• 2008 ingiltere yapımı gerilim filmi. hafiften them nam ı diğer ils havası olan filmde, yaşları 13-17 arasında olan bir kaç çocuk tarafından saldırı ve işkenceye maruz kalan bir çiftin hikayesi anlatılıyor. filmin senaryo yazarı the descent 2 yi de yazmış.

    edit:imdb puanı 7.0...yakışır.
  • --- spoiler ---

    ulan filmin sonunda adam ve kız ölüyolar. bu nasıl ingiliz filmi. benim bildiğim ingiliz filminde, asil ingilizler mutlaka bir yolunu bulur kurtulur, ingiliz adaleti de ortalığı toplardı. şok edici bir film olmuş. film berbat, ama sonu şaşırtıcı.
    (edit: filmin sonunda kızın ölüp ölmediğini göremiyoruz, ama ölmekten beter oluyor, orası kesin, o kısım cepte yani)

    --- spoiler ---
  • müthiş bir finale sahip vasat film.
  • gore, brutal, thriller, violent filmleri sever iseniz, ahan da izlenmesini tavsiye edeceğim bir film. vahset sahnelerinden etkilenen biri degilim ama oldukca gerilerek izlendi tarafimca. bahsettigim anahtar konseptlere gelemeyeceginize inaniyorsaniz direkt bastan uzak durmakta yarar var.
  • gerçekten oldukça güzel bir finale sahip, ortalama bir film.

    --- spoiler ---

    özellikle adam isimli mal çocuğun ateşe verildiği sahne, başroldeki kızın mal sevgilisine işkence yapıldığı sahne ve finaliyle aklımda yer edecektir sanırım.

    --- spoiler ---
  • mutlaka ama mutlaka izlenmesi gereken sürükleyici ve gerilim dolu, yer yer tahammül sınırlarını zorlayıcı, "oha şimdi ne olacak acaba?" diye diye geçip giden son derece başarılı bir ingiliz filmi....en son 5 yıl önce izlediğim haute tension da bu kadar gerilmiştim. sakin sakin izlemenin olanaksız olduğu "eden lake" in yanında mutlaka 1 kilo ayçekirdeği çıtlatınız. ben evde çekirdek olmadığından mecburen tırnak yiyip durdum. filmi de bırakıp bakkala gitmeye üşendim.

    --- spoiler ---
    filmin başında başroldeki kadının çocuğuna dayak atan anneye ters ters bakması çok ironik olmuş. ayrıca film izleyiciyi tatmin etmeden bitiyor. finali daha iyi olabilirdi. çocuklara, özellikle de brett e duyduğum inanılmaz nefret hissi içimde kaldı.
    --- spoiler ---
  • şaşırtıcı bir finale sahip ortalamanın biraz üzerinde bir film.

    --- spoiler ---
    vasat masat; bu tarz filmler beni gerçekten geriyor. niçin? çünkü gerçek olma ihtimali, diğer filmlerden çok daha yüksek. hatta filmin sonunda ''bu olay bilmem nerde bilmemne tarihinde yaşanmıştır.'' yazsa inanırım. ama cinler, periler, zombiler öyle mi? ''hadi len!'' deyip geçiyoruz. bu film ise, çocukları ile ilgilenmeyen, terbiye etme yolu olarak iki tokat çakmayı tercih eden, kendi hayatlarına bile sahip çıkamayan anne ve babaların elinde, ortam da müsaitse, o çocukların ne hale gelebileceğini belki biraz abartarak ama gözümüze soka soka gösteriyor. ortada ''çocuk'' gibi son derece saf ve zararsız olması gereken insan yavruları da olunca, suyun rengi iyice bulanıyor. çocuk çetesinin lideri olan brett dallamasının, tedavi edilmezse, geleceğin seri katili olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz mesela.

    o değil de, finale yaklaşırken, jenny'nin ''sonunda kurtuldum, oh be!'' diyerek kendisini attığı ve yetişkinlerin parti yaptığı evde, jenny tuvalete girmek istediğinde tuvalette bir adamla bir kadının ayak üstü sevişmesi ve ev sahibinin ''çekilin la şuradan, görmüyor musunuz, kadıncağız çok fena.'' tadında kendilerini kovalaması dikkatimi çekti benim. anlıyoruz ki, bu onlar için sıradan bir durummuş. belki verilmek istenen bir mesajdır, belki değildir bilmiyorum ama, böyle ulu orta hep birlikte sevişecek kadar ahlak konusunda sıkıntı yaşayan insanlar, normal hayatta da sıkıntı çekiyorlar, normal olmuyorlar demek ki. bilemedim.
    --- spoiler ---

    film bitince, bir parça tatsız tuzsuz hissedebilirsiniz kendinizi, demedi demeyin.
  • filmin başında tatile çıkarken gördüğümüz güzel, alımlı bir kadınla yakışıklı ve iyi giyimli sevgilisinin bir süre sonra ormanda rambo gibi çamur içinde ve psikopatça nasıl koşturduklarını anlatan oldukça rahatsız edici film. yönetmen james watkins'in şimdilik ilk ve tek yönettiği filmi. başrollerde çilli güzellik kelly reilly ve michael fassbender oynuyorlar. steve ve jenny gayet güzel bir hayat süren modern ve uyumlu bir çifttir. ancak bu rahatlık steve'in bir yerlerine batar ve tutar haftasonu sevgilisini göl kıyısındaki taşocağına götürür. ancak gittikleri kasaba, amerikan filmlerindeki güney kasabaları gibidir. kasaba halkı bildiğin rahatsız, arıza tipler. burada başlarına bir grup dayaklık, sopalık veletler musallat olurlar. steve mal bir arkadaş olduğu için "yürü jenny seni şöyle daha modern bir yere götüreyim" demek yerine bir grup velede tırsık bi şekilde kafa tutmaya çalışınca ortaya kanı ve gerilimi bol bir film çıkıyor. temposu hiç düşmeyen, izleyenin tahammül sınırlarını zorlaya film finalde de noktayı hoş bir hamleyle koymuş.
  • this is england karakterlerinden wrong turn'ün ucube karakter içermeyen biraz ils tadında, kanı az ama öz akıtan, korku değil ama kesinlikle gerçek bir gerilim filmi. daha çok drama/kara mizah tarzlarının ustası olan ingilizlerin bu derece başarılı bir gerilim filmi yapabileceklerini ummazdım. öyle ki this is england karakterleri çıkana dek soldan akan trafik ve aksana bakarak avustralya filmi olduğunu düşünmüştüm. son yıllarda descent'den sonra (kronoloji itibariyle) izlediğim en iyi gerilim filmi diyebilirim. bir dram filmi olsaydı 3-5 kere daha izlerdim ama gerilim filmleri sanırım ancak bir kere izleniyor.
  • bu filmin üstüne, izlense izlense "rec" ve "they" izlenir. insan on gün evden çıkmaz. parklar ve bahçeler müdürlüklerine, itfaiyecilere falan tümden düşman olur.
hesabın var mı? giriş yap