• filmde eichmann' ı sorgulayan babası naziler tarafından toplama kampında öldürülen yahudinin arabasının bir alman arabası, hatta yapımı için hitlerin önayak olduğu ve tasarımında parmağı olan volkswagen beetle olması çok ilginç bir detay.
  • evet, en ilginç detay israil'de yahudi bir avukatın nazi davasına volkswagen ile gidip gelmesi.
    yalnız otomobil gözümüze sokuldu. altında bir mesaj aramak gerek. açık mavi renk israil'i temsil ediyor fakat otomobil ile neyi anlatmaya çalışmışlar tam çözemedim.

    olması gerektiği gibi, sade ve başarılı bi film.
    milyarlarca holocaust filminden alışık olduğumuz duygu sömürüsü bu filmde neredeyse yok.

    yine de adolf eichmann'ın arjantin'e kaçışına dair bi flashback görsek daha güzel olurmuş.

    nuremberg'te hermann göring'in yahudilere bakışına dair çok vurucu replikler vardı.
    bu filmin sonunda da benzer şekilde avukatın ''500.000 çocuk öldürdüğün halde nasıl çocukları sevdiğini söyleyebiliyorsun?'' sorusuna ''o çocuklar yahudiydi'' şeklinde bi cevap vermesi, daha doğrusu sorgulamanın bu kısmının filme dahil edilmesi gayet güzel bi seçim olmuş.
  • filmle ilgili gerekli/gereksiz bi ayrıntı: v3 roketinin bahsinin geçtiği tek film.
  • hakkında bu kadar az entry olmasına şaşırdım bu filmin.

    halbuki bayaa güzel artıları var. neredeyse hiç kan, savaş, gözyaşı sahnesi yok direkt olarak; yani eylemler olsa da, çoğunlukla bir görmüyoruz, sadece ses işitiyoruz vs. (2 sahne var sadece buna istisna, o kadar) aksiyon yok, film tamamen diyalog üzerine kurulu. üstelik filmin temiz %85-90'ı sorgu sahnelerinden oluşuyor (insan kendini death note izler gibi hissediyor bir süre sonra, sürekli bir açığını yakalama arayışı var), burada da ağlak sahneler, gereksiz drama konmamış.

    hannah arendt'in çalışmalarında eichmann'a çok vurgu yapılır "banal şiddet/günlük şiddet" kapsamında, nitekim eichmann da "ben kimseyi öldürmedim, kimseye bir yahudi öldürmesi için emir vermedim, sadece ulaşımı sağlayan teknik bir birimdim" der. trenlerin nereye gittiğinden kendisinin sorumlu tutulamayacağını söyler ve meşhur tartışmayı başlatır, değil eichmann, mesela "ben istasyon şefiydim, trenlerin kalkışlarını düzenlerdim" diyen bir küçük memur suçlu sayılabilir mi, sayılmalı mı? filmimiz tam da bunun üzerine kurulmuştur, teknik olarak birini öldürmemiş veya savaş suçu işlememiş birini suçlu saymaya çalışmak, suçluluğu için kanıt/itiraf bulmaya çalışan sorgucu ve "masumiyet"ini ispata uğraşan bir nazi...

    şimdi, sorgu kayıtlarına riayet ederek çekilmesi bir artı puan, ama tabii sorguyu israil'in yaptığı düşünülürse tarafsızlıktan bahsedemeyiz. hoş, israilli olmaya bile gerek yok, bir nazi'ye karşı biz sanki tarafsız olabilir miydik? sorgu esnasında, eichmann sorulara cevaplar verdikçe, flashback'lerle cevaplarında söylediğinin tam tersi şeyleri yaparken görüyoruz onu... "bu ecihmann'ın itibarını azaltmak için filme eklenmiş sahnelerdir" yorumu yapılmış, ama ben izlerken onları, sorgulayıcının fikri/hayali gibi algılamıştım. öyle ya, sorgulayıcı da insan, hem de yakınlarını soykırımda kaybetmiş bir yahudi, biz bile inanamıyoruz eichmann'a da o inanmış olabilir mi? dediğim gibi, o sahneler bana, "bak aslında böyle oldu" demek için değil, yahudi adamın gözünden nasıl gözüktüğünü anlayalım diye konmuş gibi geldi...

