ebu turab

• hz ali toprağa uzanmış yatarken hz. muhammed (s.a.v) in geldiği ve hz. ali ye ya ebu turab ayağa kalk dediği rivayet edilir. lakap da burdan gelmektedir.
• tozun babası anlamına da gelir.
• (bkz: turabi)
• hazreti ali ve hazreti fatma'nın evliliği, örnek evliliklerden biri olarak gösterilir. hatta nikahın kendisiyle ilgili de birçok hadis ve rivayet anlatılır. öyle ki bugün imam nikahlarında, imam efendi eşlere "ali ve fatıma gibi bir evlilik yapmalarını" öğütler.
  
  işte bu örnek evlilikte bir gün o ateşli kavgalardan biri çıkar. hazreti ali, bu durumlarda çiftlere tavsiye edildiği gibi sinirle hareket etmektense ortamı terk eder. camiye gider. camiye gider gitmez de toprağı yumruklamaya, eşelemeye başlar sinirden.
  
  sonra hazreti muhammed^* gelir. hazreti ali'ye "ayağa kalk ebu turab"^* der esprili bi dille. sonra sinirinin sebebini sorar.
  
  kısacası en örnek ilişkilerde bile anlaşmazlıklar olabilir-miş. ben bu hikayeyi yeni duydum. çok da hoşuma gitti.
  
  edit: şimdi öğrendim, bu çift her yıl yıldönümlerini kutlarmış. çok şaşırdım gerçekten.^*
• "...ten adı verilen bu karanlık toprak, ki, akıl onun zulmünden feryad edip duruyor,
  
  o karanlık toprak ki, feleklere yükselmeğe namzed olan tefekkürü, yerlerde sürünmeğe mecbur ediyor; gözleri kör, kulakları sağır ediyor,
  
  o karanlık toprak ki, elinde heves adında iki yüzlü bir kılıç, hak yoluna gidenlerin yollarını kesip onları hezimete uğratıyor.
  
  işte o allah'ın arslanı bu toprağı fethetti. bu karanlık çamuru iksir haline getirdi.
  
  murtaza ki hak, onun kılıcı sayesinde parıl parıl parlar; ten iklimini fethettiği için bû türab adını almıştır.
  
  hiçbir şeyden yılmayıp döne döne hücum eden bir bahadır, karrar olduğu için memleket fethetmiştir. onun cevherinin yüzsuyu nefsine hakimiyetidir.
  
  cihan ufuklarında bû türab olan kimse, güneşi garpten şarka döndürür, mahrekini değiştirir."
  
  (bkz: muhammed ikbal)
  
  (bkz: esrar ve rumuz)