygular toohey ve bütün ortalama ve beceriksiz insanlar övgüye aç olduklarından, ağzı açık birer budala olarak bu yüzden onun ne dediğine bakar, dizinin dibinden ayrılmaz olurlar. ismi de buradan gelir ellsworth toohey'nin. (kullanmayın ama bunu sosyal ilişkilerinizde, işe yarayan fakat çok iğrenç bişi, duymamış olun.)

    türkiyedeki en belirgin ellsworth toohey kimdir deseniz faaliyet alanı (tarih, sanat, mimari, sosyal bilimler, ahlak) ve hatta toplumsal etki ve fikirlerini yayma biçimi (dergiler, yayıncılık ve ekipçi kadrocu tavır) açısından murat belge kesinlikle birebir uyuyor, ellsworth toohey odur bu ülkede. ama murat belge ellsworth toohey'den ideolojik olarak farklı bir noktada ve sosyalist olsa da modernist ve mantıklı bi adam. ama sırf düşünsel anlamda bakarsak metin akpınar ne zaman çıkıp siyasi fikirlerini anlatsa tamam diyorum, bu hayatın kaynağını okumuş ve bizle dalga geçiyor.
  • - "ellsworth'un belleği, serilmiş sıvı çimento gibi bir şeydi. üstüne düşen her şeyi yutardı."
  • toohey’i her zaman toplumda tek tük görünen zararsız,uçuk fikirli insanlar olarak düşünmüştüm ancak tüm dünyayı saran sjw ve liberal sol akımıyla ilk defa toohey’ler örgütlenmiş ve tüm kitlelere ulaşmış olduğunu,hatta doğrudan politikadan sanata tüm alanlara müdehale edebilecek kadar güçlü olmaları ,ayn rand’ın nasıl bir deha olduğunu ve tehlikeyi çok önceden haber verdiğini anlamama sebep olan karakter .
hesabın var mı? giriş yap