    tabii film iyi de olsa, kendisinden bir hannah arendt derinliği bekleyemeyiz. eichmann'ın duruşmalarını izleyip, o esnada kendi halkını da gözlemleyip, bugün pek çok yahudi'nin karşı çıkacağı şekilde "mühim olan bireysel suçları cezalandırmak değil, böyle bir fikrin gelişip bunca büyümesine izin verdiğimiz için kendimizden utanmaktır" diyebilecek kadar açık yürekli olabilmiş çok az insan vardır. fakat "parayla yapabilecekleriniz sınırlıdır, eğer kendinizi savunmak zorunda kalırsanız, politikadan uzak durduğunuz için kendinize kızmak zorunda kalırsınız, çünkü politikacılar sizden daha çok gelecek vaat eden tarafa kaymaktan çekinmeyeceklerdir" çıkarımını yapan arendt'in sözleri, bunu gerçekten dinleyenler için önemli bir şeyi söyler: beğenmediğiniz her yönetimde sizin etkinliğiniz ve etkinsizliğinizin de payı vardır.

    eichmann filmini izleyin derim kısaca. bildiğiniz 2. dünya savaşı filmlerine benzemiyor. daha da iyisi, hannah arendt okuyun.
  • filmde kullanılan arabanın volkswagen olmasının sebebi "bakın biz kinci bir toplum değiliz" mesajı vermek bana göre. ki çok adil bir yargılama anlatılıyor. zaten bütün bu tarz filmlerde nedense yahudiler çok adil görünüyor. keşke bir de olmadıkları topraklara ne şekilde ülke kurduklarını anlatan bir film yapsalar.

    bütün bunların dışında, eichmann konusu ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler için keyifle izlenebilecek bir film.
  • sadece mahkeme sürecini anlatmak yerine adolf eichmann'ın arjantine kaçışını ve yakalanışını da anlatsaymış daha güzel bir film olabilirmiş.

    bu haliyle de fena değil.
  • zaman zaman sıkılarak izlediğim film. adolf eichmann gibi bir adamın suçunu belgelemek için ne kadar uğraşıldığının gösterilmesi de yahudiler lehine iyi bir propaganda olmuş. hoş böyle bir adamı hemen asmak yerine yedi ay sorgulamışlar haklarını vermek lazım.
    --- spoiler ---

    o küçük bebeğin öldürülmesi ve eichmann'ın ''o çocuklar yahudiydi'' demesi filmin en can alıcı sahneleriydi. film, bu sahnelere rağmen işin içine fazla dram katmadan eichmann'ın o dönemde yaptıklarını sade bir dille anlatmış.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    2007 birleşik krallık yapımı tarihi drama-biyografi filmi. senaristliğini snoo wilson, yönetmenliğini robert young'ın yaptığı film, holokostun mimarlarından olan nazi savaş suçlusu adolf eichmann’ın savaştan yıllar sonra arjantin'de yakalanarak israil'e getirilmesi ve yargılanmasını konu almaktadır. filmin başrollerinde thomas kretschmann, troy garity ve stephen fry yer almaktadırlar. büyük bütçeli bir film olmamasına karşın oldukça sürükleyici ve kaliteli bir yapımdır. son olarak, filmin imdb.com puanı 5,9/10'dur.

    konusu
    6 milyon insanın hayatına mal olan nazi katliamının mimarlarından adolf eichmann’ın 1962 yılında israil’de idam edilmesinden önceki itiraflarını konu alan film, ikinci dünya savaşı sonrası kaçtıktan 15 yıl sonra arjantin’de yakalanan eichmann'ın (thomas kretschmann) israil’e getirilerek yargılanmasını anlatır. sorgu için görevlendirilen genç polis avner less (troy garity) ve büyük bir insanlık suçu işlemiş olan bu eski subayın, karşıt ideolojilerinin çarpıştığı ve bir kedi-fare oyununa dönüşen diyalogları sürerken, tüm dünya da nefesini tutmuş bu davadan çıkacak neticeyi beklemektedir.

    imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0901481/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/eichmann_(film)

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=ui28on9g6fg

    --- spoiler ---
  • otto adolf eichmann, hitler'e sunduğu "yahudi sorununun nihai çözümü" önerisiyle holokost'un en büyük organizatörlerinden biri olmuştur ve israil'de yargılanıp israil'de ölmüştür.
hesabın var mı? giriş yap